Choco Çeviri Portekizce
115 parallel translation
Ben çok kolay şoke olurum.
Choco-me com facilidade.
Seni çok mu şaşırttım?
Choco-a?
Mürekkepbalığı sudan çıkamaz.
Um choco não pode sair da água.
Uyan da, sana çıtır çıtır balık vereyim, Papağan Polly.
Tenho um belo choco para ti quando acordares, papagaio Polly.
Bu sabahla sana harcayacak vaktim yok.
Poupa o osso de choco.. Tem de durar até Sexta.
Hey, bu ağaçlara çarpan şey ne?
Ei, e se choco contra uma árvore?
Kalamar çubuğu!
Ele é um choco podre.
Bunlar mürekkep balığı gibi saklanmak için numara.
Eram como tinta que o choco jorra para se esconder.
Hayatımız senin ellerinde, ve sen ellerini yemek için mi kullanıyorsun?
As nossas vidas estão nas suas mãos e você está no choco?
Ördekler gibi avlanacağız.
Estamos aqui como patinhos no choco.
Dünya sana nasıl davranıyor?
qual é o meu doce preferido? Choco...
Yumuşak, değil mi?
Está choco, não está?
Bu da Choco, Almanya'nın Hartz dağlarından.
E esta é Choco, dos Montes Hartz, na Alemanha.
Seni kırmak istemem ama sana âşık olmak üzereydim. Ancak amacıma ulaşamadım.
Desculpe se a choco, mas... tinha vontade de amá-la... e estou frustrado.
Çatlayana kadar ay çöreği yiyebilirsiniz.
Podes comer "Choco Pies" até te fartares.
O ana dek, tek yapabileceğim bu ay çöreğini hayal etmek.
Até esse dia chegar, tudo o que posso fazer é sonhar com esses "Choco Pies".
Yuvada gibi hissettim.
Estou choco.
- Kalamar mı?
- Choco?
Parlak bir mürekkepbalığı.
Um Choco colorido.
- Seni şaşırtıyor muyum? - Hayır.
Choco-te?
- Buna çikolatalı gevrek denir.
- São Choco Pops, madame.
Çikolata gibisi yoktur. Ben çikolata yemem.
Ei, partilha o Choco-blast.
Tabii Courtney'nin de şekeri kesmesi lazım.
Dou-te Choco-blast se a Courtney der o Macaco no Saco.
Üzgünüm kızım, Choco'yu biliyorsun. Görürse beni öldürür.
Desculpa lá, mas conheces o Choco.
- Pekala, Choco.
- Então, Choco, que tal?
- Choco'yu unut.
Esquece o Choco...
Ama, Choco, bu benim hatam değil!
- Mas, Choco, a culpa não é minha!
Kaybol! - Sakin ol, Choco!
Nunca mais quero Ver-te... nem ouvir-te!
Merhaba.
Olá. Eu sou o Choco.
Ben Choco. Sizin adınız nedir?
Como te chamas?
Adım Choco Wasy.
Chamo-me Choco Weise.
Benim adım Choco Wasy odamı arıyorum.
- Chamo-me Choco Weiser. - Procuro o meu quarto. - Quer dar entrada?
Choco Basy.
Weise... Weise...
Üzgünüm, unutmuşum.
Desculpe. Esqueci-me. Choco, este é o Ben.
- Tam bir choco.
- Aquele sacana...
Kolay şaşırmam.
Eu não me choco com facilidade.
Söylemiştim. Kolay şaşırmam.
Eu disse que não me choco com facilidade.
Bana "Apollo Çikolatası" getir.
Traz-me um "Apollo Choco"
Hayır "Apollo çikolatası"
Não há "Apollo Choco"
Apollo çikolatası
Apollo Choco
Açıkçası, Choco Taco. ... dondurmalardan birisi için kendimi feda edebilirim.
A sério, daria a minha alma por uma daquelas sobremesas de gelado Choco Taco.
Çünkü garsonlara çarpıyorum ve insanlar bana acıyor.
Porque choco com os empregados e as pessoas têm pena de mim.
Adı Choco.
Chama-se Choco.
Hey, Choco.
Ei, Choco.
Choco beni öldürecek.
O Choco vai-me matar.
Choco'nun kuzeni değil mi o?
Olha ali!
Değil.
Não é a prima do Choco?
Her zaman kocalarımıza katlanacak değiliz. Bak, Choco!
Olha o Choco!
Hey, Choco, ona dün geceden bahsetmeyecek misin?
Choco, não lhe contes sobre ontem à noite.
- Choco Wasy.
Choco Weise...
Her neyse...
Ben, este é o Choco.