English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Comes

Comes Çeviri Portekizce

1,720 parallel translation
İşte bu yüzden, sen Alaskan King somonunu yerken ve ben sana ayak masajı yaparken onlar şınav çekmeye tek elleriyle devam edecek!
Por causa disso, vão fazer flexões com uma mão, enquanto comes salmão-rei do Alasca, e te faço uma massagem aos pés!
Miguel, davul çalmayı bırakmazsan sana patates kızartması yok. 23 tane patates...
Miguel, se não parares de bater no tambor, não comes batatas fritas.
Bu arada, baskı geldiğinde kalın bir derin olması bu çeşit bir işi yapmamı kolaylaştırıyor değil mi?
Por outro lado, having a thick skin when it comes to pressure é uma coisa boa neste tipo de trabalho, certo?
Sen de çok fazla barbekü sosu içiyorsun.
Tu comes muito molho para carne.
Peki. Bu kadar yediğin halde nasıl zayıf kalıyorsun?
Como é que és tão magra e comes tanto?
Sen ne zaman yiyorsun?
Quando é que comes?
Burası Amerika, ya sev ya terket bacım.
Aqui é a América. Ou comes ou calas, pá.
Hemşire hiçbir şey yemediğini söyledi.
As enfermeiras disseram-me que não comes.
- Kedi maması yemezsin ki sen.
- Não comes comida de gato.
- Peki ne yiyorsun?
- Então o que comes?
"Here Comes The Sun!"
Aqui vem o Sol!
Benim bifteğimi de yer misin?
Porque não comes este bife?
Ellen, et yer misin?
- Ellen, comes carne?
Neden onu sen yemiyorsun?
Porque não o comes tu?
Benim yemeklerimi yiyor,.ıçını benim aldığım tuvalet kağıdıyla siliyorsun.
Comes da minha comida. Limpas o cu com o meu papel higiénico.
- Senin bir domuz olduğunu.
O que é que isso te diz? - Que comes como uma porca!
- Neden bir elma yemiyorsun?
Porque não comes uma maçã?
Dosyana baktım, her sabah koşan, stresli bir işi olan, genelde salata yiyen bir vejetaryenmişsin...
Eu li o teu histórico, tu és vegetariana e corres todas as manhãs. comes principalmente salada, tens um trabalho stressante...
# Mother... ucker charge a two-buck transaction fee # # Makes my payment short, my rent comes back to me #
Filhos da mãe cobram-me 2 dólares Tiram-nos do pagamento da renda
Bizi yer misin?
Comes-nos?
Şimdi ya bir şeyler yersin, ya da masayı terk edersin.
- Agora, ou comes, ou sais da mesa.
Her seferinde makarna yerken üstüne ketçap ve peynir koyma tarzın, hepsinden nefret ediyorum.
Odeio o jeito como pões ketchup no macarrão com queijo. cada vez que o comes.
senin için tavandan aşağı sarkabilir, sen onun poposunu okşarken.
Pendura-se de cabeça para baixo, no tecto enquanto a comes.
Et yemiyorsun ama ton balığı bifteği siparişi veriyorsun.
Não comes carne mas pediste um bife de atum.
Açıkçası soyadı "X" ile başlayan olsun da kimi becerirsen becer umurumda değil.
Já não me interessa quem tu comes, desde que o último nome comece com um X.
, Sen yiyemezsin.
Não comes.
Mandy, çok yiyorsun ve hemen kilo alıyorsun!
Comes e engordas a olhos vistos.
Moralin bozulduğunda kendini patatese verdiğin sır değil.
- Comes batatas em alturas difíceis.
Emirlere göre yemen gerekiyor.
Tenho ordens para me certificar de que comes.
Ama krakerleri kullanıyorsun. Peyniri ve sosisi de.
Mas tu comes salgadinhos queijos e salsicha.
Bir Leh'le kalıyorsun, Lehçe konuşuyorsun. Bir yılan gibi onunla tıslıyorsun. Anneni ve kardeşini öldürdü.
Vives com os polacos, falas como eles, divertes-te e comes com eles como uma víbora...
Lily, seni seviyorum ama Tanrı aşkına dürüst olmak gerekirse sen bir şeyler yerken vidalarla dolu bir çöp öğütücüsü gibi sesler çıkarıyorsun. Senin neyin var?
Lily, eu amo-te, mas, sinceramente, quando comes, parece um triturador de lixo cheio de parafusos.
Ne kadar çok yiyorsun.
Tu comes muito.
Uyguladığın diyette çok fazla pirinç var.
Comes arroz em demasia. Estás constipado.
Yalnız başına yemek yersin.
Comes uma data de refeições sozinho.
- Sen istiridye yiyor musun?
- Agora comes ostras?
- Neden yemiyorsun dedim!
- Comes ou quê?
Beş milin daha var. Sonra kepekli bara hak kazanacaksın.
Mais 8 km e depois comes uma barra de cereais.
Sen yemek ye, ben de yağımı hazmedeyim.
Porque não comes e eu vivo da minha gordura?
Fıstık ezmesi ve jöleyi, peynir ve turşuyla aynı kefeye mi koyuyorsun?
Agora estou a morrer pelo doce e a manteiga. E tu comes queijo e picles?
Arkamıza saklanarak... 3 delik ve bir çift göğüsle her istediğini yaparsın. Sonuçta aptal gibi görünmemizi sağlayıp, gururumuzu kırıyorsun.
Ages cobardemente nas nossas costas, comes qualquer coisa com um par de mamas e três buracos, fazes com que pareçamos idiotas, despedaças-nos a alma.
Yani o hazır olduğu zaman sen işe bastonla gidiyor olacaksın.
Quando chegar o tempo, vais estar seca como esses bolos de arroz que comes.
Üç kurabiye yesen 50 kalori de başka yerden alsan ve toplam 140 kalori olsa bir kurabiye kaç kaloridir?
Se comes três bolachas e cada uma tem 50 calorias e ganhaste 140 calorias. Quantas há em cada bolacha? - 30.
Neden onu sen almıyorsun?
Porque não a comes tu?
Neden sen kendi aldıklarını ben de kendi aldıklarımı yemiyorum.
Bem, por que não comes o que comprares e eu como o que comprar?
Yemiyor musun?
Não comes?
Bu arada, arada bir verdiğin ipuçlarından, bir çiftlikte büyüdüğünü düşünüyorum.
Pelo jeito tu comes a letra "G" cada vez mais.
Et mi yiyorsun?
Comes carne?
Hem de iki kez.
He comes back with the damn trifecta... twice.
Neden yemiyorsun?
Não comes?
Çeviri : Darkopal. :
xpto _ 94 @ UpPTMSNM Quality Comes First

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]