Crimson Çeviri Portekizce
158 parallel translation
KIZIL SİGORTA
A SEGURADORA PERMANENTE CRIMSON
Böylece, Kızıl Sigorta... iş dünyasının dalgalı sularına doğru yelken açtı.
E assim, a Seguradora Permanente Crimson... foi lançada para o alto mar das finanças internacionais.
Kızıl Sigorta!
A Seguradora Permanente Crimson!
Grayson Harvard öğrencisi ve Crimson'larla futbol oynamaktadır.
O Grayson está em Harvard e joga futebol pelos escarlates.
Acil destek ve tıbbi yardım talep ediyorum. Tamam.
Aqui e 2C9, na esquina 7 com Crimson.
Penelope Lovestocking ve Crimson Shroud konserine bilet isteyecektim.
Quero uns bilhetes para o concerto da Penelope Lovestocking e o Crimson Shroud.
Şimdi de Kızıl Cihat adlı kendi fraksiyonunu kurmuş.
Ele agora formou a sua propria facção chamada Crimson-Jihad.
Faisil, Kızıl Cihat'ın bu ülkedeki bütün olası bağlantılarının... listesini çıkardı.
O Faisil fez uma lista de todos os possíveis contactos... que a Crimson-Jihad poderá ter neste país.
Bu adam Kızıl Cihat'ın artık bir nükleer güç haline geldiğini... bütün aleme doğrulasın diye.
De forma a que este homem possa comprovar a todo o mundo... que a Crimson Jihad tem agora poder nuclear.
Ey, Amerika... tüm askeri kuvvetlerini İran Körfezi Bölgesinden... hemen ve ebediyen çekmezsen... isteklerimiz yerine getirilene kadar... Kızıl Cihat, her hafta... büyük bir Amerikan şehrinin üzerine ateş yağdıracak.
A não ser que vocês, América... retirem todas as forças militares do Golfo Pérsico... imediatamente e para sempre... a Crimson Jihad vai fazer chover fogo... numa grande cidade dos Estados Unidos, por semana... até as nossas exigências serem cumpridas.
İlk olarak, gücümüzün ve Kızıl Cihat'ın insani davranma... isteğinin bir kanıtı olarak... bu ıssız adada bir silah patlatacağız.
Primeiro, vamos detonar uma bomba nesta ilha inabitada... como uma demonstração do nosso poder... porque os desejos da Crimson Jihad são humanitários.
Ancak eğer bu talepler yerine getirilmezse... Kızıl Cihat, her hafta... büyük bir Amerikan şehrinin üzerine- -
Contudo, se estas exigências nao forem cumpridas... a Crimson Jihad vai fazer chover fogo... numa das maiores cidades americanas, por semana...
İsteklerimiz yerine getirilene kadar, Kızıl Cihat her hafta... büyük bir Amerikan şehrinin üzerine ateş yağdıracak.
A Crimson Jihad vai fazer chover fogo numa grande cidade dos Estados Unidos por semana... até as nossas exigências serem cumpridas.
Bu, Kızıl Cihat'ın bildirisidir.
Isto é um comunicado da Crimson Jihad.
Preloc'un "Kızıl Gölge Üzerinde Bir Meditasyon" adlı eseri.
Meditations on a Crimson Shadow de Preloc.
Az önce Kraliyet birliklerine saldırdın!
Apenas caiu no chão... o chefe das Brigadas Crimson! Para as ruas de Sumdall!
Sizin kanun adamlarınızdan- - Bir grup ve şefleri- -
Um dos seguidores da lei de fato, o Chefe das Brigadas Crimson é que se antecipou.
Ümit vadeden takım Harvard Crimson ikinci kulvarda kürekçileri Pat McCarry, Kaptan Lisa Littlered Williams.
O Harard Crimson Está na pista dois, liderado por Pat McCar e timoneira Lisa Littelred Williams.
Elizabeth Wurtzel. Crimson'a yazdığı Lou Reed yazısıyla.
Elizabeth Wurtzel... pela peça na "Crimson", de Harvard, sobre o Lou Reed.
Ya suyun rengi? Kırmızı.
E a cor da água... era vermelho crimson.
Allahım, bu renkleri bordo ve maviyi nerdeyse on yıldır taşıyorum.
