English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Calibre

Calibre Çeviri Portekizce

1,704 parallel translation
Timsah için 45 kalibrelik kovanlar çıktı.
- A causa da morte? - Do jacaré? Temos estas munições de calibre.45.
Ayrıca Eric'in yarası küçük kalibreli bir silaha uyuyor.
Além disso o ferimento do Eric é consistente com uma arma de baixo calibre.
223 kalibrelik bir kurşun. Yani seçenekleri azaltabiliyoruz.
É uma bala de calibre 2.23, o que ajuda a reduzir a procura.
- Yüksek kalibreli tüfekler ordu yapımı C-4, el bombaları.
- De que tipo? - Espingardas de alto calibre. Explosivos C4 de fabrico militar, granadas...
Sid, güvenlik görevlisine sıkılan kurşunu tespit etti. 38 kalibrelik.
O Sid recuperou a bala do segundo guarda de segurança. É de calibre.38.
38.liği Chris'in dolabında bulduk.
Encontrámos a calibre.38
Ayrıca kurbanınızın göğsündeki delikle uyumlu kalibrede bir silah taşıyormuş. Bu bizim katilimiz olabilir.
Tinha uma arma do mesmo calibre do buraco no peito da nossa vítima.
Böyle bir restorantta.. ... bunun olması kabul edilemez.
Quero dizer, isto não é aceitável para um restaurante deste calibre.
Pürüzsüz, paslanmaz çelik hatasız namlu yüksek kalibre, 175lik mermi atıyor.
Cano em aço inoxidável, calibre.308, bala 175 de ponta oca.
Dur orda. Benden, benim gibi bir adamdan... Londra'daki bir galeriye gidip, babana yanaşıp... ona Vermeer'in tablosunu yarı fiyatına satmamı mı istiyorsun?
Espera, tu queres que eu, um homem do meu calibre, apareça de repente numa galeria de Londres, me chegue ao teu pai e lhe ofereça um Vermeer por meio-milhão?
50 kalibrelik.
Calibre.50.
50'lik kovanlardan IBIS'te bir şey çıkmadı, Ama Balistik, arabanın içindeki bakır kılıftan, tipini ve kalibresini bulabildi.
Os 50 invólucros não deram em nada na IBIS, mas a Balística conseguiu determinar o tipo e calibre... dos fragmentos de cobre obtidos dentro da limusina.
50 kalibrelik Çöl Kartalı modeliymiş.
Coerente com uma "Desert Eagle" de calibre.50.
Büyük olan bir 50'likle uyumlu.
O grande é coerente com o Calibre.50.
Yani küçük kalibreli olan limuzinin içinden ateşlenmiş.
Por isso o disparo de baixo calibre foi feito do interior da limusina.
Sormamın nedeni şu ; bu bebek daha bugün elimize geçti..45 otomatik.
Estou a perguntar isso por que hoje chegou uma nova. Calibre 45, automática.
kamptaki silahların etkili menzili 1100 metre orada ki 50 liğin ki ise bunun iki katı.
Estas armas têm um alcance de 1. 100 metros. As de calibre 50 estão a dois quilómetros.
Eline bir silah alır, kafana koca bir kurşun sıkarsın.
Dás um tiro na cabeça com uma bala de grande calibre.
En üst düzeyde balerinlere sahipler.
Eles têm bailarinos de alto calibre.
O zaman üzerinde bulduğumuz 22'liği açıkla.
Então, explica a calibre 22 que trazias quando te detivemos.
- Silahın kalibresini tahmin edebilir misin? - 22'den büyük olamaz.
- Consegues deduzir o calibre?
Bu delik 22 kalibrelik kurşunla uygun.
Este buraco corresponde a balas de calibre.22.
Pembe Sokak'ta silah sesleri duyulmuş, sokak cesetlerle dolu.
Armas de calibre 12 tem sido disparadas na Rua Pink, com corpos caídos lá.
Mütevazi olma, senin ayarında başka kimse yok.
Francamente, não há ninguém do teu calibre.
Gecikmeli korteks ateşleyici sayesinde bomba sekiz saat sonra patlayacak.
Graças ao temporizador e ao calibre do fusível, as bombas detonarão oito horas mais tarde.
Grozni sokaklarında otuz kalibrelikten.
Calibre 30... das ruas de Grozny.
Birkaç geri zekalı tetikçi.
Alguns idiotas de pequeno calibre.
