English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Clayton

Clayton Çeviri Portekizce

937 parallel translation
Vergi Toplayan, Clayton Co., Ga. 300.00 dolar
Cobrador de Impostos Condado de Clayton, Georgia - $ 300. 00
Crump, Clayton, Thompson'a.
O Sr. Crump, Sr. Clayton, Sr. Thompson - todos.
Babam Clayton Smith'i çok iyi tanirdi.
Ele conhecia bem o meu pai.
Clayton, yazi isleri müdürü ve yayinci.
C. Smith, editor e publicador.
Evet, Bay Clayton.
Sim, Sr. Clayton.
Clayton'ın asıl istediği Sam'le resminiz.
- Clayton quere-la a si e ao Sam juntos.
- Clayton Forrester'ı hiç duydunuz mu?
- Sabe quem é o Clayton Forrester?
Clayton Forrester, Oak Ridge'den bu yana sizi görmemiştim.
Clayton Forrester, não o via desde Oak Ridge.
- Stephanie Clayton. "Steve."
- Stephanie Clayton. "Steve."
Bu Stephanie Clayton.
Esta é a Stephanie Clayton.
Şey, gelin Bayan Clayton.
Bem, venha então, Miss Clayton.
Laboratuarım halka açık değildir Bayan Clayton.
O meu laboratório não está aberto ao publico, senhorita Clayton.
- Bu kadarı yeter, Bayan Clayton.
- Já basta, senhorita Clayton.
Doktor ve Bayan Clayton siz bizimle geliyorsunuz.
O Doc e a senhorita Clayton vão connosco.
Ben Sam Clayton.
É Sam Clayton!
Peder Samuel Johnson Clayton!
O Reverendo Samuel Johnson Clayton!
Yüzbaşı Clayton!
Capitão Clayton!
Yüzbaşı Clayton?
O Capitão Clayton?
- Yüzbaşı Clayton mu efendim?
- Capitão Clayton?
Yüzbaşı Clayton benim.
Eu sou o Capitão Clayton.
- Yüzbaşı Clayton siz misiniz?
- É o Capitão Clayton?
- Evet, ben Yüzbaşı Clayton.
- Sim, sou o Capitão Clayton.
Şu eski sevgilim var ya, Bob Clayton?
Lembras-te daquele meu ex-namorado, o Bob Clayton?
Bay Clayton, bu nasıl oldu?
Sr. Clayton, como aconteceu isto?
Clayton Oteli. 84.
Hotel Clayton, motorista.
- Clayton Oteli.
- Hotel Clayton.
Clayton ve Sims'i yanıma alacağım.
Vou levar o Clayton e o Sims. Está bem?
Ben Clayton Canfil, Kıyı-gözlem sistemini yönetirim.
Senhor Gottlieb. Eu sou o Clayton Canfil, Almirante Torrey.
Clayton, Blake.
Clayton, Blake.
Morgan.
Clayton.
Clayton'a bu adamın kimliğini söyle.
Dê-lhe o nome, posto e número de série deste e dos outros.
Clayton, Blake, onu kuru kuru tıraş edin.
Clayton, Blake, barbeiem-no a seco.
Etrafta biz Clayton'ları alt edebilecek hiç kimse yok.
Ainda não nasceu ninguém que possa escapar aos Clayton.
Seni buraya getiren nedir, Şerif?
Incomodaste-te por mim, Clayton.
Bütün bunlar 3,000 dolar için.
Então, Clayton deixas que me matem?
Clayton! Phillip Wermeer'ı dışarı gönder!
Clayton, deixa sair o Philipp Wermeer.
Dışarı çıkmanız için 30 saniye vereceğim.
Clayton, dou-te 30 segundos!
Ve sen Clayton, ikisine de sahipsin.
És o único a afirmá-lo.
Cinayeti gördünüz.
Clayton!
Yasaları istediğimiz gibi kullanarak Clayton'ı cinayettten...
Teria acusado o Clayton de homicídio, tudo legal, como tu gostas. De repente, surgiu aquela mulher.
Clayton babamızı kimin öIdürdüğünü biliyor ve ben öğrenmek istiyorum!
Não podes pensar só na vingança!
Clayton. Evet efendim?
Sim?
Eğer yanıImıyorsam...
Não podes fazer isso, Clayton.
Kalk Clayton!
Levanta-te ou dou-te um tiro!
Bu sefer de bizi aptal yerine koymaya çalışma Clayton.
Não nos enganarás novamente!
Clayton!
- Clayton! Wermeer!
Saxon City de ne arıyorsun, Clayton?
O que fazes em Saxon City, Clayton? É um sítio tranquilo.
Burada tekrarlarsan daha fazlasına mal olur. Seni uyarıyorum Clayton... işimize karışma.
Vai-te embora, Clayton, Philipp Wermeer é um assunto nosso.
Clayton...
Estás preso.
tutuklayabilirdim... ama birden o kadın çıktı.
Clayton sabe quem matou o nosso pai, tenho de vingá-lo!
Kıpırdama Şerif, yoksa seni öIdürürüm.
Clayton, sai da frente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]