English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Cady

Cady Çeviri Portekizce

229 parallel translation
Cady?
A Cady?
- Merhaba, ben Cady.
- Olá, sou a Cady.
Peki... Biraz oturalım.
Cady... vamos sentar-nos.
- Cady...
- Cady...
- Cady bana çok kızdı,
- A Cady está zangada comigo
Cady... Senin hakkında böyle düşünmüyorum, tamam mı? Ben seninle birlikteyim.
Cady... não penso isso de ti.
Pekala Cady, işte beklediğin an geldi.
Pronto, Cady, chegou o momento.
Seni almaya kimse gelecek mi Cady?
Vem alguém buscar-te, Cady?
Max Cady.
Max Cady.
- Her neyse, kendinize iyi bakın Bay Cady.
- Passe bem, sr. Cady. - Igualmente.
Ne istiyorsunuz Bay Cady?
Que deseja, sr. Cady?
Bay Cady, acı çektiğinizi anlıyorum.
Oiça, sr. Cady, sei que sofreu muito.
Ne kadar istiyorsunuz Bay Cady?
Quanto quer?
Ne oldu? Köpeği dışarı bıraktınız. Cady onu kaçırdı.
O cão foi à rua e o Cady apanhou-o.
- Max Cady. - Harika.
Óptimo.
Bak, bu Cady denen herif... benzerini daha önce de yaptı.
Esse tipo, Cady, já fez o mesmo antes.
Eğer sen, kız ve Cady arasında kişisel bir mesele ise bu...
Se o assunto é pessoal entre vocês e o Cady...
Cady karıma tecavüz etmeyi planlıyor, bu sizi ilgilendirmez mi?
O Cady planeia violar a minha mulher.
Cady'nin bir kaplan olduğunu düşün.
O Cady é um tigre.
Anlaşılan adamımız Cady mutfakta çalışıyormuş.
O Cady trabalhou lá na cozinha.
Cady'nin puro dumanından nefret ediyormuş ve sürekli mızmızlanıyormuş.
Odiava os charutos do Cady. Queixava-se muito.
Olay mahallinde Cady'nin olduğuna dair kanıt yokmuş... en azından... kanıtlar yeterli değilmiş.
Ninguém viu o Cady perto do acidente se assim se pode chamar.
Cady'nin benden öç almak için seni inciteceği aklıma gelseydi seni uyarırdım.
Se eu sonhasse que o Cady se iria vingar em ti, ter-te-ia avisado.
Sen Max Cady'sin, değil mi?
Chama-se Max Cady, não chama?
Buyurun Bay Cady, etrafa göz atın.
Vá, veja bem, sr. Cady.
Cady'yi biraz hırpalayacak adamlar tutabilirim.
Tipos que se contratam para o mandar para o hospital.
Onu Cady mi verdi, neler oldu bilmiyoruz.
Não sabemos se o Cady lha deu.
Cady, kapa çeneni ve beni dinle.
Cale-se e oiça.
Sen ve Max Cady arasında... hiçbir bağlantı olamaz.
Nunca haverá aproximação entre ti e o Max Cady.
O herif bir nükleer saldırıdan bile sağ çıkabilir.
O Cady sobreviveria a um ataque nuclear.
Cady'nin o herifleri nasıl patakladığı duyulursa... üç tane yeni adam bulmak zor olur.
Se constar como o Cady os arrumou não arranjamos mais ninguém.
Ailemi taciz eden Max Cady adında eski bir mahkum var.
Um ex-presidiário, Max Cady, anda a molestar a minha família.
- Neymiş o? - Bakın... Bay Cady dün beni avukatı olarak tuttu.
O sr. Cady contratou-me ontem.
Bay Cady beni bu sabah aramış ve eminim bana bilgi verecektir.
Vai dar-me todos os detalhes.
Bay Cady görüşmemizi gizlice kayda aldı... çünkü ona söyleyeceklerimi...
O sr. Cady não teria, subrepticiamente, gravado a conversa se não soubesse...
Mahkeme emri iptal edene dek... Bay Maximilian Cady'ye... 500 metreden daha fazla yaklaşmayacaksınız.
Deve manter-se à distância de 500 metros do sr. Maximillian Cady até que o tribunal levante a proibição.
Cady'ye doğrulttuğunda... bir adama ateş etmenin bir ağaca ateş etmekten farklı olduğunu anlayacaksın.
E, então, vê que não é o mesmo que apontar a árvores.
Sonra bir anda silahı Cady alacak.
A seguir vê que o Cady está armado.
En iyi ihtimalle Cady'yi gebertirsin.
A melhor maneira é : você mata o Cady e pronto.
Kanuna göre ben Max Cady'den daha tehlikeli biriyim.
A lei considera-me mais perigoso do que o Cady.
Cady'yi uyarmaya gittim.
Ameacei o Cady.
Bay Cady suçlamalardan tamamen muaf.
O sr. Cady é uma pessoa sem mácula.
Cady bir fırsatçı.
O Cady é oportunista.
- Cady peşinde değil miydi?
- O Cady não tentou nada com ela?
Sadece Cady...
- É que o Cady disse...
Cady, Ester ve Mezmurlar arasındaki bölümü okumamı söyledi.
O Cady referiu-se à Biblia entre Ester e Salmos.
Cady'nin banka cüzdanı.
A caderneta bancária.
Cady evin içine mi girdi?
Ele entrou em casa?
- Cady bir kıza daha tecavüz etmiş.
O Cady violou outra.
- Evet? Sana silah vereceğim.
Se lhe dou uma arma você aponta-a ao Cady.
Cady'nin gitmesine gerek yok, değil mi?
O Cady não vai?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]