Chui Çeviri Portekizce
643 parallel translation
Bak, seni pis düztaban polis bozuntusu, cesaretimi göstereceğim sana.
Ouça, seu mísero chui, eu digo-lhe se perdi a coragem e os miolos.
Gazeteleri ara ve söyle bunu, seni pis, kokmuş, yalancı polis!
Ligue aos jornais e diga-lhes isso, seu chui miserável e mentiroso!
Kocam olacak aynasız kendini zeki sanıyor, ama ben ondan bir adım öndeyim.
O chui com quem casei acha-se esperto, mas vou um passo à frente dele.
Seni gidi soğuk nevale aynasız seni!
Espero por uma oportunidade destas desde criança, seu chui de meia-tigela.
Senin kalın kafan gibi, polis bey.
Talvez como essa tua cabeça, chui.
Demek polis olmak istiyordun seni devriye muhbir.
Sabia que havia um chui dentro de ti, seu bufo.
Grover parasını ver ve kov.
Grover, paga a este chui a partir de hoje.
Derken ben çıkıp, polisçilik oynadım.
Eu fingi-me chui.
Sen, sen polis...
Seu... seu chui.
O bir polis, bu yüzden.
Porque ele é chui.
- Cody, bu adam polis.
- Cody, aquele tipo é chui.
Bir polis.
Um chui.
Polis.
Um chui.
Bir polis, adı da Fallon.
Um chui e chama-se Fallon.
Ve bir polisle 50-50 ortak olacaktım.
E eu ia dividir ao meio com um chui.
Polis için güzel bir altın madalya.
Uma bela medalha de ouro para o chui.
Değil mi polis?
Não vais, chui? Levanta-te.
Adi polis!
Chui reles!
İşte adamınız polis bey.
Aqui está a tua, chui.
Çabuk ol. Polisle buluşacağım.
Estou à espera do meu chui.
Toz ol! Benim polis geliyor.
Desanda, vem aí o meu chui.
- Hayır, babası polis çıktı.
- Não, o pai dela é o chui sarnento.
- Bir polis kızıyla olmak isterdim.
- Gostava de ter a filha do chui.
- Evet. Polisle anlaşma yapmam ben.
Uma vez fiz um acordo com um chui.
Sakın bunu o polisin yanına bırakma.
Não deixes o chui safar-se desta.
- Şimdi gidip o polisi bulalım.
- Vamos chatear aquele chui.
Bu akşam polis söyledi.
Aquele chui disse-nos esta tarde.
Aynasız da kulak kesilmişti.
O chui ouvia com atenção.
- Polistir.
- É um'chui'.
- Polis mi?
- Um'chui'?
- İlginç bir polistir.
- Também é um'chui'algo peculiar.
Ama kimse hipodromda bir polisi görünce şüphelenmez.
Além disso, ninguém vai imaginar nada por ver um'chui'no hipódromo.
Mahalleye hoş geldin aynasız.
Bem-vindo ao bairro, chui.
- Harika bir polissin.
- É um chui bestial.
Bu sabah seni ziyaret eden polis de neyin nesiydi?
Então, porque te visitou o chui esta manhã?
Senin şu aynasızla arkadaş olursan eğer, hediyemi geri isterim.
Se ficares muito amigo do chui, lembra-te que, um dia, posso pedir-te que devolvas o presente.
- Ben polis olmak istiyorum.
- Quero ser um chui.
- Polis mi olmak istiyorsun?
- Queres ser um chui?
Polis olmak hiç kolay değil.
Ouve, rapaz, não é fácil ser chui.
Polis olmak istemiyorsun.
Tu não queres ser chui.
Seni polis yapacağım.
Vou fazer de ti um chui.
Seni bu şehrin en iyi polisi yapacağım.
Vou fazer de ti o melhor chui desta cidade.
Beni sen vurdun aynasız!
Deste-me um tiro, chui!
Beni vurdun aynasız.
Deste-me um tiro, chui.
Memur bey, Florida'da işin ne?
Olá, chui. O que o traz à Flórida?
Silien duygularını dışarıya vurmaz. Ama suçlu ya da polis arkadaşı için her şeyi yapar.
Silien não exterioriza os seus sentimentos, mas é capaz de tudo por um amigo, seja um chui ou um gangster.
Polis gözlerini alamıyordu, benim gibi üniformalı birinin nasıl olup da gıcır gıcır bir araba kullandığını merak etmişti.
O chui ficou a olhar e a pensar o que fazia um tipo... vestido de prisioneiro, com um carro novo.
Polissin, ha!
És um chui?
Bir polisten gelen ilginç düşünceler.
Isto é surpreendente, vindo de um chui.
Polis değilim, Polis şefiyim.
Chui, não. Sou chefe da polícia.
- Dikkat, bir aynasız. - Yaptığınızı beğendiniz mi şimdi?
Cuidado, está ali um chui!