English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Boi

Boi Çeviri Portekizce

551 parallel translation
Bu öküz derisi.
Isto é de boi.
Gerçek öküz derisinden.
É de boi verdadeiro.
İnek bile "möö" diyor ve boğa mutlu, ve horuz, ötünce söylüyor :
também a vaca muge e o boi está satisfeito e o galo, quando canta, diz :
Ya öküzüm?
E do meu boi?
- Bir atı bile yiyebilirim.
- Comia um boi pelos cornos.
Geri zekalı, inatçı öküzün tekisin sen!
Oh, és um boi muito obstinado e teimoso.
Ve sen böyle bir meleği, geri zekalı, inatçı bir öküzün eline bırakacaksın!
Aproveitarias este anjo para um boi obstinado e teimoso?
Bazen bir arı, bir öküzü harekete geçirebilir.
Às vezes uma abelha pode mover um boi.
- Güldür bizi Samson! - Bilmece sorsana! Dans etsin bu kör öküz!
Façam o boi cego dançar!
Senin tavuskuşu, öküze kafa tutuyor!
O teu rouxinol entretem-se com um boi.
Bir koyunun otladığı yerde sığır yaşayamaz diyorlardı.
Diziam que nenhum boi poderia viver onde uma ovelha tivesse pastado.
Biftek fiyatları inmeye devam ederse, bir kriz durumuyla karşılaşırız.
Enfrentaremos uma situação alarmante se o preço da carne de boi continuar a baixar.
Burnuma yine'sığır kuyruğu çorbası'kokuları geliyor.
Cheira outra vez a sopa de rabo-de-boi.
Mike Thornton, bir öküzünki gibi omuzları varmış.
Mike Thornton. Tinha uns ombros, largos como um boi.
önümüzdeki ilk bir saat içinde le boi'da ata biniyor olacak.
Daqui a uma hora ele vai cavalgar pelo bosque.
Öküzden pahalı değil ve daha az yer.
Não é mais caro que um boi e come menos.
Sen, geviş getiren!
Tu estás a mastigar aquela comida de boi!
Bu bir boğa.
É o boi.
Senin boğanın mı?
Seu boi?
Bo ayrıca boğa devirme yarışmamıza katıldı.
Bo vai também participar na prova de derrube do boi.
Evet, aptal bir öküz gibi.
Sim, como um boi burro.
Bozkır istiridyesi.
- Isso é testículo de boi.
Doğru, bizi yaralayan bir boğa yok?
Não é o nosso boi a ser morto.
Boğanın mutlaka seni yaralaması mı gerekir?
Falando de boi a ser morto... veja isto.
Biz yemek yiyeceğiz, orada görüşürüz.
Vou comer com o Boi, espero-te lá.
Biftekten bile ucuz.
Mais barata do que boi.
Ama şu haline bak kağnı gibisin!
Em vez disso, és mais lento que um boi.
Mahkum bir öküz gibi mi?
Como um maldito boi?
Profesör, bu koca öküzün sizi rahatsız etmesine izin vermemelisiniz.
Não devia deixar um boi daqueles perturbá-lo, Professor.
Eğer bu inekse, boğayla karşılaşmak istemem.
Se isso é uma vaca, não quero nem ver o boi.
Ona şahin gözü deriz.
Chamamos-lhe "olho-de-boi".
Bir öküz onu süsseydi ona bakmayacak mıydın?
Se ela tivesse sido colhida por um boi, tratarias dela.
Masaya bir parça yiyecek koyabilmek için mısır tarlasında öküz gibi çalıştığını gördüm.
Vi-o suar como um boi na plantação de milho apenas para que tivéssemos o que comer.
- Biraz boI geIdi.
Um bocadinho largos.
PantoIon boI geIse biIe!
Mesmo com calças demasiado largas.
Mark Garrison, bu sevimli, tatlı küçük melekleri nasıl şu kocaman, sakar öküzle Karşılaştırırsın?
Mark Garrison, como podes comparar... aqueles queridos anjinhos... com aquele grande, boi desajeitado?
O sadece Brutus tatlı, sakar öküz, ve ondan daha fazlasını beklememen gerektiğini düşünüyorum, hepsi bu.
É que o Brutus é um doce de boi desajeitado... e não acho que deves esperar muito dele... só isso.
- Üstünden düştüğüm son boğa.
- Do último boi.
Biftek, böbrekli pasta ve sığır kuyruğu ve kızarmış biftek.
Bife e torta de rim e rabo de boi e rosbife.
Babam boğası ile pek gururlanır.
O papá está muito orgulhoso do seu boi.
Hiç bir zaman şarabın yanında yenen tombul et gibi olmadım.
Nunca fui muito bife de boi.
Sığır ve domuz eti. - Sen hastasın, oğlum!
Sim, com carne de boi, de porco.
Bir boğanın ineğe yaptığı gibi üzerime abanıyordu.
Ele trepava como um boi.
- Nasıldım? - Kafası kesilmiş boğa gibiydiniz.
A sua cara parecia a de um boi degolado.
Bu hastalık asla bir sığıra bulaşmadı.
Nunca um boi apanhou a febre.
Ve şu bir öküzün yüzüne sahip ve de öfkesine.
E aquele tem cara de boi, e tem o bom carácter do boi.
Bir adet sığır ayağı..... Charolais'ın zengin otlaklarından.
Um quarto traseiro de boi... dos verdes prados de Charolais.
Böğür bakalım, kendini bir şey sanan öküz!
Para baixo, seu boi obstinado,
Hâlâ öküz gibi kuvvetli görünüyor.
Ele deita uns olhares fortes como um boi.
Boğa mı?
O boi?
Fakat boğanız değişmiş.
Mas o seu boi mudou.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]