English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Castor

Castor Çeviri Portekizce

737 parallel translation
Ama, Allegoo ölçüyü fazla kaçırınca, takasçı, hintyağı ( müshillik ) getirtiyor.
Mais Allego comeu demais, então o mascate manda trazer azeite de castor.
Sakallı.
Castor.
Sadece yağdı.
Era apenas óleo de castor.
Neden ama, bu hintyağı.
Isso é óleo de castor.
Artık Paskalya için yalnızca bir kastor şapka lazım.
Tudo o que preciso é de um boné de castor e estarei pronto para a Páscoa.
Şahin gibi görmeyi, ayı gibi sabırlı olmayı... puma gibi cesur olmayı öğrenmeli.
Observar como o falcão, ter paciência como o castor... valente como o puma, isso ele terá que aprender.
- Kunduzun bu yılki değeri ne?
- A como está o castor este ano?
Buz tutmuş Moskova nehrinde...
tomava banho um castor, um castor preto
Kunduz, bitince banyosu,... Çıktı en yüksek yerine başkentin...
Após o banho, o castor subiu na montanha, uma montanha muito alta
Avcılar ıslık çalıyor, Kara kunduzu arıyorlar...
Os caçadores assobiavam, à procura do castor preto
Yakılmak ve derisini yüzmek istiyorlar bir kunduzun...
Queriam matar o castor... tirar-lhe a pele
- Kunduz postu.
- Peles de castor.
"Kunduz postu" dedim!
Eu disse peles de castor!
Postlar birbirine bağlanınca bir milden daha uzun gelmişti.
Mais de uma longa milha de peles de castor.
Sparta'lı Castor.
Castor de Esparta.
Castor, Phalerus!
Castor, Phalerus!
Castor, Phelarus, Dimitris, kapıyı tutun.
Castor, Phelarus, Dimitris, väo para a porta.
Phalerus, Castor, benimle gelin.
Phalerus, Castor, venham comigo.
O günden beri yaptığım tek şey mavi haplar dağıtmak ve millete hintyağı vermek.
Tudo o que tenho feito é dar pastilhas... e doses de azeite de castor.
Ne güzel boncukla işlenmiş.
Um bonito traje de castor.
- Çünkü o postlar benim.
- Essas peles de castor são minhas.
Onlar postları som altın olan kunduz kürkleridir.
Estas peles de castor são ouro puro.
- Venezuela kunduz peyniri?
- Queijo de castor venezuelano?
Kunduz kürkün var mı?
Tu tens essência de castor?
# Germanicus, Postumus, Castor, Herod.
Germânico, Póstumo, Castor, Herodes.
- Tapınağın kapısındaydı.
Estava afixado na porta do templo de Castor.
Livilla onu kendisi çağırmış odasına kocası Castor kumar oynamaya falan gittiğinde sık sık çağırırmış zaten.
Ela convidou-o para ir ao quarto, como fizera muitas vezes antes quando Castor sai para jogar, ou...
Castor biliyor.
Castor sabe.
Evet, Castor biliyor.
Sim, Castor sabe.
Castor biliyorsa, içinde tutar.
Mas se Castor sabe, não dirá nada.
Castor, seni görmek ne güzel.
Castor! Que bom ver-vos!
Bana arkadaşlarım Castor diyebilir, Sejanus.
Só os meus amigos me chamam Castor, Sejano.
- Castor?
- Castor?
Castor, iyi görünmüyorsun.
Castor, não tendes bom aspecto.
Politikayla ilgilenmediğimi bilirsin ama ya Castor?
Sabeis que não me interesso por alta po-po-política. Mas, sendo assim, então e Castor?
Castor hasta, Thrasyllus onun iyileşmeyeceğini söylüyor.
Castor está doente e Trásilo diz que não recuperará.
Seni görmek ne güzel!
Que bom ver-vos. Vim ver Castor.
Castor'u görmeye gidiyordum. Çok kötü olduğunu söylediler.
Soube que está mu-muito mal.
Castor öldü.
Castor morreu.
Castor, kızın tarafından öldürüldü.
Castor foi assassinado pela vossa filha.
Zehri bulup getiren Sejanus'tu, ama Castor'u kızın zehirledi.
Sejano forneceu o veneno, mas ela administrou-o.
Castor öleli neredeyse beş yıl oluyor.
Ainda sou jovem, mãe.
Rahibe gibi yaşamamı bekleyemezsin benden.
Castor morreu quase há cinco anos.
Castor'u zehirlemişler.
Eles envenenaram Castor.
Castor beni uyarmıştı.
Castor avisou-me.
Castor ve Livilla için de.
E também, do de Castor e Livila.
Castor ve Livilla mı?
Castor e Livila?
Castor aile yemeklerinden nefret ediyor.
Castor odeia jantares de família.
Bir kunduz.
Um castor!
Avcılar iz sürüyorlar, Bulacaklar kara kunduzu...
Os caçadores corriam, à procura do castor preto
Bir kara kunduz yıkanıyor...
Tomava banho um castor, um castor preto

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]