Challenger Çeviri Portekizce
161 parallel translation
- 1970 model beyaz Challenger.
- Challenger branco de 1970.
"Şüpheli araç, 1970 Dodge Challenger, beyaz renkte."
"Veículo suspeito, Dodge Challenger de 1970, branco".
Ve Challenger geliyor, tekerlekli aynasızlar tarafından kovalanarak.
E aí vai o Challenger, a ser perseguido pelos maus motorizados.
Son aldığımız bilgilere göre sevgili Challenger'ımız kötülerin kıskacından kurtulmuş durumda. Aynasızlar fena çuvalladılar.
Segundo as últimas notícias, o nosso Challenger, o alma livre, acaba de romper o anel do mal que os malvados tinham formado.
0A-5599 plakalı beyaz Challenger hakkında ihbar var.
Procurem um Challenger branco, matrícula do Colorado
Halihazırda Dodge Challenger model araç kullanıyor. Colorado plakalı. OA-5599.
Conduz um Dodge Challenger, matrícula do Colorado OA-5599.
Challenger ağzına bir, iki, üç tane sıkı yumruk indiriyor.
o lutador da um, dois, tres golpes na boca.
Uzay Yolu'nun oyuncuları ve ekibi bu filmi, cesur ruhları 23. yüzyılın çok ötesinde yaşayacak olan Challenger uzay gemisinin mürettebatına adamıştır.
O elenco e a tripulação de Star Trek dedica este filme aos homens e mulheres da Nave Espacial Challenger cujo espírito corajoso viverá até ao sec 23 e seguinte...
Challenger patladıktan 30 saniye sonra NASA hisselerini satıyordu.
30 segundos depois do Challenger explodir, estava a vender títulos da NASA.
Bu bey, Komutan Challenger.
- Este é o Comandante Challenger.
Sence şu Komutan Challenger iyi bir adama mı benziyor?
O Comandante Challenger é aquilo a que se chama um "bom rapaz"?
Peki Komutan Challenger?
E o Comandante Challenger?
Komutan Challenger hariç. Onda tam bir centilmen görüntüsü var.
Com excepção do Comandante, ele parece ser bom tipo.
Komutan Challenger, Mademoiselle Nick'in dediği gibi meteliksizse nasıl oluyor da böyle bir tekneye parası nasıl yetiyor?
Se o Comandante Challenger não tem tanto dinheiro, como disse Mademoiselle Nick, como tem ele dinheiro para um barco destes?
Dediğine göre sizin şu Komutan Challenger,... en az on günde bir kliniğe uğruyormuş.
Disse-me que o Comandante Challenger vai à clínica pelo menos uma vez de 10 em 10 dias.
Kendisi, Komutan Challenger'ın amcası.
E o tio do Comandante Challenger!
Bu Challenger'dan.
Isto é do Challenger.
Yani Challenger'ın hatasını biliyor muymuş?
Então ele pode ter sabido do defeito do Challenger?
Gerald ve ortağı, Dale Wrigley Alfie's Donuts adındaki çörekçinin önünde park etmişlerdi ki karşıdan, 1970 model Dodge Challenger marka bir araba geldi.
Gerald e o seu parceiro Dale Wrigley tinham estacionado numa loja de Donuts, quando... Um Dodge Challenger de 1970, estacionou do outro lado da rua.
Challenger. 20 Milyon dolarlık uçak.
"The Challenger". O avião de 20 milhões de dólares...
Challenger patladığında yayını kesmediler.
Lou, ninguém cortou quando a Challenger explodiu.
Ben Yıldız Gemisi Challenger'in Kaptan'ı La Forge.
Aqui é o capitão LaForge da nave Challenger.
Challenger faciasından sonra program için beklemekten vazgeçtin.
Que desististe de esperar que o programa fosse retomado depois do desastre do Challenger.
Challenger, inmeye başlıyorsunuz.
Challenger, vamos aterrar.
Challenger, tam güce çekin. Anlaşıldı, tam güce geçiliyor.
O Challenger tem os motores no máximo...
Uzay mekiği Challenger bugün havalandıktan kısa bir süre sonra bir alev topuna döndü.
O space shuttle Challenger explodiu numa bola de fogo!
Hala zamanla ile ilgili bir sorununuz olduğunu görüyorum Profesör Challenger.
Veja que continua a atrasar-se, Professor Challenger.
Nerelerdeydin Challenger?
Que traz consigo, Challenger?
George Challenger.
George Challenger.
Profesör Challenger artık hazırsa bende konuşmama devam edebilirim
Quando o Professor Challenger estiver preparado, talvez eu possa continuar?
- Bu gerçek mi Challenger?
- É autêntico, Challenger?
Profesör Challengera teşekkürlerimi ifade ederim
Desejo agradecer ao Professor Challenger.
Profesör Challenger'ın insanların aya gideceği adlı yazısını okuduğumdan beridir bu denli eğlenmemiştim
Não me divertia tanto desde que li a comunicação, também do Professor, que defendia a possibilidade de pôr o Homem na Lua.
Profesör Challenger.
Professor Challenger.
Profesör Challenger!
Professor Challenger!
Profesör Challenger. Bir soru sorabilir miyim? The London Times.
Professor Challenger, uma palavrinha para o "London Times".
- İyi şanslar Challenger.
- Boa sorte, Challenger.
Profesör Challenger?
Professor Challenger?
Profesör Challenger, değil mi?
Professor Challenger, presumo eu?
Ben de Profesöler konuşuyordum
Falei com o Professor Challenger e ele...
Profesör Challenger odaklanmış durumda.
" O Professor Challenger está no seu elemento.
Uzun bir aradan sonra Professör Challenger yolculuğun doğru rotasına girmemizi sağladı
"por onde o Professor Challenger regressara na sua viagem anterior. " Ele chamou-lhe o seu portão privativo para o desconhecido ".
Challenger!
Challenger!
" Profesör Challenger bir yolu işaret etti.
" o Professor Challenger avistou um possivel acesso até ao cume.
"Profesöz Challenger manzarayı keşfetmek için kamp kurmamızı sağladı"
"o Professor Challenger decidiu explorar esta região extraordinária."
Profesör Challenger yerliler arasın ilahi durumunun keyfini sürerken
" O Professor Challenger compraz-se no seu estatuto divino entre os indios
Ama Profesör Challenger sayesinde zarar görmeyecekler
"Mas, enquanto o Professor Challenger os proteger, estarão a salvo."
Challenger Seferi mi?
"A Expedição Challenger"?
- Profesör Challenger!
- Professor Challenger!
- Profesör Challenger bunu sevmeyecektir.
- Challenger não concordará.
Gazeteden Challenger Seferi maceranızı okuyorum
Tenho acompanhado a expedição Challenger no "Gazette".