Bumpy Çeviri Portekizce
144 parallel translation
Bumpy... Bumpy seni Harlem'e götürmemizi istedi.
O Bumpy... pediu-me que te levasse ao bairro.
Şu pencereden fırlattığın herif Bumpy Jonas'ın adamıydı.
O tipo que atiraste pela janela era um lacaio do Bumpy Jonas.
Bu, Bumpy'nin hoşuna gitmeyecek.
O Bumpy não vai gostar disso.
Bumpy'yi ipleyen kim!
Quero lá saber do que ele gosta!
Bumpy bir iş için seni arıyor.
O Bumpy quer-te por algum motivo.
Düşünsene, Bumpy de senin peşinde olacak.
Com o Bumpy à tua procura quando a bomba estourar?
Sende Bumpy'nin telefon numarası var mı?
Tens o número do telefone particular do Bumpy?
Bumpy bunu sizin yaptığınızı düşünüyor.
O Bumpy pensa que talvez tenhas sido tu.
Bumpy sana bunun cevabını verebilir.
Mas talvez o Bumpy te dê uma resposta concreta.
Sana Bumpy'nin ekibini genişlettiğini söylemiştim, hatırlıyor musun?
Lembras-te de te ter dito que o Bumpy colocara mais homens em Harlem?
Mafya Bumpy'ye karşı.
A Máfia contra o Bumpy.
Bumpy'nin seni niye tuttuğunu bilmek işime yarar.
Ajudar-me-ia saber por que o Bumpy te contratou.
- Bumpy ile randevum vardı.
- Tenho um encontro com o Bumpy.
Bumpy'ye geldiğimizi söylersin.
Diz ao Bumpy que estivemos aqui.
Bumpy seni öldürür.
O Bumpy irá atrás de ti.
Sen sinsi bir ispiyoncusun Bumpy.
És um espião astuto.
Şunu fark ettim Bumpy.
Descobri algumas coisas.
Beni kullandın Bumpy.
Tens-me usado.
Anlaştık Bumpy.
Acabaste de ser enganado.
Bumpy Jonas adına buradayım.
Falo em nome de Bumpy Jonas.
Bumpy Jonas'tan da haberi var.
E que o Bumpy Jonas está envolvido.
O zaman Bumpy'ye sorsun.
Ele que pergunte ao Bumpy.
Harlem'e gidip Bumpy'ye kızının iyi olduğunu söyle.
A não ser regressar a Harlem e dizer ao Bumpy que ela está bem.
Bumpy'ye seni teslim etsem belki de daha iyi olur.
Devia levar-te ao bairro e entregar-te ao Bumpy.
Bumpy onları aldırtır.
O Bumpy cuidará do transporte.
Bumpy de burada.
O Bumpy também cá está.
- Bumpy, burada, arkada işin yok.
Bumpy, isto não é sítio para ti!
Bumpy Johnson!
Bumpy Johnson!
Bumpy Johnson.
Bumpy Johnson.
Mary, buraya gel kuzenim Bumpy'yi hatırladın mı?
Mary anda para cá. Lembras-te do meu primo Bumpy.
- Oh, Bumpy Johnson.
- Oh, Bumpy Johnson.
- Bumpy Johnson.
- Bumpy Johnson.
Benim ortağa ihtiyacım yok benim adım Bumpy Johnson.
Eu não preciso de nenhum sócio. O meu nome é Bumpy Johnson.
Bumpy'mi?
Bumpy?
Bu ismi sana annen mi verdi?
A tua mãe deu-te o nome de Bumpy?
Hey, Bumpy, biliyor musun senin olmadığın bu bir kaç yılda.. .. kabul etmem gerekir ki seni gerçekten çok özledim.
Hey, Bumpy, sabes, estes últimos anos por aqui sem ti, bem, só queria dizer que senti muito a tua falta.
- Francine'in yeni arkadaşı
- O novo amigo da Francine, o Bumpy.
Hakkınızda çok şey duydum Bay Ellsworth "Bumpy" Johnson.
Já ouvi falar de si, Sr. Ellsworth "Bumpy" Johnson.
Bumpy, Yaşlı bir kadının inmesine yardım et!
Bumpy, anda ajudar um senhora de idade com os degraus.
Hey, Bumpy!
Hey, Bumpy!
Kültürünün artması için, Bumpy.
Para te dar cultura, Bumpy.
Bumpy!
Bumpy!
Kafanı kullan, Bumpy.
Usa a cabeça Bumpy.
- Bumpy Johnson!
- Bumpy Johnson!
O kazma sallayan şeytanın Bumby'yi öldürmesine izin mi verecektin?
Deixares aquele diabo picador simplesmente matar o Bumpy?
Hadi Bumpy hepimizin yanında olduğunu biliyorsun.
Bem Bumpy, tu sabes que estamos todos contigo.
- Seninleyiz, Bumpy.
- Estamos todos contigo Bumpy.
Senin zamanın, Bumpy.
É a tua altura Bumpy.
- Patron sensin, Bumpy.
- Tu és o patrão Bumpy.
- Bumpy, tartışma yapma.
- Bumpy, não faças uma cena.
Bırak işini bitireyim, Bumpy!
Deixa-me tratar dele Bumpy!