English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Cedric

Cedric Çeviri Portekizce

293 parallel translation
Adım Cedric Potter.
Cedric Potter.
Saklan Cedric.
Esconde ao Cedric.
Cedric.
Cedric...
- Cedric nerede?
- E Cedric?
- Cedric de kim?
- Quem é Cedric?
Cedric!
Cedric.
Bir de Cedric Amca var. Resim yapar ama sanat için değil.
Depois há o tio Cedric, Pinta, não por questões artisticas,
Zaten hoş bir aile değil. O azman Cedric ne yaptı, biliyor musun?
A familia não é boa, Sabe o que fez aquele pacifista do Cedric?
- Cedric, bu saçma.
- Cedric, isto é absurdo,
Evet, evet, Cedric bir açıdan haklı.
Pois é... Acho que o Cedric tem razão,
- Cedric, bu çok saçma.
- Cedric, isto é um disparate,
İkinci madde ölümünde serveti çocuklara paylaştırmayı öngörüyor, Emma, Cedric, Harold ve Albert arasında.
A segunda é que a fortuna vai para os filhos depois da sua morte, para a Emma, para o Cedric, para o Harold e para o Albert,
Ah, Bay Cedric.
Sr, Cedric...
Emma, Cedric, Harold ve Eastley çok az etkilendi.
A Emma, o Cedric, o Harold e o Eastley tiveram efeitos reduzidos,
İstediğini söyle ama lütfen Emma'yı buna karıştırma.
Cedric, diga o que quiser, mas deixe a Emma fora disto,
Benim adım Cedric Bagshaw.
O meu nome é Cedric Bagshaw.
Hey, şu "Cedric" ismi de nereden aklınıza geldi, söylesenize?
De onde inventaste esse nome Cedric?
Çedric'ten haber aldın mı?
- Teve notícias do Cedric?
Çedric!
Cedric!
- Sana ne yaptılar? - Bir tuzaktı!
Cedric, o que fizeram em você?
- Cedric. - Evet?
- Cedric.
Haydi Cedric!
Vamos, Cedric!
Git Cedric.
Sim, senhor! Depressa, Cedric.
- Bu Cedric, cayman timsahı.
- É o Cedric, um caimão.
Güzel. Bir an için yaşlı Cedric'ten hoşlanmadığını düşünmüştüm.
Cheguei a pensar que não gostavas do velho Cedric.
Cedric Stanley Gilmore.
Cedric Stanley Gilmore.
- Hey, Cedric, Bob.
- Cedric, Bob!
Cedric ve Thomas planları yapıyor.
Se Cédric e Thomas me chamam pra sair, preciso ir.
Kuzenlerinin adı da Cedric ve Thomas.
- E seus primos se chamam Cédric e... - Thomas.
Cedric, o New York'taydı, binlerce kilometre uzakta.
Isso foi em Nova lorque a 5.000 km, Cedric.
- Cédric.
Cédric.
Affedersiniz, Cédric burada mı?
Desculpe, Cédric está?
Cédric... Annick.
Cédric, Annick.
Bizimle yemek ister misin Cédric?
Queres jantar connosco, Cédric?
- Cédric... annem.
Cédric, minha mãe.
- Okuyor musun Cédric?
Estudas?
- Salata ister misin Cédric?
- Cédric, queres salada?
Cédric ile nasıl gidiyor?
Como estão as coisas com o Cédric?
Cédric'i babanla tanıştırmalıyız.
Devias apresentar o Cédric ao teu pai.
Cédric pek aile adamı değil.
Cédric, não é da família.
Cédric'le yatıyor musun?
Dormes com o Cédric?
Cédric, aşağıda mısın?
Cédric, já chegaste?
Kahretsin Cédric, neredesin?
Porra! Onde estás?
Cédric için mi bekliyorsun?
Estás à espera de Cédric?
Cédric'e aşığım.
Amo o Cédric.
Peki ya Cédric?
E o Cédric?
Cédric yakında bir işe başlıyor.
Cédric vai começar a trabalhar.
Cédric'le birlikte Nantes'e gidiyorum.
Vou para Nantes com o Cédric.
Cédric seninle geldi mi?
O Cédric veio contigo?
Ailem yüzünden Cédric istemedi.
Cédric não quer vir, por causa dos meus pais
Sonra Cédric ile tanıştım.
Depois conheci o Cédric.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]