English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Chilli

Chilli Çeviri Portekizce

152 parallel translation
Bununla bir kamyon lastiğini acı biberle doldurup yesem bile bebek gibi uyuyabiliyorum.
Com isso eu posso comer até chilli peppers e dormir que nem um bebê.
Elbette, ipuçları köşesinde kot pantolonlardan yemek lekeleri nasıl çıkarılır yazıları yazmak yerine bir bavul cinayetine bulaşmadığınız sürece Bayan Daverich.
A menos que a senhora... Srta Deverich, em vez de escrever os seus concelhos às donas de casa sobre como remover nódoas de chilli de gangas azuis, envolva-se num caso de assassinato nas estradas.
Yalnızca mısırlara ve acı biberlere bakmaya gelmedik buraya.
Não vimos cá para ver milho e "chilli peppers".
Tavuklar düşünmeye başladığında.
Aquele comedor de chilli tem cérebro.
Bolca tortilla, fasulye, çili hatta şarabım var.
Tenho pães de milho, feijão, chilli e, até tenho vinho. - Que bom.
- Etli kuru fasulye.
- Chilli com carne.
- Bir kuru fasulye, iki biftek...
- Tem um chilli, 2 rosbifes...
- Kuru fasulyeyi kim yedi?
- Quem pediu chilli?
- Ben yedim.
- Eu pedi chilli.
Bir tabak "chilli" benden. Hey!
Dou-lhe uma dose de chili de graça.
Bir tabak chilli'ye ne dersin?
Que tal uma tigela de chili?
- Bert, chilli'den biraz versene.
- Bert, traga-me um chili. - Isso mesmo.
Sana bir tabak chilli daha vereyim.
Depois trago-lhe outro chili.
Chilli yemeğim ne olursa olsun, yenir.
O meu chili é bom de qualquer maneira.
- Fasulyen acılı mı olsun, acısız mı?
Quer os feijões com chilli ou não?
- Sertsin, değil mi?
- Um chilli, está?
SADIE'NİN ACILI FASULYESİ 60 sent
CHILLI COM FEIJÃO DA SADIE 60 cêntimos
Bu acılının tadı bok gibi.
Este chilli sabe mal.
Vay be, koca kupa dolusu acılıyı kafaya dikeni de daha önce hiç görmemiştim.
Livra, nunca tinha visto ninguém afogado num prato de chilli.
Sesler çok fazla sandviç sever, Dex.
Parece que comeste demasiados cachorros com chilli, Dex.
Sandviç beni rahatlatabilirdi
Cachorros com chilli é o que eu preciso para relaxar.
- Acı sostan yemiş olmalı.
- Deve ter comido do chilli.
TEKSAS-OKLAHOMA YEMEK YARIŞMASI BÜYÜK ŞAMPİYON
GRANDE CAMPEONATO DE CHILLI de Texas / Oklahoma
Teksas Futbol Haftası Yemek Yarışması şampiyonu...
E o campeão, com o melhor Chilli de Texas / Oklahoma vem de...
Drayton, artık bu yıl... tadına doyum olmayan o şahane acılı fasulyenin sırrını söylemelisin!
Este ano tem que revelar o segredo do seu saboroso Chilli.
Teksas acılı fasulyede Oklahoma'yı sollar.
Texas supera Oklahoma... no chilli.
Çorba istemem. Bu kez pahalıya patlayacak.
Hoje não quero chilli, dra. Desta vez vai sair-lhe caro.
Çilileri iyidir.
Eles tem um chilli óptimo.
Oh, ama buradan ayrılmadan önce, bana yaptığın "Chilli" nin... tarifini vermelisin. Cennetten gelmiş gibiler.
Mas antes que te vás, dá-me a receita destes chilis, nunca te saíram tão bem.
Çili istiyorum. Sıcak olsun.
Que tal um prato de chilli?
Ve iki taneler.
E tem dois deles. Isso é o meu chilli?
Keşke biraz fasulye olsay dı.
Queria ter um pouco de chilli.
Wong Usta burada özel bir biber yetiştiriyoruz.
Mestre Wong, cultivamos uma espécie de chilli, que chamamos suando, é muito picante. Apenas um bocadinho faz o nariz correr. Tem que experimentar mais tarde.
Bir şişe şarapla acılı chili sosumu?
Uma garrafa de vinho e chilli? !
Ünlü chilli con Clarke'ımı yapıyorum.
Vou fazer o meu famoso chili com carne.
Momo'nun çevresinde olduğu sürece Chilli'ye hiçbir şey olmaz.
Portanto, enquanto o Momo for vivo, nada pode acontecer ao Chili Palmer.
Meksika'ya gideceğiz ve her şey harika olacak. Saf viski içeceğiz. ... Chilli yiyeceğiz ve bütün bunların hiçbir önemi kalmayacak.
Quando estivermos no México será tudo água de rosas e arroz e feijão do bom, e nada disto há-de interessar.
Kırmızı biber, iyiyim.
Uma pimenta de chilli, estou bem.
Bir başka habere göre, 6000 kişilik bir topluluk bu sabah, hapisten çıkan artist Chilli B'yi karşıladı.
Uma multidão de seis mil pessoas esperaram pelo músico Chilli B., liberto da prisão, esta manhã.
Mısır ekmeği ve acı sos yaptım.
Fiz chilli.
Hey, biri mısır ekmeği ve acı sos mu dedi?
Eu ouvi algo sobre chilli?
Peki, böyle seksi, genç bir parça ; gömleği dışarıda, elinde mısır gevreği dolanan biri ne yapsın?
Então eu pergunto-me, "O que uma miúda nova e bonita como essa... vê num homem que anda com a etiqueta da camisa de fora... e a tigela de cereais cheia de chilli?"
Bakın, içeri gidip biraz daha acı sos alacağım, belki kutlama için de bir şişe şampanya.
Vou lá dentro. Vou buscar mais chilli, e talvez uma garrafa de champanhe para comemorar.
İşte hamburgerler az pişmiş, orta pişmiş İyi pişmiş, Peynirli,
Tens aqui os hambúrgueres mal passados, os bem passados, os com queijo, os com chilli, o que preferes?
- Mamba acılı sandviç alabilir miyim?
- Cachorro Mamba Chilli...
Ben de çili yapıyordum. Gel de şöyle otur.
Pus um tacho de chilli ao lume.
Çiliden sonra Samantha, itfaiye evi fantezisinin gerçekleşmesini istiyorsa, gerçekleştirmesi gerektiğine karar verdi.
Algures entre o chilli e o intervalo, a Samantha decidiu que se quisesse realizar a sua fantasia dos Bombeiros, teria de a fazer acontecer.
Yeryüzüne acele etmek için koyulmadık, Schmidt.
Vou procurar um vagão de chilli, daqui a 1,5 km antes de dormir.
Acılı sosisli sandviçini getirdim Terry.
Aqui está o teu cachorro com chilli, Terry.
Çili sever misiniz?
Gostam de chilli?
Acı sosuna da dokunmadın neredeyse, en sevdiğin şey.
Mal tocaste no chilli, a tua comida preferida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]