English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bulacağız

Bulacağız Çeviri Portekizce

8,317 parallel translation
Babalar gününle babasıyla birlikte olmalı. Babasının izini bulacağız!
Ele devia estar com o pai no Dia do Pai, e nós vamos encontrá-lo.
Sakatlığını babandan gizlemenin bir yolunu bulacağız.
Vamos ter que arranjar uma maneira de esconder a tua deficiência do teu pai.
Durumun kötü göründüğünün farkındayım. Ama Murphy'i California'ya götürmenin bir yolunu bulacağız.
Sei que a situação parece má, mas encontraremos uma forma de levar o Murphy até à Califórnia.
Bu soruların cevaplarını ilk basın toplantısından önce bulacağız.
Vamos treinar essas respostas antes da primeira conferência.
Bulacağız onu.
Vamos encontrá-la.
Sence bu şeyi nerede bulacağız?
Onde achas que vamos encontrar aquela coisa?
- O cadıyı bulacağız.
- Temos que achar essa bruxa.
Karın halen şehirde ise, onu bulacağız.
Se a sua esposa ainda estiver na cidade, vamos encontrá-la.
Onu nereden bulacağız?
Onde encontramos essa coisa?
Oliver, bulacağız onları.
Oliver, vamos encontrá-los.
Bulacağız. Bonnie yer bulma büyüsü yaptı ve Sunbury'de olduğunu söyledi.
A Bonnie fez o feitiço de localização, e disse "Sunbury".
Güven bana, kardeşlerini kurtaracak başka bir yol bulacağız.
Prometo-te que encontraremos outra maneira de salvar os teus irmãos.
Söz veriyorum, onları bu kaderden kurtarmak için bir yol bulacağız.
Prometo, vamos encontrar uma maneira de salvá-los desse destino.
Parayı nerden bulacağız?
- Onde vamos conseguir o capital?
Ayrılacağız, ve öyle bulacağız.
Por isso vamos separar-nos, vê-las uma a uma.
Yani kadının nerede olduğunu ve şişelerle ne yapacağını bulacağız.
Vamos encontrá-la e descobrir o que está a planear fazer com os frascos.
Onu bulacağız.
Vamos encontrá-la.
Bu işi gerçekten kimin yaptığını bulacağız.
Vamos encontrar o culpado.
Onu bulacağız.
Bem, vamos encontrá-lo.
Kurt adamımızı da orada bulacağız.
É lá que encontraremos o nosso lobisomem.
- Biz onları nasıl bulacağız?
E como é que os encontramos?
Yine de inanıyorum ki devam edersek, aradığımız cevabı bulacağız.
Acredito que se continuarmos à procura, encontraremos as respostas que precisamos.
Booth'u bulacağız.
Vamos encontrar o Booth.
Bay Banks, bunu Louisa'ya kimin yaptığını bulacağız. Tamam mı?
Sr. Banks, vamos descobrir quem fez isto com a Louisa.
- Peki, nasıl bulacağız?
- Então, como é que nós o encontramos? - "Nós"?
Babana neler olduğunu bulacağız, söz veriyorum.
Iremos descobrir aquilo que aconteceu ao teu pai. Prometo. Mas, como podes ver...
- Peki, Morrow'u nasıl bulacağız?
Então, como é que encontramos este Morrow? Atraímos o andróide.
- Robotu takip edeceğiz. Sonra da Dr. Morrow'un kontrol için kullandığı sinyalden onu bulacağız.
Depois, seguimos o sinal de retransmissão que o Dr. Morrow está a utilizar de volta para ele.
Tamam, nereye varmaya çalıştığını anladım, ama kostümleri nasıl bulacağız?
Está bem, entendi o que quiseste dizer, mas como é que conseguimos as fantasias?
Bu gece bulacağız.
Vamos obtê-las esta noite.
Onu ve paranı bulacağız ve Yakuza'dan ilelebet kurtulacağız.
Vamos encontrá-lo, e o teu dinheiro, e tiraremos a Yakuza do nosso encalço para sempre. Pois.
O adamı bulacağız ve ceza makbuzunu eline vereceğiz.
Vamos encontrá-lo e entregar a multa pessoalmente.
Bu karanlıkta nasıl bulacağız yolumuzu?
Não encontramos o caminho no escuro.
Bizi bulamayacaklar da biz evin yolunu nasıl bulacağız?
Não nos encontram, mas como voltamos para casa?
Bak, bu adamı bulacağız, Lara.
Nós vamos apanhar esse tipo, Lara.
Asıl soru şu : ilacı nasıl bulacağız?
A questão é : como os obtemos?
Seni bulacağız.
Vamos encontrar-te.
Biz sen olsan da olmasan da bunun kimlerin yaptığını bulacağız.
Vamos descobrir quem fez isto com ou sem ti.
Yerleşeceğimiz yeri bulacağım, evimizi yapıp oğlumuzu da yanımıza alacağız.
Encontrarei um lugar para ficarmos, e construiremos a nossa casa, e mandaremos buscar o nosso filho.
Gardımızı alıyoruz. Belki Dan Zheng'i nerede bulacağını söylersem tekrar düşünürsün.
Talvez reconsidere se lhe disser onde o Zheng deve estar.
Planını uygulamana yardım eden kişiyi bulacağımızı varsaymıştık.
Achámos que encontraríamos a pessoa que a ajudou no seu plano.
Başka anne bulacağız.
Encontrei uma senhora...
- Ve onu nasıl bulacağımızı.
E como encontrá-la.
Dış dünya ile bağlantımızı kesersek zombilerin eninde sonunda öleceğini ve birilerinin tedaviyi bulacağını düşünüyor.
Ele acha que se pode evitar o contacto com o mundo exterior e que, eventualmente, os zombies vão morrer, e alguém vai sintetizar uma cura.
Yapacağımız ilk iş, adamı nasıl bulacağımızı çözmek olmalı.
Primeiro, devemos descobrir como localizá-lo.
Sezgilerim kurt adamı Ölü Ayı Deresi'nde bulacağımızı söylüyor.
Tenho um palpite de que encontraremos o lobisomem na Ravina do Urso Morto.
Şartlı tahliye memurun burada olabileceğini söylediğinde seni havuz kenarında şarap içerken bulacağımızı sanıyorduk.
Sim. Sabes, quando o teu A.C. Disse que estarias aqui, esperávamos encontrar-te a beber Moet à beira da piscina.
Daha fazlasını bulacağımızı sanmıyorum.
Duvido que encontremos mais.
Sadece çok fazla şey bulacağınızı sanmıyorum.
Mas acho que não vão encontrar muito.
Bulacağız.
Vamos obtê-las.
- Tamamdır. Sorun ne olursa olsun, ozanın kim olduğunu bu kutuda bulacağımızı düşünüyorum.
Seja qual for o caso, acho que a identidade do poeta deve estar no interior desta caixa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]