Eğer yapabilseydi, bir 88 mayınına takılıp açık renkli bir penis takardı.
Ele gosta de espetar em tudo, até metia o pénis numa de calibre 88 se conseguisse.
İşte 50 kalibrelik barett Yarı otomatik bir taaruz tüfeği. Sizi kendisine bağlayabilir.
Esta é a Barrett, calibre 50, a maior arma semi-automática que podem comprar.
Merak edenler için, 12-kalibre patlayıcı mermiler, küçük birer patlama yaratır... ısı, 3.000 dereceye kadar çıkar.
Conhecidas por causarem fogos rasteiros, as munições incendiárias de calibre 12, criam uma pequena explosão que queima nos 3.000 graus.
Cinayette kullanılanlarla aynı kalibre.
É do mesmo calibre que a do homicídio.
Yakın mesafede bile, düşük kalibreli silahlara karşı etkili.
Trabalha com armas de calibre pequeno, mesmo à queima-roupa.
- 22 kalibre.
- Calibre 22.
Çok küçük kalibre kurşunlar olduğu için çok şanslıyız...
Ele teve muita sorte. O calibre da bala era pequeno.
Olayda CCI.22 kalibrelik mermi kullanılmıştı.
As munições usadas foi CCI.22-calibre balas.
Onu koruma amaçlı aldım ve güvende olduğumu bilmek istedim ve kullanmayı öğrenmenin iyi bir şey olduğunu düşündüm. - Aynı fikirdeyim. Shirley ateşli silahlar eğitmeninden üç ders almıştı ve eğitmen son derste Shirley'nin CCI.22 kalibrelik mermi kullandığını ve silahı arızalı olduğu için bazen yere yanmamış mermi düşürdüğünü söylemişti.
Ela tinha três lições com um instrutor de armas quem disse que na sua última aula ela estava usando CCI.22-munição calibre e sua arma malfunctioned e que por vezes ejecte viver rodadas para o terreno.
Kısa mesafeli ve küçük kalibreli silahın verdiği zararı tanımak için balistiğe ihtiyacım yok ve görgü tanıklarımız var,
Não preciso da balística para reconhecer os estragos feitos por uma arma de baixo calibre a pouca distância e temos testemunhas oculares,
Kısa mesafeli ve küçük kalibreli silahın verdiği zararı tanımak için balistiğe ihtiyacım yok ve görgü tanıklarımız var, - yoksa o bölümü dinlemiyor muydun?
Não preciso da balística para reconhecer os estragos feitos por uma arma de baixo calibre a pouca distância, e temos testemunhas oculares, ou não ouviste essa parte?
Borunun çapı 5.1 cm ve uzunluğu 60 cm.
O calibre do cano é 2 polegadas e 2mm e o comprimento 2 pés.
Kafada tek kurşun yarası, 38 kalibre.
Ferida de um tiro em cheio na cabeça, calibre 0.38.
38'lik halkalı revolver mermisi.
Calibre.38 estriada de revólver.
Ve şanslısın ki seni ahırda bulan babam değildi çünkü hemen 12'lik silahını çekerdi.
E para tua sorte, o meu Pai não te apanhou no celeiro, senão já te estava a apontar as calibre 12.
Şuradaki giriş yarası orta kalibreli, 45'lik ya da 38'lik bir kurşununkine uygun görünüyor.
Esta ferida de entrada é consistente com um calibre médio, 45 ou 38.
Sid kalibreyi tespit edebilmiş mi? Evet.
- Sid podes determinar o calibre?
Cinayet silahının orta kalibreli olduğunu düşünüyor.
Sim, o Sid acha que a arma do assassinato era de calibre médio.
Bunun adı Kriss Super V. 45 kalibre.
Esta é a Kriss Super V. Calibre 45.
22'lik silah sadece 152 desibellik ses çıkarır.
Uma pistola calibre.22 só tem 152 decibéis.
15 kalibrelik makineli.
É uma metralhadora modificada de calibre 15.
Küçük kalibreli bir silahla kafasına sıkıp sonra da arkamı dönüp gideceğim.
Tiro de pequeno calibre na cabeça. Depois vou-me embora.
Adamlarımız ilk kez Mark-19 ve.50 kalibrelik kullandılar.
Isto foi a primeira vez que o pessoal usou fogo real na Mark-19s ou nas calibre.50.
- 50 kalibre?
Calibre 50?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]