Brutus Çeviri Portekizce
395 parallel translation
Sarayda öldürüldüm. Brutus öldürdü beni.
Era morto no Capitólio.
şimdi söylemek istediğim şey... yastığımın altında bunları buldum.
Bem, o que eu queria... LIBERDADE IGUALDADE FRATERNIDADE de MARCUS BRUTUS Ontem encontrei um destes debaixo do meu travesseiro.
kim olursa olsun, Marcus Brutus hakkında endişelenme.
Não se preocupe com esse Marcus Brutus, seja lá ele quem for.
Marcus Brutus. "
de Marcus Brutus. "
Marcus Brutus'un bu işte iyi olduğunu biliyorsun.
Sabe que esse Marcus Brutus é bom.
- şu adamlar, lordum. bu adam kendini Marcus Brutus olarak tanıtıyor.
Este chama-se Marcus Brutus.
Marcus Brutus'un kendisi için daha azını yapamazdım.
Faria o mesmo pelo próprio Marcus Brutus.
ve Marcus Brutus tarafından kullanılan başlık :
O título usado por Marcus Brutus...
Marcus Brutus'la buluştuğumda bunu ona söylemeyi dört gözle bekliyorum... fakat bu konuyla yüzleşmek için cesaretinin olup olmadığı hakkında şüphelerim var. - o açıkça bir korkak.
Estou ansioso para conhecer esse Marcus Brutus e quando o apanhar duvido que ele tenha estômago para o nosso encontro.
bahçeye geçelim mi, Marcus Brutus?
Mas primeiro, vamos ao jardim, Marcus Brutus?
Doutreval'ın, Marcus Brutus'un arkadaşını asla reddetmeyeceğini.
Que Doutreval nunca recusaria um amigo de Marcus Brutus.
ama yine de Marcus Brutus ile arkadaştınız.
Mas você é amigo de Marcus Brutus.
Ama Brütüs de öyleydi.
Mas Brutus também o era.
Hepimiz Brütüs'ün anarşist ve alkolik bir suikastçı olduğunu da biliyoruz.
E todos sabemos que Brutus era um assassino anarquista e alcoólico.
NasıI hissederdin acaba, Brutus'un, kahyan olduğunu keşfetsen?
Como se sentiria se descobrisse que Bruto é seu mordomo,
Angus, Brutus ve Colin.
Angus, Brutus e Colin.
Bazı eleştirmenlerim, örneğin Brutus Latincemin hem avam hem de dil bilgisinin bozuk olduğunu söylüyor.
Alguns dos meus críticos, Brutus, por exemplo, dizem que o meu Latim não só é agramatical, como vulgar.
Brutus oğlun olduğu için böyle yaptığın söyleniyor. Bu doğru mu?
Dizem que é porque Brutus é teu filho.
Artık Sezar bir oğlunu açıkça kabul ettiğine göre kimsenin Brutus'u merak etmesi gerekmeyecek.
Agora que César reconheceu, publicamente, um filho já não temos dúvidas sobre Brutus.
Brutus, iltifatlarınla Casca'nın başını döndüreceksin.
Brutus, darás volta à cabeça de Casca com essa tua lisonja.
Brutus, o zaferleri çok iyi hatırlıyorum.
Brutus, lembro-me bem deles, desses triunfos.
Söyle, Brutus, Sezar'ın tapınağa koydurttuğu bu tanrıça önünde... -... ayakta durmak doğru mu?
Diz-me, Brutus, é respeitável ficar de pé diante desta deusa que César pôs aqui no templo?
- Brutus, aç gözlerini!
- Brutus, abre os olhos!
Halk, Roma'nın onurunu düşündüğünde akıllarına tek bir insan gelir :
! Quando as pessoas pensam na honra de Roma pensam num homem : Brutus.
Bu onur için ve taşıdığın sorumluluk nedeniyle Brutus, Roma'yı Sezar'dan kurtar!
Por essa honra e pela responsabilidade que carregas Brutus, salva Roma de César!
Hangi günün ışığında, Brutus?
À luz de que dia, Brutus?
Brutus, Cassius ve diğerleri bulunup öldürülmeli.
- De novo, Roma. Brutus e os outros devem ser encontrados e mortos.
Sonra da Brutus ve diğerleri.
Seguiram-se Brutus e os outros.
Brutus'e nedersin?
Como Brutus?
Brutus?
Brutus?
Brutus.
Brutus.
Ve Brutus...
E Brutus...
Oh, zavallı Brutus.
Oh, pobre Brutus.
Oh, zavallı Brutus, Söylediğim tüm kötü sözler için özür dilerim.
Oh, pobre Brutus,... sinto muito por todas as coisas desagradáveis que disse.
Adı Brutus.
O nome dele é Brutus.
Brutus!
Brutus!
Oh, Brutus, çok iyi biliyorsun.
Oh, Brutus, agora, sabes melhor que isso.
Oh, Brutus!
Oh, Brutus!
Öyle kal, Brutus.
Fica quieto, Brutus.
Kıpırdama, Brutus, dikaktlerini dağıtacaksın.
Não te mova, Brutus,... ou vais distraí-las.
Brutus, hayır!
Brutus, não!
Bırak, Brutus.
Vamos, Brutus.
Brutus, tekeri bırak.
Brutus, solta a roda.
Doğrusu, Mark, Brutus kadar beceriksiz olmaya başladın.
Honestamente, Mark, está ficando tão desajeitado como o Brutus.
Ve zavallı, zavallı mazlum Brutus suçsuz.
E o pobre, o pobre e perseguido Brutus é o inocente.
Fran, Brutus hala yavru.
Fran, Brutus ainda é um filhote no coração.
ben, Marcus Brutus'um.
Sou eu.
Paris'in tamamında kopyaları var.
Marcus Brutus.
- Marcus Brutus saklanmalı.
- Marcus Brutus deve esconder-se.
sizi, Marcus Brutus ile karıştırmışlar.
Então confundiram-no com Marcus Brutus.
Sen de mi Brutus amca?
Também o senhor, Tio Brutus?