Commodore Çeviri Portekizce
64 parallel translation
Önemli bir şey olursa Lincoln'daki Hotel Commodore'da olacağım.
Se quiseres, algo importante, estarei no Hotel Commodore, em Lincoln.
Benim atlarıma gayet iyi bakın.
Tome conta dos meus cavalos, Commodore.
Kusura bakmayın Commodore'da beş gece, Saint Regis'de üç gece Plaza'da 25 dakika. Hepsinde oda servisinden faydalanmışsınız.
Cinco noites no Commodore, três no St Regis, serviço de quartos, aluguel do carro do hotel...
Commodore şantiyesini. Bugüne kadar nereydin?
- Do Estaleiro Commodore.
Ben bu işi tek başıma beceremem.
Não posso limpar o Commodore sozinho.
Commodore ve yeğeni.
Não sou eu que o vou atender!
- Elbette anladım, Commodore.
Deixe comigo.
Söyle bakalım Komodor.
Então diz-me, Commodore.
Sadece oyun programlarını Commodore 64'ünde düzenlemiştin.
Apenas organizavas o calendário dos jogos no teu computador.
Ve Commodore'larsekizinci turda elendi.
E os Commodores ficam em branco no oitavo turno.
Ona, kendi ülkesinde yaşamayanların kaldığı bir yerde bir iş ayarladım.
Eu o alojei no Commodore. Onde ficam todos os agentes de imprensa e expatriados.
Ya abi bu Commodore 64 değil mi ya?
Isto é um Commodore 64, não é?
Commodore'a tekrar hoş geldiniz.
Bem-vindo de volta ao Commodore.
Bu küçük sevimli şey, Commodore Amiga Motorola 6800 yonga setiyle beraber. Ev yapımı işletim sistemi kullanıyor.
Esta coisa querida é um Commodore Amiga com um chipset Motorola 6800, que usa um sistema operativo caseiro.
Beni bir araçla Commodore otelinden 10 dakika uzaklıktaki bir binaya götürdüler.
Levaram-me de carro até um edifício. A dez minutos da base, sempre a subir, depois, plano.
- Commodore 64.
Commodore 64?
Commodore 64 mü?
O quê,'Comodoro 64'?
Ajan Rossi'ye 30 metreden fazla yaklaşırsan bilgisayarına öyle fena bir virüs yayarım ki elektronik dünyan Commodore 64'le bir parça hükümet peyniri arasında bir şeye dönüşür.
Se chegar a menos de 30 metros do Agente Rossi, irei libertar um vírus irrecuperável no teu sistema pessoal de computadores. Que irá reduzir o teu mundo electrónico numa coisa entre um Comodoro 64 e um pedaço de queijo rançoso.
Şirketimin devasa bir holding olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama sizi temin ederim ki hâlâ geceleri üvey ailemin bodrum katındaki Commodore 64 üzerinde çalışıyorum.
Pode pensar que as I.R. são um grande aglomerado de empresas, mas fique a saber, senhor, que ainda me lembro de trabalhar toda a noite num Commodore 64 na cave da casa dos meus pais adoptivos.
Her bilgisayar dehası NASA'ya giremez.
Nem todos os cromos com um Commodore 64 conseguem entrar na NASA.
Benim için gidip bir Commodore veya onun gibi bir şey kapıp Darren'ın yerine getirmelisin.
Vai-me arranjar carro, um Commodore ou algo parecido e leva-o para casa do Darren.
Beyaz bir Commodore.
É um Commodore branco.
O adreste Bayan Birnie, sokağın ortasında duran bir Commodore olduğunu ihbar etti.
Uma tal Sra. Birnie dessa morada avisou que está um Commodore branco no meio da rua.
Been near three months, commodore, and Dr. Surran said that maybe...
Já passaram quase três meses, Comodoro, e o Dr. Surran disse que talvez...
Eminim ki şükranlarımızı sevgili Commodore'umuz Louis Kaestner'a ileteceklerdir.
Tenho a certeza de que transmitirão também a nossa gratidão a Louis Kaestner, o nosso querido Comodoro.
Bunu Commodore'la konuşmayı tercih ediyoruz.
- Preferíamos falar com o Comodoro.
Commodore oyunun dışında kaldı.
O Comodoro está fora do jogo.
Duydum... ama bir düşünsene, eğer Commodore...
Eu ouvi. Mas pensa bem. - Se o Comodoro não...
Dışarıda dünya için o Commodore gibi görünüyor.
Para o mundo exterior, é apenas o Comodoro.
Commodore'da.
No Commodore.
Yarın ikindi vakitlerinde Rafic-Hariri ticari uçağıyla uçuyorsun şehir merkezinden taksiye binip Commodore'a giriş yapıyorsun.
Vais num voo comercial até Rafic-Hariri amanhã à tarde, apanhas um táxi no centro, e fazes check-in no Commodore.
Commodore oteline.
Hotel Commodore.
Hala Commodore 64 kullanılıyor mu sanıyorsun, Shea?
Ainda usas um Commodore 64, Shea?
Commodore'nin "Özgür Tibet" konserinde.
Concerto pela Libertação do Tibete, no "Commodore".
Kasabanın merkezindeki Commodore Otel'de çalışıyorum.
Eu trabalho no Hotel Commodore, na baixa.
Sizin şu Commodore 64 nerede?
Então onde está o vosso Commodore 64?
Dahası senin Commodore, Tandy ve Texas Instruments'ın var.
Além disso, temos a Commodore, a Tandy, a Texas Instruments.
Eski Commodore'dan memnun musunuz, hmm?
Gosta do velho Commodore?
Exeter'ın Commodore modeli.
Creio que é... O modelo Exeter Commodore.
Commodore Oteli'nin lobisinde bayılıyordum az kalsın.
Em Langley, estava deitado na entrada do Hotel Comodoro.
Commodore, Tandy, Cardiff Electric.
Commodore, Tandy, Cardiff Electric.
Evet, altı renk, akıcı tarama Commodore'da işe yarayabilir... -... ama bunu telefon hattından yapmaya kalktığında... - Anladım.
Seis cores e aquele fluxo pode resultar num Commodore, mas para o fazer em linhas...
Hadi ama, bir erkeği arada sırada farklı limanlar denediği için yargılayamazsınız.
- Não se pode culpar um gajo por de vez em quando ir ao Commodore's Club.
Babam Commodore kulübüne demir attığını söylemişti. - "Birisi" de oradan.
O pai esteve no Commodores's Club.
İsyan şu an Commodore 64 üzerinden çalışıyor değil mi?
A Mutiny para já só opera em Commodore 64, certo?
Tıpkı ATT gibi görünen bir Commodore programı yazalım.
Faz um programa de Commodore que o torne igual ao ATT.
Selam, Commodore!
Bem-vindo, Comendador! Como vai, Antonietta.
Belki de Commodore ona aşıktır.
Mas, que amor!
Commodore...
Sobre o Comodoro, sabes?
Değil mi, Commodore?
- Não é, Comodoro?
Peki, efendim, Commodore.
- É para já, Comodoro.