English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Cb

Cb Çeviri Portekizce

54 parallel translation
Southern Pacific, CB O, C E...
Southern Pacific, CB O, C E...
Bu çok özel bir CB-275'dir.
É um CB-275 muito especial.
Bütün duyduğum o çocuk ve radyosundan gelen "breaker breaker" * sesleri
Só ouço o miúdo a gritar "breaker" no CB!
CB'de... herneyse.
No CB... o que seja.
Ha, Ha! CB mikrofonsuz.
CB desprovido do mike.
Hazır mısın Brad?
- Está pronto, Brad? - Quando estiveres, BC, isto é, CB.
KITT, bu harfleri unutma : "CB, JR, JW."
KITT, que me dizes destas letras : "CB, JR, JW."
CB.
CB.
Ne zaman hazırsan C. B.
- Estou pronto quando quiseres, CB.
CD, CB, TV,..... telefon, dolu bir bar, video.
CD, rádio, televisão, telefone, bar cheio, vídeo.
CB. Bu Tom Brown değil.
C.B. Não são as iniciais de Tom Brown.
Walter'ın kısa dalga telsizi var.
O Walter tem um rádio CB.
CB...
CB...
Tek bildiğiniz herifin telsiz takma adı... ve bir ihtimal kamyon kullandığı.
Só sabem a maldita alcunha dele no CB... e que talvez seja camionista.
Bir telsizin erişim alanı nedir?
Qual é o alcance de um CB?
Satış Ofisi. CB-Nec.
Vendas e Aquisições CB Nash.
- "CB" ne?
- "CB" quê?
CB 1-2 BAKIM DEPOSU
CB 1-2 ARMAZÉM
C8 Koğuşu.
" Ala CB.
Altyazılar : blackmilk ve cb _ spike
- E04 Yoko PT-PT : Viriato33
Senin için fazla eski bir teknoloji değil mi?
Um rádio CB? - Um pouco simples demais para vocês, não?
Burada bir çeşit radyo bağlantısı olmalı! - Kısa dalga, sivillere açık bir kanal. - Evet.
Este sítio deve ter alguma ligação via rádio onda curta, CB...
Belki bir telsiz bulup yardım çağırmışlardır.
Talvez tenham encontrado um rádio CB e pedido ajuda.
Telsizden şoför arkadaşlar lanet yolun bir milim ilerlemediğini söyledi.
Um camionista no meu CB diz que não se consegue avançar nada lá.
Yerel polislerle bir telsiz ile iletişim kurmuş.
Ela usou um rádio CB para contactar as autoridades locais.
- CB-11'den, 38. bölüme mahkum transferi var.
Prisioneiro transferido da CB-11, secção 38.
CB radyo, Baja kit.
Rádio de comunicação, kit de antena.
Bodrumda radyo yayın bandım var.
Eu tenho um rádio CB na cave.
Radyodan seks yapmak için arada iniyorum.
Vou lá alguma vezes durante a semana para fazer sexo CB.
Ayrıca bunu buldum. Araç gereç dolu bir kutu ve bozuk bir CB radyo.
Eu também achei... uma caixa de ferramentas e um rádio transmissor avariado.
Sonra onlara telsizden bir çağrı yaptım.
Eu ligo-lhes para o rádio CB.
CB "Cibrex" anlamına geliyordur.
- CB significa "Cibrex."
Sabit hat da kesilmiş ve kısa dalga telsizimin ses panelini geçen hafta bir deney için parçaladım. Yani polisle iletişim kurmamızın bir yolu yok.
O telefone fixo também não funciona e eu canibalizei a placa de som do meu rádio CB numa experiência na semana passada, portanto, não temos forma de contactar a polícia.
Kısa dalga kodun "Pam" mi?
O seu código CB é "Pam"? Escuto, Pam.
Bant iletişimi genelde 25 MHz dolaylarındadır. Bu yüzden yaklaşık bir dalga boyu kadar miktar işimizi görecektir. Kaç metre?
Normalmente as comunicações por CB ( Banda Cidadão ) são numa frequência de 25 megahertz, então um comprimento de onda é tudo o que vamos precisar.
- Özel harekatçıyız, CB.
- Somos das operações especiais. CB...
Genelde CB hattini kullaniriz.
Basicamente só o usamos com a banda da cidade ( C.B. )
Scott'un aracinda CB bandi var.
O Scott tem uma C.B. na camioneta.
Chicago Polisi'nin ve Chicago İtfaiyesinin yanlışını kabul etmesi ve babamın bütün suçlarının düşmesi için 10 yıl bekledim.
Esperei durante 10 anos para que o DP e CB admitissem o erro e retirassem as acusações contra o meu pai.
- Babamın eski amatör telsizi!
È o radio CB antigo do meu pai!
Snot ve ben, bilmen gerekmeyen sebeplerden babamın eski amatör telsiziyle oynuyorduk ve çok uzaklardan bir sinyal aldık.
Snot e eu estávamos brincando com o velho rádio CB do pai, por razões que não precisas de saber, e me deparei com um sinal de muito longe.
Bu asma kilide kalp içinde R-S ve C-B harfleri kazınmış.
Inscrito neste cadeado com um coração. RS e CB.
CB radyomu buldurup araştırsınlar diye muhabir ve gazeteci dolu bir konvoyu çağırtma bana.
Não me faças trazer jornalistas e investigadores para examinar isto.
- Telsiz.
- Um rádio CB.
- Karım beni CB'den aldı.
- Obrigado.
Altyazılar : black _ milk ve cb _ spike
Viriato33
Sankı hıçbır şey yokmuş gıbı davranmaları çok garıptı.
Só era estranho por eles estarem a fingir que não se passava nada e...
Ama Megan ve Ryan bunların hıçbırını hak etmemıştı.
Mas a Megan e o Ryan, eles não merecem nada disto.
Hıçbırını.
Nada disto.
Hıçbır şey.
Nada.
- Hıçbır şey bılmıyorsunuz.
Você não sabe nada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]