English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Courier

Courier Çeviri Portekizce

50 parallel translation
Aslında hiç yazım aleti yok.Çöp kutusunda sigara reklamı,..
Não recebe o Courier. Mesa : Mogno polido, com toalha.
Gazetem Chicago Courier, ama yazılarım her gazetede çıkar.
Escrevo para o Chicago Courier, mas é publicado em toda a América.
Hala The Courier alıyorum... memleketten.
Ainda recebo o "The Courier", de casa.
- Punto düzeltilebilir 72 üretimi daktilonuz, hizmetinizdedir.
Dofbar corrigível com Courier 72 ao seu serviço. Genial.
Az önce Courier Express'in garajından bir kız aldı.
Eu vi-o. Acabou de ir buscar uma rapariga à garagem do Courier Express.
Los Angeles Courier Express.
Amy Allen. Los Angeles Courier Express.
bu günlerde herkez Courier 10 kullanıyor... fakat be hala onu...
Todos usam Kerijer 10, mas eu...
Suite geri dön, Freelance Courier Co-op için bir bilgi bırakım.
No apartamento, enviei o diário para a Corporação Coourier Independente.
bir kaç tane de servis elemanı bulunur.
Mais dois empregados do courier.
Kırmızı kurye ben Nile.
Red Courier.
Bir saat sonra ordayım, yoksa ücretsiz..
Muito bem, chego dentro duma hora. Obrigado por confiar no Red Courier.
Orada ifade edildiği gibi, Dominique Courier'in yönetici yardımcısıydım... Ajanslığa terfi beklentim vardı.
Como está aí escrito, era assistente executiva de Dominique Courier... e tinha prometida uma promoção para ser agente.
"Plains Courier" den haberler, Ankeny, Iowa.
Apareceu uma notícia no jornal Plains Courier, de Ikane, Iowa.
El Paso Courier için çalışıyordun değil mi?
Tu trabalhaste no El Paso Courier, certo?
New York Courier'deki David Shane adına çalışıyorum.
Trabalho para o David Shane, do New York Currier.
Paket bisikletli kuryeyle gönderilmiş.
A encomenda foi entregue por courier.
Bayshore Gazetesi, Nisan 2008.
Bayshore Courier de Abril de 2006 :
Bayshore Gazetesi, bu yılın haziran ayı.
O Bayshore Courier de Junho deste ano :
New York Courier'de muhabirlik yapan biri.
É uma jornalista do New York Courier.
"Cable Springs Courier" dergisinin editörüymüş.
Ela é a editora do Cable Springs Courrier.
Pekâlâ. Cable Spring Editörü Rosalind Johnson'ı aradınız.
Ligou à Rosalind Johnson do Cable Springs Courier.
Yazı tipi Courier'e benziyor.
Parece ser "Old Courier".
Times New Roman.
"Times New Roman"... "Courier"... não.
Courier. Hayır.
Talvez "Lucida Grande"?
Ben Helvetica düşünüyorum ama Courier New için ikna olabilirim.
Estou a pensar escrever em Helvética, mas podia ser convencido com Courier New.
Güvenlik Kargo.
Security Courier.
Konu şu ki dostum çalıştığım şirkete "Güvenlik Kargo" deniyor.
A questão é que eu trabalho para a Security Courier.
Altı ay öncesine kadar Beltway Courier'da bisikletli kurye olarak çalışıyormuş ama müşterilerin hassas bilgileri Times'da yayımlanınca kovulmuş.
Ia dizer que é Chase Coleman, mensageiro do Beltway, demitido quando materiais de clientes vazaram no'Times'.
Pittsburgh Courier.
Pittsburgh Courier.
Pittsburgh Courier okuyucuları ne hissettiğini bilmek isterler.
Os leitores do Pittsburgh Courier precisam de saber qual é a sensação.
Helvetica tipi ile yazmak istedi ama ben okunması kolay olsun diye Courier'de ısrar ettim.
Ela queria usar o tipo de letra Helvética mas eu insisti no Courier, para ser mais fácil de ler.
Louis, eğer Franklin Kargo'yla ilgiliyse, kararımı verdim.
Se é sobre o Franklin Courier, a minha decisão está tomada.
- Franklin Kargo'yla ilgili.
- Franklin Courier.
- Franklin Kargo ile ilgili teklifim bitti de bana.
Diz-me que acabaste a proposta para o Franklin Courier. - Não.
Louis Litt, bu vesile ile Franklin Kargo davasında artık hizmetlerinize gerek kalmamıştır.
Louis Litt, foste notificado que os teus serviços já não são necessários no caso de Franklin Courier.
Yetkimi kullanarak onu Franklin Kargo davasından aldım.
Tirei-a do caso do Franklin Courier.
Lafayette Kurye.
Lafayette Courier.
Courier'de Seefus'un yerini basanların haberini gördüm. Sen de o haydutlarla sürekli orada takılıyorsun.
Li no Courier que fizeram uma rusga no Seefus, onde costumas estar com aqueles rufias.
Müzikal Courier'de Carlton Smith sezonun olayı olduğunu söylüyor.
Carlton Smith, no Musical Courier, disse que foi o evento da temporada.
Musical Courier'den Carlton Smith bir tane almış.
Sim? Carlton Smith do Musical Courier conseguiu um.
Lisbon'daki kaçamağınız sağolsun, artık 1895 Kurye olaylarına dair bir tanığımız var.
Graças à vossa viagem a Lisboa, agora já temos uma testemunha ocular dos acontecimentos de 1895 do "Courier".
Bu, "Dünya Çapında Kurye" denen bir gazete.
Isto é um jornal chamado "The Worldwide Courier".
Dünya Çapında Kurye, o zamanlar sansasyon gazetesi gibi görünüyordu.
O "Worldwide Courier" era visto como um tablóide.
Kurye makaleleriyle aynı yıl.
O mesmo ano dos nossos artigos do "Courier".
Arial, courier?
Arial, courier?
Katilin'Städtische Kurier'isimli yerel gazeteye yolladığı mektupla ilgili..
" Quando revistarem casas, procurar qualquer indício de algo que possa estabelecer a origem da carta do assassino para o Courier.
Adı Al Massey. Ayrıca Courier için çalışıyor.
Também trabalhava no Courier.
Güvenlik Kurye.
Security Courier.
Harvey, Franklin Kargo davasında ne durumdayız?
Harvey, como estamos em relação ao Franklin Courier?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]