English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bunk

Bunk Çeviri Portekizce

141 parallel translation
Bunk, ben Jimmy.
Bunk, é o Jimmy.
Bunk, uyan dostum.
Acorda, porra!
Bunk üzerinde hiçbir iz bulamazsın.
O laboratório não encontrará nada contra o Bunk.
Bunk, bütün izleri yakmak güzel düşünce, kabul.
Queimares as provas faz muito sentido.
Bunk Moreland senin doğuştan polis olduğunu söylüyor.
O Bunk Moreland diz que és um polícia nato.
"İnsanın prensipleri olmalı." - -Bunk
"Um homem tem de ter um código."
Sana neden saygı duyuyorum biliyor musun Bunk?
Sabes por que te respeito tanto, Bunk?
Bunk'ın üstlerine geldiğini görünce özel okullu oğlanlar altına ederdi.
Os miúdos da preparatória mijavam-se todos, quando viam o velho Bunk ir direito a eles.
- Bunk'tan duydum.
- Soube pelo Bunk.
Bunk, kendinden utan adamım.
- Bunk, devias ter vergonha, rapaz.
Bunk ve ben şu çocuğu yakaladığımızda bir çağrı cihazı vardı.
Quando detivemos o puto Barksdale, vimos que tinha um pager Motorola.
Hey, Bunk.
Eh, Bunk.
- Bunk, söyle ona.
- Diz-lhe.
- Bunk, sen bir şeyler söylemek ister misin?
- Bunk, um frasco pelos teus pensamentos.
- Bunk Moreland, McNulty'in ortağı
- Bunk Moreland, o parceiro do McNulty.
Bunk ve ben, bizim bir ortak ritmimiz var.
O Bunk e eu temos um ritmo próprio.
Fotoğraf Bunk'ın masasından.
A foto era da secretária do Bunk.
Bunk. Terry, Mike, haydi.
Terry, Mike, venham.
Bunk ve Jay burada kalıyor.
- O Bunk e o Jay ficam no local.
Bunk, Mike.
Bunk, Mike.
Kuzeydoğu'da vurulan kızın dosyası, Bunk.
Daquele que trouxeste, Bunk.
Hiç sanmam, Bunk.
Eu não sei, Bunk.
Üç Newports'lu ve bir Grape Nehi. Daha önce mahkemeye çıkmış. Bitti, Bunk.
Três Newports e um Grape Nehi em como vai até ao Grande Júri.
- Hiçbir telefona cevap verme, Bunk.
Não atendas telefones, Bunk.
- Anlat bakalım, Bunk.
Diz as palavras, Bunk.
Bunk'ın işini alacaksın he?
Vais abandonar o Bunk?
Kötü işler yaptım, Bunk, ama benim hatam değildi.
Saí-me mal, Bunk. A culpa não foi minha.
O kadar basit değil, Bunk.
Não é assim tão simples.
Bunk aramış.
O Bunk ligou-me.
- Tamam, Bunk, sağ ol.
- Muito bem, Bunk, cuida-te.
Memur Russell ve Bunk Moreland Cinayet Masası'ndan atandılar bu süre zarfında bizimle çalışacaklar ortak bir şey bulabilirmiyiz diye hep beraber bakacağız.
A agente Russell e o Bunk Moreland são dos Homicídios, mas, por agora, ficarão connosco, a investigar a base de dados do porto, à procura de algum padrão que envolva contrabando.
- Bunk'ı arayacak mısın?
- Vais ligar ao Bunk?
İşim bitti, Bunk.
Acabei, Bunk.
Kendi kendimi yemeyi bıraktım, Bunk.
Vou deixar de fazer merda, Bunk.
Sanırım bana demek istediğin şey aslında bu adamın Bunk'ın çözmek zorunda olduğu cinayetler için hedef olduğu.
O que está a dizer-me é que o mais certo é ele ser suspeito nos homicídios do Bunk.
Bunk, Newkirk ve Broening tarafına bakacaksın.
Bunk, colocas-te entre a Newkirk e a Broening.
- Bundan sonrası senin, Bunk.
- É todo teu, Bunk.
- Bunk, Lester. - Evet.
- Bunk, Lester.
Bunk Moreland.
Bunk Moreland.
Sahil Güvenlik'ten çıkmalıyım, Bunk.
Tenho de sair daquele barco, Bunk.
Bunk Moreland.
- O Bunk Moreland.
- Bunk nerede?
- Onde está o Bunk?
Ama bakın sadece ben görüyorum. Bunk'a buraya geldiğimi söylersin değil mi?
Diz ao Bunk que passei por cá, sim?
Sığınağın beton duvarları patlamanın şiddetini artırır.
Os muros de cimento do búnk intensificarão a explosão.
Ve bottom bunk'ı buldum.
E a cama de baixo é minha.
- Özür dilerim, Bunk.
Lamento.
Bunk.
Eh, Bunk.
Barksdale 12.
É certo, Bunk.
- Bunk, nasıl gidiyor?
- Bunk, como vais, meu?
Bunk'a biraz sevgi göstermen lazım.
Está na altura de mostrares um pouco de amor ao Bunk.
- Bunk yüzemez.
- Não sei nadar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]