English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Calico

Calico Çeviri Portekizce

35 parallel translation
Çeviri yapabilecek tek kişi var. Gidip Calico çetesinden yardım alalım.
Só ela nos pode ajudar na tradução.
Onu Calico'nun kampına götürelim. Hemen!
Trá-la para o campo de Calico.
Calico ve çetesi.
Calico e o seu bando.
Kayaların üzerine adamlarını koy, görevinize sahip çıkın.
Tu, Calico... Distribui os homens nas rochas, de maneira a protegerem a missão.
Sana yeni bir pastika verecek.
Ele vai dar-te um novo calico.
Yeni bir pastika istiyordun.
Tu querias um novo calico.
Buradan, Calico Dağlarının şeritleri çok daha iyi görülüyor.
Vemos as estrias das Montanhas.
Calico Körfezi 15 dakika uzaklıkta.
A enseada de Calico fica a 15 minutos. Extremo sul.
Yoğunluğu ve rengine bakılırsa siyah, beyaz ve turuncu renkli bir kedinindi.
Pude ver que vinha de um gato, provavelmente do Calico.
Geçen hafta Santa Barbara'da Calico Sahili Klasik'i kazandı.
Ganhou o torneio de Calico Beach na semana passada, em Santa Barbara.
Konteynır ona ayrıca anti - üreme ve calico - neurin yavaşlatıcı ilaçlar veriyormuş.
O contentor também administrava doses de antiproliferativos e... inibidores neurológicos.
Bak, üç buçuk metre halis Amerikan bezi orada duruyor.
Três metros e meio de puro calico, aqui mesmo.
Amerikan bezi var mı?
- Tem calico?
Vallahi bez kalmadı.
Não há mais calico.
İşte orada, Dr. Calico!
Aqui está ele, Dr. Calico.
- Calico nerede?
- Onde está o Calico?
Bolivya'da, Bolivya'da, Calico Bolivya'da!
Bolívia! Bolívia! O Calico está na Bolívia!
Calico'nun süper bilgisayarı.
O super-computador do Dr. Calico!
Zalim Dr. Calico tarafından kaçırıldın.
Fostes raptada pelo demoníaco Dr. Calico!
Bu tıpkı Calico'nun gizli araştırma üssüne sızdığın zamanki gibi olacak!
Isto é igualzinho àquela vez em que tu te infiltraste no esconderijo secreto no Árctico do Dr. Calico!
Calico, Penny'nin peşinden gelecek.
O Calico vem para a sua Penny.
En azından Calico beni bu halimle tanıyamayacak.
Ao menos assim o Calico não me vai reconhecer.
Calico!
O Calico!
Adam bana satmaya çalıştı. Tamamen piskopat şeytani bir calico ( beyaz, siyah Ve turuncu renkli dişi kedi ) yavrusu vardı.
Ele tentou vender-me um gatinho malhado completamente psicótico.
O küçük bir calico kedisiydi. Şu büyüklükteydi.
Era uma gatinha malhada deste tamanho.
O zaman Calico Corner'a gideriz. Düğme almam lazım.
Então iremos a Calico Corner, pois preciso de um botão novo.
Calico T-11'in altındaki herkes katları tahliye etsin.
Quem estiver abaixo do Calico T-11, é favor evacuar o andar de imediato.
Kısa tüylü, benekli.
Pelo curto, calico.
Küçük oğlum, Brian, meleğim, karım komaya girdikten sonra ona kısa tüylü, benekli bir kedi aldım.
O Brian, o meu menino, o meu anjinho... Comprei-lhe um calico após a minha mulher entrar em coma. Acidente de mota.
Ben sekiz yaşımdayken annem bana ufacık bir Calico kedisi getirmişti.
Quando eu tinha oito anos, a minha mãe deu-me um gatinho.
Bir tekir ve patiska.
Um gato malhado e um calico.
- Calico.
- Calico.
Bu sabah, Calico karısını ve çocuklarını Tallinn'e giden bir uçağa bindirdi, sözde eşinin akrabalarını ziyaret etmesi için.
Esta manhã o Calico pôs a mulher e os filhos num avião para Tallinn supostamente para visitar os familiares dela lá.
Kapıyı açtığınızda dışarı çıkan benekli bir şey gördünüz mü?
Viste um gato persa calico sair quando abriste a porta?
Calico!
Calico!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]