English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Cane

Cane Çeviri Portekizce

169 parallel translation
DENİZDE İSYAN
MOTIM NO CANE
Ben Şeker Kamışı.
Sou a Sugar Cane.
- Şeker Kamışı mı?
- Sugar Cane?
"Bastonumu Ver Bana" dan mı bahsediyorsun?
Referes-te ao "Hand Me Down My Walking Cane"?
"Baston" evet, onu çal.
"Walking Cane", é isso. Toca essa.
Cane adlı delinin biri uzay kıyafetine gerek olmadığını düşünmüş.
Um maluco de nome Cane decidiu que não precisava do fato.
Şimdi, basının önünde, Rocky Balboa, sana sormak istiyorum : renkli bir kişilik, neşeli bir sporcu olduğunu biliyoruz. Bu adamın, Union Cane'in ağır siklet şampiyonasında rakibin olmasına fırsat verir misin?
Ora bem, na presença da imprensa, gostaria de pedir ao Rocky Balboa, que seja o espectacular desportista que sabemos que ele é, e que dê a este homem, Union Cane, a oportunidade de o desafiar
Cane ile dövüşeceğimi söyle.
Diz-lhe que luto contra o Cane.
- Union Cane şampiyonluğa oynuyor.
- Union Cane vai candidatar-se ao título.
Cane ile dövüşürsen, George sana garanti lisans alır.
Se desafiares o Cane, o George garante que te arranja uma licença.
Belki de Bayan Balboa'yı dövüş için razı etmeliyiz.
Talvez devessemos contratar a tua mulher contra o Cane, hã?
CANE ŞAMPİYONLUKTA İDDİALI
CANE CANDIDATA-SE AO TÍTULO
DİKKAT CANE :
CUIDADO CANE :
ROCKY'NİN GUNN'I CANE'E KARŞI
ARMA DE ROCKY APONTA PARA CANE
Tommy ile Union Cane ne zaman karşılaşacak?
Então Rocky, quando é que o Tommy luta contra Union Cane?
CANE GUNN'A KARŞI
CANE CONTRA GUNN
Union Cane!
Union Cane!
- Haydi, Cane.
- Vai, Cane.
Union Cane pek iyi hissetmiyordu.
O Union Cane não se estava a sentir bem.
Cane kağıt üstünde şampiyondu.
Todos sabemos que Cane é um campeão fantoche.
- Onun yumruğuyla kazandığı ünvanı yok.
- O título do Cane foi fabricado.
Konudan uzaklaşıyoruz Cane resmi şampiyondu.
Não exageremos. O Cane é campeão reconhecido.
- Cane gibi ölülerle dövüşerek, yapamaz.
- Não a combater mortos como o Cane.
- Senden daha büyüğüz bastıbacak. Baban burada olduğunu biliyor mu?
Ei, Candy Cane, o que tá fazendo aqui?
Sutter Cane'in kayboluşu.
O Sutter Cane... desapareceu.
Sutter Cane kayıpmış.
O Sutter Cane despareceu.
Sutter Cane.
Sutter Cane.
Sutter Cane okur musun?
Já leste o Sutter Cane?
Korku yazarı Sutter Cane... Zararsız bir pop mucizesi mi yoksa basılı sayfaların ölümcül kâhini mi?
O escritor de terror, Sutter Cane... um inofensivo fenómeno pop... ou o louco profeta mortal do mundo literário?
Polis, isyanların dükkânların Sutter Cane'in son romanı "Çılgınlığın Ötesinde" için verilen ön siparişleri karşılamakta güçlük çekmeleri üzerine başladığını düşünüyor.
A polícia acredita que os confrontos começaram... devido ao facto de as livrarias não conseguirem satisfazer a procura... do último livro de Sutter Cane... "In the Mouth of Madness."
Firmaya katıldığından beri Sutter Cane ile özel olarak ilgileniyordu.
Desde que ingressou na nossa firma... ela tem cuidado exclusivamente das edições do Sutter Cane.
Sutter Cane. Şu korku saçmalıklarını yazan mı?
Não é o tipo que escreve histórias de terror?
Sutter Cane bu yüzyılın en çok okunan yazarıdır.
Sutter Cane está para ser... o autor mais lido neste século.
Cane hepsinden çok satıyor.
Cane bate os recordes de vendas dele.
Cane iki ay önce hiçbir iz bırakmadan kayboldu.
O Cane desapareceu há dois meses sem deixar rasto.
Cane iki hafta önce ona son kitabından birkaç bölüm yollamış.
O Cane enviou-lhe por correio vários capítulos... do seu novo livro, nem há duas semanas atrás.
Baltalı çılgın Cane'in menajeri miydi?
O lunático com o machado? Era o agente do Cane?
Cane milyar dolarlık bir isim hakkıdır.
Cane é uma franquia de biliões de dólares.
Cane'in yazılarının, düzenli okurları üzerinde etkileri olduğu biliniyor.
Os livros de Cane são conhecidos por ter uns certos efeitos... sobre os seus leitores menos estáveis.
Cane'in nerede yaşadığını bile bilmiyoruz.
Nós nem sequer sabemos onde o Cane morava.
Polis, olaylara karışanların neredeyse tümünün korku yazarı Sutter Cane'in son kitabını okumuş olduklarını söylüyor.
A Policia continua a citar testemunhas fidedignas... todos dizem ter lido... a ultima história de terror de Sutter Cane...
Şu Sutter Cane'in birkaç kitabını aldım.
Peguei em alguns livros desse Sutter Cane.
Artık Cane'in kapak resimlerini neden kendisinin yaptığını biliyorum.
Agora sei porque é que o Cane fazia os seus próprios desenhos.
Hoşunuza gitsin ya da gitmesin Cane'in kitap kapakları Hobb Çıkmazı'nı New England'ın tam ortasına yerleştiriyor.
Tu gostando ou não... As capas dos livros do Cane têm lugar na Mansão Hobb... mesmo no centro de New England.
Parçaları birleştir, kasabayı bul ve Sutter Cane'le öğle yemeği kazan.
Junta as peças, encontra a cidade... ganha uma lancheira do Sutter Cane.
Sadece Cane öldüyse yasal hakkımızı yaşıyorsa da kendisini geri istiyoruz.
Eu apenas quero saber se o Cane está morto... ou se a nossa propriedade se está viva.
Cane'in işleriyle ilgilenmekten cidden hoşlanıyor musun?
Gostas de realmente de trabalhar com o material do Cane?
Şimdi Cane gibi konuştun.
Agora falaste como o Cane.
Cane aşığı sensin.
Tu és a fã do Cane.
Cane'in işleri beni korkutuyor.
O trabalho do Cane assusta-me.
Ama Cane'in işlerinde beni korkutan şey gerçeklik onun görüşünü paylaşsaydı neler olabileceği.
O que me assusta no trabalho do Cane... é o que pode passar á realidade no seu ponto de vista.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]