Meu Deus, I've bled... crimson and blue quase uma década.
- Crimson'da kadınlar gecesi.
- É a noite das mulheres no Crimson.
Bu yüzden önce süsleneceğiz, sonra Crimson'a gideceğiz.
Vamos aperaltar-nos primeiro e depois vamos ao Crimson.
Etkileyici bir referansın var. Curson Crimson Mayfair'li Lady Stonely'den.
Terias ter uma referência de caracter impecável da Lady Stonely de Curson Crimson Mayfair.
Size bir tüp Crimson Lake'in kaç para olduğunu söylersem şaşırırsınız.
O preço de um tubo de Crimson Lake é absolutamente chocante.
Crimson Elephant nerede biliyor musun?
Sabe onde é o "Elefante Vermelho"? Nunca ouvi falar.
Lütfen dostum, Crimson Elphant nerede biliyor musun?
Por favor, sabe onde é o Elefante Vermelho?
- Burası Crimson Elephant mı?
- Este é o Elefante Vermelho? - Sim.
Kızıl İntikamcı ve eski yardımcım. Eski ortağın.
Crimson Avenger, e meu ex ajudante...
"... sizi davet ediyor ve Harvard ekibiyle münazaraya çıkmanız için... "
"Desejamos estender um convite " para debater em Harvard Crimson
"Crimson Cockatoo."
A Catatua Sanguinária!
"Crimson Cockaçocuk" olabilirsin.
Podes ser o Rapaz Catatua Sanguinária!
Mickey Ross, Kızıl Orkide Film Dağıtım şirketinin tek yıldızıdır.
O Mickey Ross é apenas a estrela da franquia Crimson Orchid.
Spiral ile yeniden karşılaşmak için geri dönen X-Men, hayatının aşkı güzel Crimson Witch'i korumaya çalışırken hayatta kalmayı başarabilecek mi?
Presenciem o X-Men azul e peludo... a lutar a sua tão aguardada vingança. Mas como é que ele sobreviverá, para proteger o amor da sua vida... a linda Feiticeira Vermelha.
8. Cadde'de Crimson Kitty'de çalışıyor.
Ela trabalha na Crimson Kitty, perto da Estrada 8.
Albümden başka bir hit parça "Crimson and Clover."
Este é outro sucesso do álbum, Crimson and Clover.
Üniversite gazetesinde zaten ABHW'den Fuerza Latina'dan ve hakarete uğramış olabilecek bütün kadınlardan özür diledim zaten.
Sabe, já apresentei as minhas desculpas no Crimson à ABHW à Fuerza Latina e a todas as mulheres de Harvard que se tenham sentido insultadas, como, presumo, devem ter-se sentido.
Bize gazeteden hareket çekmiş resmen.
Está a gozar connosco no The Crimson.
Kimseyle basında kavgaya tutuşmayacağız.
Não vamos começar uma zaragata no The Crimson.
Yale, Columbia ve Stanford'u da katıyor.
Está a expandir-se para Yale, Columbia e Stanford. Sai amanhã no Crimson.
Okul gazetesinden bir makale.
Tenho aqui um artigo do The Crimson...
Okul gazetesinden bir makale buldum.
Tenho aqui um artigo do Crimson...
Araştırmacılarımız o makaleyi bulacak kabiliyette.
Os nossos advogados são capazes de encontrar um artigo do Crimson.
Ben Crimson Bolt.
Sou eu, o Raio Carmesim.
Karşında Crimson Bolt. Suç.
Daqui fala o Raio Carmesim, crime.
Crimson Bolt'un günlüğü.
Diário do Raio Carmesim. Noite um.
Crimson Bolt'un günlüğü.
Diário do Raio Carmesim.
Crimson'da bir kolon kapabilmek için uğraşıyorum. Bu çok iyi.
Formidàvel!
Crimson.
Carmim.
Nâyî, Aybike Zephyros, crimson, sacrosa, iliadin mood, shoother, unX deliormanli, rohatc, afganaf, sacrosa muhay jr, bond, shirak, fjallraven NeOttoman, Binbirsurat oezel, oberst, 213 xeryus, entrapmen, verbal _ kint
Tradução :
Smallville Sezon 6 Bölüm 13
Smallville S06E013 - "Crimson" -