English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Chimene

Chimene Çeviri Portekizce

39 parallel translation
Chimene, Sen benim tek çocuğumsun.
Chimene, você é minha única filha.
Chimene! Chimene!
Chimene!
Senin için daha fazlası olabilirim Chimene, eğer izin verirsen...
Eu queria ser algo mais, Chimene, se me permitir.
Bir haini sevebilir misin Chimene?
Você poderia amar um traidor, Chimene?
Kendi gözlerinle göreceksin Chimene.
Você verá por si mesma, Chimene.
Benim ve Chimene'nin hayatını, kanınla lekelemek zorunda bırakma.
não faça que manche minha vida e a de Chimene com seu sangue.
Ve şimdi de seni bir zamanlar kızıma neden layık gördüğümü hatırlıyorum.
Agora eu lembro, porque te achei merecedor de Chimene
Baba!
Chimene?
Dona Chimene, son Oviedo Kontu Gormaz'ın kızı kralın yasını tuttuğu şampiyonun.
Dona Chimene, filha do falecido Conde Gormaz, o lamentado Campeão do Rei.
Dona Chimene, babana hiç bu kadar, ihtiyacımız olduğu bir an daha olmamıştı.
Dona Chimene, nunca houve um momento que necessitássemos tanto de seu pai.
Hayır. İnan bana Chimene, Bütün Kastilya'da Rodrigo'ya karşı hayatını riske atacak tek bir şövalye yok.
Não, acredite em mim Chimene, nenhum cavaleiro na Castela irá lutar contra Rodrigo.
Seni ilk gördüğümde, hayatımı uğruna harcamaya hazırdım, ama... artık değil Chimene...
Antes de lhe conhecer, eu estava disposto a perder minha vida, mas agora não mais, Chimene.
Aşkını istiyorum Chimene.
Eu desejo seu amor, Chimene.
Bu nedenle, eğer Tanrı da izin verir, ve bu görevden sağ dönersem, Dona Chimene Gormaz'ı bana kanuni eşim olarak verecek misin? Aynı babasının yaptığı gibi onu yaşatmak, korumak ve kollamak için?
Entretanto, se for a vontade Divina, e eu voltar vivo desta missão, poderia ter Dona Chimene de Gormaz como esposa para suprir, e protegê-la, no lugar de seu pai?
Dona Chimene, döndüğün zaman hazır olacak.
Ela estará disposta.
Beni öldürmeyi planladığını biliyordum.
Chimene, eu sei que planejou me matar.
Chimene?
Chimene?
Benim, Chimene.
Sou eu, Chimene.
Beni anlıyor musun Chimene?
Você compreende?
Dona Chimene,
Dona Chimene.
Peki ya Dona Chimene ve çocuklarını en kuytu zindanlarımıza atarsam?
E se encerrássemos a Chimene e a suas filhas em um calabouço?
Kral dedi ki... Chimene ve çocukları serbest bırakmayacağım.
O rei disse que não as deixaria em liberdade.
Evet Chimene, senin için...
Sim, Chimene, por você.
Ama Chimene... Zindanlar, çocukları... Hepsini biliyor?
Mas sabia que sua família estava em um calabouço.
Beni dinle,
Chimene!
Aralarındaki elektriği anlamak için dahi olmaya gerek yoktu.
Não se precisa de ser um génio para perceber que se veriam com olhos de Chimene.
Chimene.
Chimene,
Chimene!
Chimene!
Chimene, babandan hayatını istemedim.
Chimene, eu não queria tirar a vida de seu pai.
Ben bu leydinin babasını öldürdüm.
Eu matei o pai de Chimene.
Chimene...
Chimene...
Bu bizim Chimene misin?
É você Chimene?
Sen, dışarıdaki dünyaya aitsin Chimene.
Você pertence ao mundo, Chimene.
Chimene...
Chimene.
O zaman sen de güzel Chimene olmalısın.
E você deve ser a bela Chimene.
Dona Chimene, karıcığım...
Dona Chimene, minha esposa.
Chimene, hayatımı kurtaramazsın.
As meninas.
Chimene!
Estarei a seu lado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]