Bobbie Çeviri Portekizce
283 parallel translation
- Bobby ve Margaret yine kavga etti. Sen onlarla konuşana dek uyumayacaklarmış. - Anne, sen misin?
O Bobbie e a Margaret estiveram a discutir de novo, e não se deitam sem falares com eles.
Bobby'nin okul konserini, Eileen'ın düğününü ve beni senfoni konserine götürmek için ısrar ettiğin zamanı hatırlamıyor musun? Hadi canım sen de, burnun kanamıştı o zaman.
Não te recordas do concerto na escola do Bobbie, e o casamento da Eileen, e quando quiseste levar-me ao concerto no Town Hall?
Okuldan dönerken araba çarpmış. Ciddi bir şey değil.
- O Bobbie foi atropelado, quando vinha para casa.
Teknelerini yüzdüren küçük çocuklar vardı. Biri Bobby'ye benziyordu.
Estavam uns rapazinhos a brincar com barcos na água, parecidos com o Bobbie.
Bu benim, Roberta. Bana bazen Bobbie, bazense Lanky derler.
Essa é a Phyllis, que significa "Bem".
Haydi, gel, Bobbie, bu gerçek bir ziyafet.
Sardinhas, biscoitos, ginja... Passas...
Küçük barakadaki kömür iyi dayandı, Bobbie.
Quase não havia lá nenhum, ontem quando o vi.
Bobbie, hemen hazırlanman gerek.
Bobbie, deve arranjar-se ali.
Bobbie git ve Doktor Forrest'i çağır.
Oh, está tudo bem. Bobbie vai buscar o Dr. Forrest.
- Eşi ve çocukları, Bobbie. - Aynı şey değil mi?
Não tolices e segredos, mas as crianças e a Miss Bloomin.
Hanım ağa bir sevgi ifadesi değil mi?
- Sua mulher e filhos, Bobbie.
- İzin verin Bobbie etiketleri okusun. - Pekâlâ, okusun.
Não quero ver nenhum rótulo exceto etiquetas de bagagem que fazem parte da minha vida.
Paketleri size gönderirken herkesin söylediklerini isimleri ile birlikte yazdık.
- Por favor, deixe Bobbie mostrar-lhe os rótulos. - Tudo bem, continue.
- Bobbie nerede?
Ela sabe que é hora do chá.
Acaba bir sorun mu var? Bobbie?
Bobbie?
Burada olmandan memnunuz, değil mi, Bobbie?
Gostamos de te ter cá, não gostamos, Bobbie? Sim.
Şimdi, Bobbie, Merak ediyorum da sen...
Agora, Bobbie, pergunto-me se podias...
Bobbie Sheen kaçıp, evlendi.
O Bobbie Sheen fugiu e casou-se.
Bobbie'de mi?
- Com Bobby?
Bobbie Tucker.
Bobbie Tucker.
Sadece şunu söylemek istedim : Bu Bobbie sana delice aşık olmuş... ve gergin pazılarını görünce içi titriyormuş.
Queria dizer que a Bobbie aqui está loucamente apaixonada por você... e treme diante de seus bíceps vigorosos.
- Merhaba, Bobby.
- Olá, Bobbie.
Oh, Bobby, sadece bir vitamin satıcısı olduğun için? Adım Stevens.
Bobbie, só porque é um vendedor de vitaminas?
Tatlı Bobbie Dylon'a kocaman bir alkış.
Uma salva de palmas para a voluptuosa Bobbie Dylon.
Bu Bobbie.
Esta é a Bobbie.
Bobby!
Bobbie!
Pohpohlandım Bobby.
Sinto-me lisonjeada, Bobbie.
Bobbie, yokluğumda buralar bayağı yoğunlaşmış.
Bobbie, isto esteve atarefado na minha ausência.
- Bobbie Adler yüzünü gerdirmedi.
A Bobbi Adler nunca fez um lift facial.
Bobbie ve Tommy ve Danny ve Bill, ne oldu?
"Bobbie" e "Tommy" e "Danny" e "Bill". O que é que aconteceu?
Bobbi Teyze, ben Lorelai.
Olá, tia Bobbie.
Bugün Bobbie Taylor'ın ağladığını gördüm.
Hoje, vi o Bobby Taylor a chorar.
Bobbie Dolls.
Bonecas.
Sen Bobbie Markowitz değil misin?
Você não é a Bobbie Markowitz?
Bobbie Markowitz.
E Bobbie Markowitz.
Dave! Dave!
- Vamos, Bobbie.
- Bobbie?
- Bobbie.
Bobbie, hepimiz bu haftaki kitaptan rahatsızlık duyacağının farkındayız, çünkü sen
Agora, Bobbie, nós sabemos que você está se sentindo um pouco desconfortável com o livro desta semana porque você é...
Bobbie, bundan emin misin?
Bobbie, você tem a certeza disso?
Bizler üç kardeştik.
Chamam-me Bobbie, Às vezes, Lanky.
Selam, Bobbie.
Olá, Bobbie.
Bobbie!
Bobbie!
Bobbie, bana bak.
Bobbie, olha para mim.
- Raylardan çekil, Bobbie.
Isto não é bom.
- Bizi görmüyorlar.
- Saia da linha, Bobbie.
Bobbie.
Bobbie.
"Sizi çok seven arkadaşınız, Bobbie."
" Além disso, só queremos conversar consigo sobre um prisioneiro e cativo.
Çok güzel.
"Seu amor, Bobbie."
Bobbie?
Bobbie? Um parente do Jim chegou, ele quer vê-los.
Sorun ne Bobbie?
Não sei...
- Hayır, Bobbie!
Não, Bobbie.