Capri Çeviri Portekizce
161 parallel translation
Ve Napoli, ve Capri, ve Monte Carlo, ve Nice.
E Nápoles, e Capri, e Monte Carlo, e Nice.
Londra, Fransa'nın güneyi, Capri.
Londres, Sul da França, Capri.
Bu ne güzellik. Tanrılar Capri'yi seviyor olmalı.
Os deuses devem amar Capri para te fazerem desabrochar assim.
Sana Capri'ye döneceğimi söylemeye geldim. İmparatordan senin için yardım isteyeceğim.
Vim dizer-te que volto a Capri para pedir ao imperador que interceda por ti.
Capri'de imparatorun yanına gideceksin.
Irás ter com o imperador a Capri.
Capri'ye, İmparatorun elini öpmeye sen gidiyorsun.
Vais voltar a Capri e beijar a mão do imperador.
Onu Capri'de görmeniz lazım. Hep oradadır.
Deve tê-lo visto em Capri, está sempre por ali.
Caprina'da Watson isminde birini tanırım.
Eu conheci um Watson em Capri.
Capri Oteli, 506 numara.
Quarto 506, Hotel Capri.
Nacionale Lakeville Road Boys'a kalacak. ... Capri, Corleone ailesine, Sevilla Biltmore da, fakat Eddie Levine, Pennino kardeşleri, Dino ve Eddie'yi, pay almaları, ve kumarhaneyi işletmeleri için getirtecek.
O Nationale irá para os Lakeville Road, o Capri para a Família Corleone, assim como o Sevilla Biltmore, mas Eddie Levine de Newport trará os irmãos Pennino,
Çalışmaya neye gelmişler!
Calças "Capri" e soutien "scandale"!
Peppino di Capri'nin ve başbakan Andreotti'nin de imzasını aldım.
Também tenho a de Peppino di Capri e de Lojacono e de Andreotti.
Cuma günü Capri'yi çekiyoruz.
Na sexta filmamos em Capri.
Capri'ye gitmeye ne dersin?
Quer ir a Capri?
Capri'ye gitmemizi ister misin?
Quer ir a Capri?
Neden Capri'ye gitmemizi istemiyorsun?
Por que não quer que vamos a Capri?
İstiyorsan Capri'ye git.
Vá a Capri se quiser.
Hem ayrıca Capri'ye falan gitmek istemiyorum.
Ademais, já não quero ir a Capri.
Prokosch aradığında ona Capri'ye gideceğini söyle.
Quando Prokosch ligar, diga que irá com ele a Capri.
Capri'de, yüzmeye gidebilir miyiz?
Em Capri. Poderemos nadar?
- Capri'ye gidişimiz.
- Daquilo de ir a Capri.
Capri'ye sen de gel o zaman.
Então venha junto a Capri.
Belki.
- Senhora, vai a Capri também?
Bizimle Capri'ye geliyor musunuz, Bay Lang?
Não vem a Capri conosco, Sr. Lang?
Capri'ye gidip gitmeyeceğimi bilmiyorum.
Não sei se irei a Capri.
Charles Capri'de eğlenecek.
O Charles tem aí um namorico.
" Hanım açmak ister kapri'deki malikanesini
" A menina quer abrir o castelo em Capri
Nacionale Lakeville Road Boys'a kalacak. ... Capri, Corleone ailesine Sevilla Biltmore da fakat Eddie Levine, Pennino kardeşleri, Dino ve Eddie'yi, pay almaları ve kumarhaneyi işletmeleri için getirtecek.
O Nationale irá para os Lakeville Road, o Capri para a Família Corleone, assim como o Sevilla Biltmore, mas Eddie Levine de Newport trará os irmãos Pennino,
Riviyera, Kapri.
Riviera, Capri.
Capri'ye.
Para Capri.
Tüm gün bir kayanın üzerinde oturmak... Rhodes ya da Capri'de... ve denizde taş sektirmek.
Quer sentar-se numa rocha o dia todo em Rodes ou Capri, a atirar pedras ao mar?
Capri'ye falan gidin.
Ide para Capri ou outro lugar e descansai.
Önce Capri'ye, sonra da Nola'ya.
Primeiro em Capri e depois, em Nola.
İmparatorluğun yönetimini Sejanus'a devretti ve emekli olup, Capri'ye gitti.
Entregou a administração do império a Sejano e reformou-se em Capri.
İmparator bir kez daha yazmış Capri'den, yeni bir tutuklama talebinde bulunuyor.
Mais uma vez, o Imperador escreve de Capri a exigir mais uma prisão!
Beni Capri'ye davet etti.
Convidou-me a ir até Capri.
Capri'ye mi?
Até C-C-Capri?
Evet, Capri'ye.
Sim, até C-C-Capri.
Hayır. Sana ne yapman gerektiğini söyleyeceğim. Sejanus'a gideceksin ve Tiberius'u ziyaret etmek için izin isteyeceksin.
Tens de ir ter com Sejano e pedir-lhe permissão para visitar Tibério em Capri.
Tümüyle dedikoduculara teslim halde, Capri'de yaşamayı sürdürdü insanlar onun hiç ölmeyeceğine kanaat getirmeye başlamışlardı ki sonunda, şiddetli bir felç geçirdi.
Permaneceu em Capri, totalmente entregue ás suas perversões. até que, quando todos achavam que viveria para sempre, sofreu um ataque cardíaco.
Üç-dört yıl önce Capri'de oldu bu İmparator'un içine düştüğü ahlaksızlığın, sefahatin şokunu ve utancını yaşayan masum bir delikanlıydım yalnızca.
Aconteceu há três ou quatro anos em Capri quando eu não passava de uma rapazito inocente, chocado e envergonhado com a depravação em que o Imperador caíra na sua velhice.
- Rudi'ye ne dersin?
- E o Rudy do Capri Lounge?
Daha sonra, 5 gün için Capri'deyiz.
- Está bem, seja o "Plaza".
Hani şu Dick Van Dyke bölümü vardı, Laura'nın kapri giyip "Oh, Rob" diye...
O episodio de Dick Van Dyke onde Laura está em Capri de calcinhas...
Sana kırmızı donumun kıçımı büyük gösterdiğini sorduğum zamandaki gibi değil.
Não como aquela vez que perguntei se aquelas calças Capri vermelhas deixavam o meu rabo maior.
Ah, Capri bellisimo.
Capri es bellísimo.
Sadece yönünü Capri'ye doğru çevir.
Toma. Aponta-o para Capri.
Kapri'ye git.
Vai até Capri, descansa e diverte-te...
Capri'de.
Em Capri.
Hayır.
- Depois, temos o "Capri" por 5 dias.
Capri.
Capri!