Conan Çeviri Portekizce
209 parallel translation
Bu öğleden sonra Conan Doyle ile konuştum. O da bu konu hakkında bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyor.
Conan Doyle acha que devemos fazer algo.
Conan Doyle da kim? Yazar arkadaşım.
E quem é Conan Doyle?
- Conan Doyle, bu ismi duymuş olmalısınız.
- Sim. Deve ter visto seu nome.
Efendim, aslında Bay Conan Doyle, Alman propagandasına cevap vermek için Güney Afrika'daki mücadelemiz için bilgi topluyor.
Ele está juntando material sobre nossa campanha... em combate à propaganda alemã.
- Conan Doyle mu?
- Conan Doyle?
Kameramanlarımız, yaşayan ölüleri yok etmek için düzenlenen araştır-yok et operasyonundaydı. Bu operasyon, Pennsylvania Butler County'den
Os nossos operadores de câmara voltaram, após terem feito a cobertura de uma operação de caça e destruição destes monstros, a qual foi liderada pelo xerife Conan McCallan na Pensilvânia.
Conan, aptallık etme!
Conan, tem cuidado!
Conan, yiyecek birşeyler bul.
Conan, vai buscar comida.
Burada Conan ve benden başka kimse yok.
Não há ninguém nesta ilha, excepto Conan e eu.
Conan, dışarı çık.
Conan, vai lá para fora.
Conan, kes şu gözetlemeyi!
Conan, deixa de espreitar!
Conan.
= Conan, O Rapaz do Futuro =
Conan.
Eu--Conan.
Adım Conan!
Chamo-me Conan!
Conan, sen kızı koru.
Conan, protege a rapariga.
Geri dönüp Conan'ı kurtarın!
Temos que salvar o Conan!
Conan, sana anlatacaklarımı çok iyi dinle.
Conan, escuta bem o que te vou dizer.
Yanımda kal, Conan.
Fica, Conan.
Conan, bundan böyle kendi başına yaşaman gerekecek.
Conan, a partir de agora tens que sobreviver por tua conta.
Conan, sen hepimizin çocuğuydun.
Conan, tu eras um filho para todos nós.
Conan, bu adadan ayrıl!
Conan, deixa esta ilha!
Kişiliğin bozulmasın, Conan.
Não percas o teu coração, Conan.
Eğer Artık Ada'ya giderseniz, Conan ve büyükbabası iyi durumda mı, bir bakmanızı istiyorum.
Se forem alguma vez à Ilha Remnant, gostaria de saber se Conan e o seu Avô estão bem.
Doğru... bir insan... bir çocuk... adı Conan.
Bem... ele é um humano - - um rapaz - - chamado Conan.
KiNG CoNaN
Que faz o meu coração disparar?
Ve bu çağda, kaderi Aquilonia'nın değerli tacını dertli bir alında taşımak olan Conan yaşardı.
E nela, Conan destinado a carregar a preciosa coroa de Aquilonia sobre um semblante sofrido.
Bir zamanlar devler yaşardı dünyada Conan.
Outrora, gigantes povoaram a Terra, Conan.
Onu öğrenmelisin küçük Conan.
Deves aprendê-lo, pequeno Conan.
Conan, hayatta en iyi şey ne?
Conan, que há de melhor na vida?
Conan?
Conan?
O Conan, Simeryalıdır.
Ele é Conan, o Cimério.
Conan, Kral Osric'in kararsız kızını evine geri götürdü.
Assim, Conan levou a caprichosa filha do Rei Osric para casa.
Conan birçok savaş ve kavgada dövüştü.
Muitas guerras e contendas Conan travou.
- Arthur Conan Doyle kitabında bir cümle vardır...
Sabe, existe uma oração num livro de Conan Doyle.
İmdat!
Conan!
Conan yardım et.
Conan, socorro!
Dua ediyorsun Conan.
Estavas a rezar, Conan.
Orada ne var Conan?
O que está ali, Conan?
- Conan geliyor!
Conan, olha!
- Bu Conan!
Conan!
Kuzenim anahtarları eline aldığı zaman kılıcını Conan'ın kalbine sokmanı istiyorum.
Assim, quando a "chave" estiver nas mãos da minha sobrinha, Eu quero a tua espada no coração do Conan.
Conan mutlaka ölmeli.
O Conan tem que morrer.
- Conan, etrafında 6 kişi var.
Conan, são seis contra ela.
- Conan'la konuşmama izin ver.
Deixa-me falar com o Conan.
Yemin ederim Conan gelmeme izin verirse onun için hayatımı veririm.
Eu juro que se o Conan me deixar ir de viagem com ele, Dou a minha vida por ele.
KiNG CoNaN
Tradução e Legendagem Pedro Póvoa / CRISTBET, Lda.
Conan, lütfen hayatta ol.
Conan, por favor, vive.
Krallık Dünya'yı etkisi altına almak üzereyken ortaya Kimeryalı Conan çıktı.
De lá veio Conan, o Cimeriano, de espada em mão.
Kaderimiz döndüğü zaman, Conan bile bilmek zorunda olmayacak.
Todos os vossos destinos estão próximos, até o do Conan, mas ele ainda não o sabe.
Conan.
O Conan.
Conan dur.
Conan, espera!