Cricket Çeviri Portekizce
251 parallel translation
Oo, oh, uh, Cricket'tir adım.
Uh, oh, uh, Grilo é o meu nome.
Jiminy Cricket.
Jiminy Grilo.
- Diz çök, Bay Cricket.
- Ajoelhe-se, Sr. Grilo.
Ayağa kalk, Sir Jiminy Cricket.
Levante-se, Sir Jiminy Grilo.
- Jiminy Cricket?
- Jiminy Grilo?
Jiminy Cricket!
Grilo Jiminy!
Heyecanlı bir makale var İngiliz kriketinin sorunları üzerine.
Há um artigo sensacional sobre a importância do cricket.
Çocuk bunlar! Kriket oynayan çocuklar.
Eles são meninos jogando cricket.
Kes şunu Cricket.
Pára com isso, Cricket.
- Günaydın Cricket.
- Bom dia, Cricket.
Onu uçağa bindirir misin Cricket?
Podes metê-la nesse avião, Cricket?
- Bir içki içmem lazım Cricket.
- Apetecia-me uma bebida, Cricket.
- Evet, ama hüzünlü çalma Cricket.
- Claro, mas não a tornes triste, Cricket.
Cricket'la vedalaşacak zaman var mı?
Tenho tempo para me despedir do Cricket?
Kriket oynamalıyız.
Jogamos cricket.
Krikete bayılır.
É uma apreciadora de cricket.
Hayır, değilim. Ben iyi bir kriket oyuncusu sayılmam.
Não, não sou grande coisa no cricket.
- Ben kriket oyuncusu değilim.
Não sou bom no cricket.
Güçlü bir vurucu. Ama ona boyunun ölçüsünü verdin.
É muito forte no cricket... mas você chegou para ele.
Aslına bakarsan krikete pek meraklıdır.
Na verdade, ela gosta muito de cricket.
Cricket, manasızmı?
O críquete? Fútil?
Hayır, hayır... kriket!
Não, não, um... cricket!
Kriket sopasıyla, idam mangasını bir güzel devirir!
Ele podia arrasar o pelotão de fuzilamento com o seu taco de cricket!
Geri dönünce Pratt Sons'da çalışacak, Croyden beyefendileri için kapıyı tutacak, Doris ile evlenecektim.
Voltar ao trabalho no Pratt Sons, jogar cricket com os cavalheiros de Croyden, casar com a Doris.
Kriketi bilirim, yatakta osururum, falan.
Percebo de cricket, peido-me na cama, tudo.
Saat sabahın üçü, namusunu korumak için bir nebze olsun uğraşmasa da geceleyin siperde dolaşırken dikkatli olması gerekiyor.
São três da manhã, ele devia ter cuidado a passear nas trincheiras à noite sem nada para lhe proteger a honra a não ser uma caixa de cricket.
Savaş, evlilik, kriket kurallarındaki değişiklikler.
A guerra, casamento, alterações propostas à regra LBW do cricket.
Ben okuldayken ; eğitim ancak, bir çocuk altı alabildiği, okul marşını yüksek sesle söyleyebildiği, sonra da zırlamadan sıcak ekmek tutabildiği zaman sona ererdi.
Na minha escola podíamos pôr as aulas de lado, desde que um tipo soubesse jogar bem cricket, cantasse a música da escola bem alto, e levasse com uma torrada por trás sem balbuciar.
Efendim, öğleden sonra Papa 9. Gregory'den aşçımızın, İngiltere Kriket Milli Takımına seçildiğini ve derhal Batı Hint Adalarına yelken açması gerektiğini söyleyen bir telefon aldım.
Bem, sir, recebi uma chamada telefónica esta tarde do Papa Gregório IX a dizer-me que o nosso cozinheiro tinha sido escolhido para a equipa inglesa de cricket e tinha de partir imediatamente para as Índias ocidentais.
Kriket.
Cricket.
Kriket?
Cricket?
Hiç kimse kriketi anlamaz.
Ninguém percebe de cricket.
Kriketi anlamak için kafaya ihtiyacın var.
Tens que perceber o que é um "crumpet" para entenderes o cricket.
- Kriket maçında.
- Num jogo de cricket.
Kriket nasıl gidiyor?
E a equipa de cricket de Hollywood?
Cricket, Marmee burada.
Cigarrinha, a Marmee chegou.
Futbol demek neden kriket oynamıyorsunuz, daha önceden olduğu gibi?
Futebol, dizes tu... Por que não cricket, como antes?
Çünkü babam kriket ve tenis burjuva oyunlarıdır diyor.
Porque o Papá diz que cricket e tenis são desportos burgueses.
Kriket uzun bir oyun.
O cricket é um jogo que demora muito.
Jiminy H. Cricket!
Meu Deus...
Ona göre Oxford'da ragbisinden kriketine herşey harika.
Lá meu pai foi o melhorem tudo, desde rugby, cricket a tiddlywinks.
Haydi, sana kriket oynamasını göstereyim.
Venha, vou ensinar-te a jogar cricket.
Ama bana Jiminy Cricket'ın kadar tahammül göstermek zorunda kalacaksın.
Vais ter que me aturar como o teu Grilo Falante.
Onlar İngiltere'de "Herşey Kriket" diyorlar.
Dizem "Tudo é cricket" em Inglaterra.
Herşey kriket?
Tudo é cricket?
- Bu bir, ee... kriket?
- Tudo é, er... cricket?
- Kriket.
- Cricket.
Evet, kriket.
Sim, cricket.
- Kriket bir centilmen sporudur.
- Cricket é um desporto de cavalheiro.
Onlar bugün kriket oynuyor mu?
Jogam cricket hoje?
Hayli tuhaf Baldrick. Papa 9. Gregory idi,
Bastante estranho, Baldrick, era o Papa Gregório IX, a convidar-me para umas bebidas a bordo do seu iate a vapor "The Saucy Sue", correntemente atracado na baia Montego com a equipa inglesa de cricket e a deusa da fartura do Bali.