Coño Çeviri Portekizce
47 parallel translation
Hadi gel Albert.
Vamos, meu! Abre la puerta, coño!
Şimdi AlDS oldun. Feminist bir bilinçaltı geliştirdin. Bunun anlamı her neyse.
Mas agora só encontra SIDA e gente com idéias feministas, ou o que coño seja.
Kaçtım çünkü senin o küçük poponu özledim.
Sentia falta de seu desagradável coño. te cale.
Kritik Bill, sen ne halt ettiğini sanıyorsun?
Bill o Crítico, que coño faz?
- Bıçağı yere bırak, geri zekalı!
Deixa essa navalha. Maldita seja! Que coño é isso?
Neler oluyor?
Que coño...?
Ne halt ettiniz siz?
Que coño têm feito?
Bunu nasıl bilebilirdik?
Como coño íamos ou seja o?
- O zaman neden eğlence yerimde beni rahatsız ediyorsun. Üstelik bir parça kulak için üzerinde böyle bir kıyafetle karşıma dikiliyorsun.
- Então, que coño faz vindo a meu sítio de ócio vestido assim e pretendendo que te escute?
Ne oluyor?
Que coño!
Ne halt ediyorsun dostum?
Que coño faz aqui, tio?
Büyük lidere olan yakınlıklarından, ya da ülke güvenliği ile ilgili özel görevlerinden ötürü, ayrıcalık sahibidirler. Çekinmeden eşcinsel olduklarını dışa vurabilirler,... özgürce bu ülkede ve yurtdışında seyahat edebilirler, her taraflarını pahalı mücevherler ve giysilerle örterler hatta Coño gibi, özel şoförleri bile vardır.
devido á sua proximidade com o nosso líder supremo ou trabalho na Polícia de Segurança do Estado, pode dar-se ao luxo de ser abertamente maricas, de viajar livremente pelo país e pelo estrangeiro, de se cobrir de jóias, de roupas...
Onun amını Çin Tavuğu gibi yiyordun.
Comia-te esse coño como se fora chow mein de frango.
Bana amını gösterdi.
Mostrou-me seu coño.
Bana amını gösterdi.
Mostrou-me o coño.
Amı var, değil mi?
Tem coño, não?
Bana am getirseydin adamım.
me traga coño, velho.
- Kapa çeneni.
É só um coño.
Hangi cehennemdeydin?
Apunhalaram-me! Onde coño estava você?
Kiminle konuşuyordun?
Com quem coño falava?
Niye burası bu kadar soğuk?
por que coño faz tão frio aqui?
Hangi cehennemdeydin?
Onde coño estava você?
Kapıyı aç, lanet olası.
Abre já, coño!
Cono, kim bu adam be?
Coño, quem é o cara?
Çekmeceyi aç, coño.
Abre a caixa, "coño".
Coño, hadi.
"Coño", já.
Tamam, coño. Çık.
Muito bem, coño.
Ay, coño, mamá, La Rosa'yı hiç tattın mı, bebek?
Alguma vez provou La Rosa, querida?
Hizole consigue coño?
Então conseguiste o que querias?
Coño...
Coño...
Siktir!
Coño.
Haydi lan amcık.
Anda lá, seu coño.
Ne oldu?
Que houve, coño?
ne zaman?
Coño!
Lütfen gitme cono.
Por favor, não vás, coño.
Coño.
Coño.
Coño, sanırım Jackie bir tocado.
Raios, acho que o Jackie é um tecato.
Ay coño.
Credo.
Coño, adam geliyor ama tuzak kurmadık.
Merda, ele vem aí. Não montámos as armadilhas.
Çıkınca, Cono'ya yemeğe gideceğim.
Hoje janto no "Cono's".
Ona yardım et.
Pense, "conõ"!
Cono! İşte bu dönek biri içindi, papi.
És dos que desistem à primeira.
Şulluk da ne?
O que é uma cono?
Troy, Atlanta nasıl?
Então, Troy, cono vai a vida em Atlanta?
Tutsak falan almamıştım.
Eu não fui o segurando cono refém.
Öyleyse neden Bay D seni yanına çağırdı?
Cono o Sr. D o convocou?
Olamaz.
Ay, coño.