Coolidge Çeviri Portekizce
118 parallel translation
Neden, ben çok para kazanıyorum Calvin Coolidge'den bile daha çok kazanıyorum.
Eu... ganho mais dinheiro que Calvin Coolidge juntos!
Büyükbabam Başkan Coolidge'in muhafızıydı.
O meu avô foi guarda-costas do presidente.
İçki içmenin Coolidge yasalarına göre günah olduğunu bilmiyor musun?
Não sabe que beber é pecado e vai contra os princípios de Coolidge?
Şu Calvin Coolidge Ortaokulu.
Ali é a escola Calvin Coolidge.
Benim adım Wade Coolidge. Seninki nedir?
Meu nome é Wade Coolidge.
Coolidge'in, Boston polisinin grevini dağıtması,
Coolidge a anular a greve da Polícia de Boston,
Bu yılın en iyi kadın şarkıcısı Grammy Ödülü'nü vermek için sahnede Rita Coolidge ve Tony Orlando.
E agora, para anunciar o Grammy deste ano... para a melhor performance feminina... aqui estão Rita Coolidge e Tony Orlando!
Ralph Waldo Emerson lisesi müdürü
Como estava a dizer, o grande reitor do Ralph Waldo Emerson o sr. Walter Coolidge
Saygıdeğer okul müdürümüz, Bay Walter Coolidge.
O nosso estimado reitor, o sr. Walter Coolidge.
Selam, Coolidge, baltayla traşı denedin mi?
Coolidge, fazes a barba com um machado?
Ne zaman isterseniz, Bay. Coolidge.
A qualquer hora, sr. Coolidge.
Coolidge ve Cumhuriyetçi Parti'den söz ederken hayranlığı gizleyemeyen... sesi üst tabakadan Bostonlularınki gibidir.
Elogiava Coolidge e o partido republicano... usando termos típicos da classe alta de Boston.
Washington, D.C.'de, Calvin Coolidge ve... Herbert Hoover ile tanıştırılır.
Em Washington DC... conhece Calvin Coolidge e Herbert Hoover.
- Calvin Coolidge'le mi? - Bizim başkanla mı?
- Calvin Coolidge?
Coolidge Enstitüsü adındaki bir düşünce kulübünde çalışıyor.
Trabalha numa dessas novas fábricas de capacidades, chamada CooIidge.
Bu yarışı tekrar etmelisiniz Bay Coolidge.
Sr. Coolidge, por favor, tem que recomeçar a corrida!
Babamın yanındaki diğer adam kim, Bay Coolidge?
Sr. Coolidge. Quem é o outro homem na foto com o meu pai?
- Evet. - Teşekkür ederim.
- Sr. Coolidge, muito obrigado.
Teşekkür ederim.
Muito obrigado, Sr. Coolidge.
12 yaşından beri kızaklarla içiçeyim.
Sr. Coolidge, eu conheço de perto corredores de trenó desde meus 12 anos.
Hatta Otel Coolidge'i arayıp balayı süitini ayırtmamı istedi benden.
sim. ele mandou-me reservar a suite de lua de mel no hotel Coolidge.
Hayatta kalamayan ben olsaydım Binbaşı Coolidge şimdi oğlum Jim'le konuşuyor olurdu.
Se tivesse sido eu... A não aguentar, o Major Coolidge estaria agora a falar com o meu filho, o Jim.
Paris'e yelken açtığı gün Piyade Eri Erine Coolidge satın almıştı bunu.
Comprou-o o cabo Erine Coolidge, no dia em que partiu para Paris.
Ve de görevini bitirdiği zaman evine, büyük büyük annenin yanına dönmüş saati çıkarıp eski bir kahve kavanozuna koymuş ve de orada kalmış. Ta ki büyük baban Dane Coolidge Almanlarla savaşmak için ülkesi tarafından çağrılana kadar.
Depois de feito o seu dever, voltou para a tua bisavó, tirou o relógio e guardou-o numa lata de café, onde ele ficou, até o teu avô, Dane Coolidge, ser chamado pelo seu país para ir para a Europa combater outra vez os alemães.
Coolidge şu ana kadarki galip boksçuların hepsinden çok daha hızlı bir şekilde ringi terk etti.
Nunca vi um vencedor desaparecer tão depressa como o Coolidge.
Calvin Coolidge.
Calvin Coolidge.
Coolidge mi bunu size anlattı?
Foi o Coolidge que vos disse isso?
Mutlu musun, Coolidge?
Estás feliz, Coolidge?
Bence Coolidge ile sen konuşma işini otamatiğe bağlamışsınız.
Tu e o Coolidge deviam abrir uma oficina.
Sen kaybettin, Coolidge.
Perdes-te, Coolidge.
Şimdi, beni dinle Coolidge, benimle gelmiyorsun.
Ouve Coolidge. Tu não vens comigo.
Biliyor musun, Coolidge...
Coolidge... Toma isto.
Doğduğunda Calvin Coolidge... Amerika... başkanıydı.
O pai nasceu era o Calvin Coolidge presidente da América.
... Harrison... ... McKinley, Roosevelt, Taft, Wilson, Harding, Coolidge, Hoover...
McKinley, Roosevelt, Taft, Wilson, Harding, Coolidge,
Şimdiye kadar Calvin Coolidge'ı tanıyan kimseyle çıkmamıştım.
Nunca saí com alguém que tivesse conhecido o Calvin Coolidge.
Buradaki yedi yıl boyunca öğrendim ki...
Mas sabes o que aprendi em sete anos aqui em Coolidge...
Benim adım Van Wilder ve burası benim evim Coolidge Koleji.
Chamo-me Van Wilder, e esta é a minha casa... Faculdade Coolidge.
Arzu önde gelen uzmandır Coolidge'te.
Desiree é a melhor especialista de chili com carne... e explicadora em Coolidge.
Bunun kolejde yedinci yılın olduğu doğru mu?
É verdade que este é o teu sétimo ano aqui em Coolidge?
Coolidge'te ne varsa hepsini deniyorum.
Tento experimentar tudo o que a faculdade tem para oferecer.
Kolej yönetmeliğinin 2. maddesi B bölümünü çiğnemekle suçlanıyorsun yaşı küçüklere alkol içirmek. Bu kayıtsız şartsız ihraç sebebidir.
Foi encontrado em violação do artigo 2, Secção B das leis de Coolidge... vendendo alcool a menores... que é motivo para expulsão imediata.
Burada kolejde birçok şey öğrendim.
Aprendi imenso aqui em Coolidge.
Son altı seneyi gözden geçireyim, finallere gireyim ve kolejden mezun olayım.
Deixem-me assistir às minhas últimas seis aulas, fazer os exames finais... e deixar Coolidge com o curso acabado.
Coolidge'e borcumu ödeyeyim mezun olarak.
Esta faculdade deu-me tanto. Deixei-me pagar a Coolidge... saindo com o curso acabado.
Bence Van Wilder'ın Coolidge'deki günleri bitti.
Seja de que maneira for... Os dias de Van Wilder aqui em Coolidge acabaram.
Coolidge sistemine rota ayarla.
Fixe curso para o Sistema Coolidge.
Beka, Coolidge için rota ayarlandı mı?
Beka, curso introduzido para Coolidge?
Bay Walter Coolidge. Tüm üniversite basebal takımını kutluyorum.
Quero congratular todas as pessoas do baseball.
- Evet, Calvin Coolidge?
- O próprio.
Coolidge, bana bir iyilik yap.
Coolidge.
Coolidge Koleji 1800'lü yıllarda kuruldu. Kim bilebilir?
Quem sabe?