Chino Çeviri Portekizce
428 parallel translation
- Arabanın döşemelerini kana buluyorum.
- A espalhar sangue no chino do carro.
Chino onu tahrik etmeye çalışıyor.
O Chino vai dar cabo dele.
- Bu benim Chino.
- Isso é meu, Chino.
Onu Chino'dan alamazsın.
Não tires isso ao Chino.
Chino'nun ona ihtiyacı var.
O Chino precisa disso.
Chino da bir yarış kahramanı olmak.
O Chino quer ser um herói das pistas.
Hadi Chino.
Chino, vamos.
- Johnny, gidip Chino'yu görelim.
- Johnny, vamos libertar o Chino.
Kalk hadi Chino.
Levanta-te, Chino.
Chino, dışarı nasıl çıktın?
Chino, como saíste?
Chino'yla evlenmen için.
Para te casares com o Chino.
Chino'ya baktığımda hiç bir şey olmuyor.
Quando olho para ele, não sinto nada.
- İçeri gel Chino.
- Entra, Chino.
Chino, ben olamazsan bu gece Maria'ya göz kulak ol.
Toma conta da Maria, Chino. Eu hoje não posso.
Chino, Polonyalı'nın yarısı kadar kazanıyor.
O Chino ganha metade do que o polaco ganha.
- Chino ona ne yaptı?
- Que lhe fez o Chino? - O Chino?
- Neden Chino?
Porquê ele?
Ondan uzak dur, Chino'yu çağır
Afastem-se dela, chamem o Chino
Kavga mı ettin Chino?
Andaste à pancada, Chino?
Chino, söyle.
Diz-me, Chino.
Yalan söylüyorsun.
Estás a mentir, Chino.
Chino, Tony ve Bernardo'nun kız kardeşi hakkında konuşuyormuş.
Ouvi o Chino a falar aos Tubarões do Tony e da irmã do Bernardo.
Chino "Ne olursa olsun o Polonyalı'yı haklayacağım" diyor.
"Vou matar o maldito polaco nem que seja a última coisa que faço."
- Chino bulmadan biz bulmalıyız.
Temos de o encontrar antes do Chino.
Chino'nun silahı var.
O Chino tem uma arma.
Eğer Chino ona dokunursa, veya zarar verirse...
Se o Chino fizer alguma coisa, se lhe tocar, juro por Deus...
- Chino konusunda uyardın mı?
- Avisaste-o do Chino?
Chino'dan haber yok mu?
E o Chino? - Nada.
Bir kaçınız dışarı çıkın. Chino'yu ya da Porto Rikolular'dan...
Vão alguns lá para fora ver se vêem o Chino ou outros da raça dele.
- Chino'dan olmasın sakın?
- Foi o Chino que te mandou.
- Durdurun. Chino'ya Tony'nin yerini söyleyecek.
- Ela diz ao Chino que o Tony está aqui.
Ona söyleyin Chino her şeyi öğrenmiş ve onu vurmuş.
Digam-lhe que o Chino descobriu o que se passou entre eles. E matou-a.
Chino senin Maria'yla olduğunu öğrenmiş, ve onu öldürmüş.
O Chino descobriu o que se passou entre vocês e matou a Maria.
Gel beni de al Chino.
Vem matar-me também, Chino.
- Gel beni de al, kahrolası.
- Chino, mata-me também.
Haydi Chino.
Vamos lá, Chino.
Seni çağırıyorum, Chino.
Estou a chamar-te.
Bu silah nasıI ateşlenir Chino?
Como se dispara isto, Chino?
Kaç tane mermi kaldı Chino?
Quantas balas restam?
Kaç kişiyi öldürebilirim Chino?
Quantos posso matar, Chino?
Yolu göster, Chino.
Indica o caminho, Chino.
Chino!
Chino!
Buna ne diyorsun, Chino?
O que acha disto, Chino?
Ne kadar avantajlıyız, Chino?
Quanto tempo têm de vantagem, Chino?
Ben Chino'yu alıyorum, Morongo geçitinden gideceğiz, bizi izleyin.
Leve o Chino, iremos pelo passo seco do Morongo, encontramo-nos lá.
- Chino nerede?
- Onde está Chino?
Chino'yla konuşmaya geldim.
Vim falar com Chinês.
Adım Chino.
Meu nome é Chinês.
Tamam, Chino.
De acordo, Chinês.
Hey, Chino!
Chino!
Hey, Chino.
Chino.