Centre Çeviri Portekizce
86 parallel translation
Rockefeller merkezinin önündeki şu uzun ince ağaçlar benim için yeterince açık alan demek.
Dê-me aquelas oito longas arvores à frente do Rockefeller Centre a qualquer altura. É tudo o que preciso de espaços abertos.
Seninle gece mahkemesinde buluşmasını söyle. Centre Caddesi 100.
Diga-lhe que se encontre consigo no tribunal nocturno. 100 Centre Street.
- Centre Caddesi, 100 mü?
- 100 Centre Street?
- Centre Caddesi, 100.
- 100 Centre Street.
Herhalde Şehir Merkezi'nde unuttum. Dönerken uğrarım.
Devo-a ter deixado no City Centre, vou passar por lá.
Centre yerinde.
O "centro" está.
Bu zarf Del Amo Fashion Centre'da bir kadına verilecek.
Cobaia entregará o dinheiro num... Saco da seccão de moda do Del Amo.
Onunla saat on buçukta Centre du Marais'de buluşmamı istedi.
Pediu-me que a fosse buscar às 22h30, ao Centre du Marais.
And in the centre, he knows that Daddy Hill will stand.
e pelo centro, ele sabe... que o General "Daddy" Hill lhes vai fazer frente.
Şimdi, senden bana odaklanmanı istiyorum.
Agora quero que se centre em quem sou eu.
Eylemlerine odaklanmaya çalış.
Centre-se em suas ações.
Spor merkezi'nde çalışacağım.
Vou trabalhar no Sports Centre.
Bu zarf Del Amo Fashion Centre'da bir kadına verilecek.
A pessoa em causa esconderá o dinheiro num saco... do Del Amo Fashion Center para efeitos de passagem.
Del Amo Fashion Centre çantası.
Saco do Del Amo Fashion Center.
Benim için'kendini bilmez'mi dedi?
- Óptimo. Centre isto em si.
Doktor Carpenter, davalıyla ilişkiniz, ücret karşılığı seksti, değil mi.
- Ele chamou-me pacotezinho? - Óptimo. Centre isto em si.
Burası Hindistan Radyosu'nun Srinagar Merkezi ve ben Sufiye Pervez.
Estamos no Srinagar Centre da Rádio All India e eu sou Sufiya Parvez.
Çünkü ben Ricky C ile tanıştım, Staines istasyonundan geliyordu, O Helmsley merkezini geçtikten sonra, bu şeyin onu kaptığını hissetti ve -'Fransız beni affet - yukarı çıkış deliğine gitti.
Porque o meu amigo Ricky C, regressava da estação de Staines, ia a passar pelo Helmsley Centre, e sentiu algo a agarrá-lo e - desculpe-me - foi-lhe pelo bujon acima.
Garip olan herkesin nasılda Timmy'ye odaklandığı öyle değilmi?
É estranho que toda a gente se centre no Timmy, não?
Bayan Janet Reno, Babanın çocukları üzerinde hak sahibi olduğunu anlamanız gerek.
É estranho que toda a gente se centre no Timmy, não? Até o nome da banda é Timmy.
Enid, Oklahoma'da Westgate Alışveriş Merkezinde.
Estamos no Westgate Shopping Centre, Enid, Oklahoma...
Batıdan, Red Centre'dan esen rüzgarlar, şehrin kuzeyinde yangınlar oluşturmaya, ve gittikçe dramatikleşen Myers-Tanrı davasına tuhaf bir ürperti katmaya devam ediyor.
Ventos de oeste continuam a fustigar o norte da cidade, enchendo de mistério e aprofundando o caso Myers-Deus.
- Anlaşıldı. - Çavuş Yamoto. Adamlarınızla Parker Center'ın etrafını sarın.
Sargento Yamoto, monte um perímetro em redor de Parker Centre.
Dünya Ticaret Merkezi'nde bir sorun vardı.
Recebemos uma mensagem que havia problemas no New World Centre.
Piste iniş sıramız için Washington Merkez'le temasa geçer misin?
Verifica com o Washington Centre qual é o nosso lugar na fila, está bem?
Acil durum, Washington Merkez, burası TCA 2413.
Mayday, mayday, Washington Centre, este é o TCA 2413
Washington Merkez, burası TCA 2413, 8000 fitteyiz.
Washington Centre, este é o TCA 2413, à altitude de 2,4km.
En büyük ihtimal Kaliforniya Merkezi.
O mais provável é o California Centre.
Lütfen göğüslerimi konu almayan bir konuşma yapabilir miyiz, Michael? - Tabii.
Podemos ter uma conversa que não se centre nas minhas mamas, Michael?
Maça çıkacakmış gibisin.
Tens ar de quem estás prestes a entrar no Centre Court.
- Yaşlılık hastalığı ve Muller'e bak. - Tamam.
Centre-se na progeria e no Muller.
Bu adamı nezaretten çıkarıp merkez caddeye götürür müsün?
Tira este tipo da cela e leva-o até Centre Street.
I mean, if you saw action going on in front of you, would you know instinctively to centre it?
Se visses uma acção à tua frente, tu centrava-la instintivamente?
Merkez'le, Kanal'ın köşesine lütfen.
Para a esquina da Centre com a Canal, por favor.
Ama hepsi 100 Centre Sokağı'ndaki Manhattan Ceza Mahkemesi'nden geçmiş.
Mas todos foram julgados na corte criminal de Manhattan, na rua 110.
Onu tam olarak ayarla.
Centre a bússola.
Galleria Alışveriş Merkezi.
É o Galleria Shopping Centre,
Galleria Alışveriş Merkezi'ne özel tim gönderin.
Preciso de uma unidade tactica para o Galleria Shopping Centre imediatamente!
Hissedebiliyorum, Ian.
Eu posso centre-lo, Ian.
Bütün enerjini yoğunlaştır ve buraya konsantre ol.
Centre toda a sua energia e concentre-se neste lugar.
Olaya geniş açıdan bakmanı istiyorum.
Preciso que se centre no quadro geral.
Sadece şaka yapmıyorum. Senin olayını danışmak için gönderiyorum. Mayo Klinik'le e mail yoluyla bağlantı kurdum ve Walton merkez Tiantan Puhua, ile bile.
Pedi aconselhamento para o teu caso, tenho trocado e-mails com a Mayo Clinic, o Walton Centre e até a Tiantan Puhua.
O kasaplar, benim devrimin odağında olmamı istemiyorlar.
Estes assassinos não querem que a revolução se centre em mim.
The Anomaly Research Centre. ( Anomali Araştırma Merkezi )
No CPA. Centro de Pesquisa de Anomalias.
Denver Centre'da sörf ve kayak fuarı vardı.
Havia uma exposição de surf e ski no Denver Centre.
Howard Medical Centre'da çalışıyorum. İki tane lütfen.
Eu trabalho em Howard Centro Médico. 2 por favor!
Evet, aslında ben Londra'dan geldim Howard Medical Centre'da çalışıyorum.
- Lindos sapatos. Sim, na verdade sou de Londres e..
Her ne kadar genç kadınları bıçakla öldürse de... sonuçta herkesi öldürebilecek biri.
Embora se centre mais nas mulheres mais jovens com a faca, ele é essencialmente um predador que mata qualquer pessoa.
Louvre, Rodin Müzesi, Centre Pompidou.
Musée Rodin, Centre Pompidou...
New York'taki Dünya Ticaret Merkezine kulenin birine bir uçak çarptı.
Um avião chocou contra uma das torres do World Trade Centre
Associates Centre'daki davette olacağız.
Vamos ao Associates Center.