Cassandra Çeviri Portekizce
981 parallel translation
- Cassandra hasta.
- A Cassandra está doente.
Bakire Cassandra'nin degindigi bir konu var ki, beni de tedirgin ediyor.
A virgem Cassandra levantou uma questão que me preocupa muito.
Küçük Cassandra'm, bir erteleme söz konusu olamaz.
Minha pequena Cassandra, não pode haver adiamentos.
Cassandra!
Cassandra!
- Cassandra, kes sunu.
- Pára com isso, Cassandra.
Gel, Cassandra.
Vem, Cassandra.
- Cassandra!
- Cassandra!
Cassandra sezgilerinin ne kadar dogru oldugunu gördük.
Cassandra temos noção da tua grande sabedoria.
- Tesekkür ederim, Cassandra.
- Obrigada, Cassandra.
Konuşma Cassandra.
"Está calada, Casandre".
Başka kadınlar da tanıdım, Daphne, Cassandra.
Conheci outras mulheres, Dafne, Cassandra.
O yavru var ya, Cassandra, bağımlı olmadığını söyledi. Öyle mi?
A miúda, Cassandra, disse que não era dependente.
Sen Cassandra'ya inanmayanlara ne oldu biliyorsun.
- Claro. Tu sabes o que aconteceu aos que não acreditaram na Cassandra.
- Cassandra.
- Cassandra.
Cassandra'nın dilini öğreniyorsun.
Estás a aprender a língua da Cassandra.
- Cassandra'yı.
- Na Cassandra.
Cassandra, söylemem gerek, mükemmel görünüyorsun.
Cassandra, deixa-me dizer, que estás com um ar excelente.
Biliyor musun, Cassandra, bu yükseklikten... birinin üstüne tükürebilirsin.
Sabes, Cassandra, desta altura... é que deve ser fixe mandar uma escarreta em alguém.
Cassandra benim kızım olsaydı, buraya getirmezdim.
Olá. Se a Cassandra fosse a minha miúda, não a trazia aqui.
- Cassandra ne olacak?
- E a Cassandra?
Cassandra, sen sipariş etsen?
Cassandra, porque não pedes tu?
Umarım Cassandra izliyordur.
Espero que a Cassandra veja isto.
Biliyor musun, Cassandra'ya takılıyor.
Ele quer engatar a Cassandra.
Cassandra ilgilenmiyor.
Pois! A Cassandra não está interessada.
Cassandra Benjamin ile ilgilenmiyor çünkü
A Cassandra não está interessada no gajo, porque :
Cassandrayı bir geri alabilsem.
Só queria a Cassandra de volta.
Bence gidip Cassandra'yı almalısın.
Acho que devias ir buscar a Cassandra.
Ona Cassandra'yı dinletmeye çalışabiliriz.
Big, dono dos Sharp Records, se ele pudesse ouvir a Cassandra a tocar...
Sen Cassandra'yı al!
Vai buscá-la!
Cassandra, seni seviyorum.
Cassandra, eu amo-te.
Cassandra, onun gibi yakışıklı değilim, onun gibi param yok, Onun gibi bağlantılarım yok, şarap hakkında bilgim yok, yemek yerken çenemde bir kıtlama oluyor...
Cassandra, eu sei que não sou bonito como ele, nem rico como ele, que não tenho os seus contactos, nem o seu conhecimento de vinhos, e quando como, sinto um estalido na mandíbula...
Evet, bayanlar, baylar, Cassandra ve Crucial Taunt karşınızda!
Meus senhores e minhas senhoras, aqui têm Cassandra e os Crucial Taunt!
- Seni seviyorum, Cassandra.
- Amo-te, Cassandra.
Hala kız arkadaşım Cassandra ile çıkıyorum.
Ainda namoro com a Cassandra.
Cassandra'yı hatırlıyor musunuz?
Lembram-se dela, não?
Fakat Cassandra ile nerede buluşacaktık?
Onde é que nos encontramos com a Cassandra?
Cassandra'nın ne kadar yetenekli olduğunu söylemem gerekmez.
Escuso de falar-te do talento da Cassandra.
Cassandra, bu Scott.
Cassandra, este é o Scott.
- Bu Cassandra.
- Esta é a Cassandra.
Belki uğramadan önce Cassandra'yı aramalıydık.
Se calhar devíamos ter avisado a Cassandra, antes de aparecermos.
Cassandra'nın cesarete ihtiyacı var.
A Cassandra precisa do apoio.
- Cassandra'ya birşey söyleyecektim.
- Queria falar com a Cassandra.
İyi geceler, Cassandra.
Boa noite, Cassandra.
Cassandra, çok çekicisin.
Cassandra, estás mesmo boa.
Cassandra arıyordum.
Procuro a Cassandra.
Cassandra'yı gördün mü?
Sabe da Cassandra?
Cassandra nerede olabilir?
Pensa. Onde poderá ela estar?
Cassandra'yı bulup ne hissettiğimi söylemeliyim.
Tenho de dizer à Cassandra o que sinto por ela.
Git Cassandra'yı getir.
Vai buscar a Cassandra.
Git Cassandra'yı al ve başlamadan önce geri gel. Git, Haydi!
Traz a Cassandra, e regressa antes disto começar.
- Wayne, Cassandra, geldiniz!
- Wayne, Cassandra, chegaram!