Crème Çeviri Portekizce
100 parallel translation
Martiniyi nane likörüyle yapmak istemem.
Detestaria fazer um martini com crème de menthe.
-... créme de menthe frappé.
-... crème de menthe frappé.
Brandy mi crème de cacao mu efendim?
Brandy ou crème de cacao, senhor?
Bu crème de la crème Ú la Edgar nefismiş.
Então isto é... creme de la creme... à moda Edgar.
- Pipo Crème?
- Pipo Crème?
-... ve sosyetenin kaymak tabakası.
- e a crème de la crème.
Kremalı créme de concombre.
Vamos optar pelo crème de concombre.
Çok güzel krem karamel yapıyorlar.
- O quê, sem a sobremesa? Fazem um maravilhoso "crème brûlée" aqui.
Flanders, bir dahaki sefere içine biraz alkol koymaya ne dersin içerisinde üç ölçü rom, biraz burbon ve birazda tat vermesi için crème de cassis var gerçekten mi?
Flanders, da próxima vez, acrescenta um pouco de álcool. Tem três shots de rum, um copo de whisky, e um bocadinho de licor de cassis para dar sabor. A sério?
- "Créme anglaise?"
- Gosta de crème anglaise?
Creme Brule'nin üstünü kaşığın ucuyla kırmak.
"quebrar a cobertura" "do" crème brûlée "com a colher..."
- Creme brulee.
- Crème brûlée.
Ve görünüşe göre yaşlı Tornado adamı krem karamele çevirecek.
E parece que o velho Tornado quer caramelizar o crème brûlée dele.
Acı soslu ıstakoz yeme havasındayım. Sıkı tutun, tatlım.
Apetece-me sopa de lagosta, crème brûlée ( leite creme )... e um passeio no empregado.
Ve şimdi... creme de la creme'e geldik.
E agora, chegamos ao crème de la crème.
Kapa çeneni, crème brûlée * * yapmaya çalışıyorum.
Cala-te. Estou a tentar fazer crème brûlée.
Evet, diyebilirim ki Lady Sassafras, biraz "crème fraîche" alır mısınız sevgili pastanızla gitmek için?
Bom, eu digo, Lady Sassafras, gostaria de um pouco de crème fraîche para empurrar com os seus queridos pasteis?
Kaymak tabaka.
Todo o crème de la crème
Biraz taze kaymakla.
- Com um bocadinho de crème fraiche...
Ayrıca, üçüncü olarak foie gras arkasından boeuf bourgignon avec le légume U la créme alalım.
Et puis, para o terceiro prato, queremos o foie gras, seguido do bœuf bourgignon avec la légume à la crème.
Harbiden Şam'da kayısı olurdu.
Seria o "crème" no maldito "brûlée".
Arada sırada nane likörü içebilirim, ama hepsi o.
Talvez uma crème de menthe às vezes, mas é só.
- Krem karamel, croque monaieur.
- É crème brûlée e croque monsieur.
- Krem karamel?
- Crème brulée?
- Krem karamel.
- Crème... - Escroque?
Arabasini çekmek ya da tatli servisi yapmak istemiyorsan gerek yok.
Não. A menos que queiras mandar parar o carro dela e servir crème brûlée.
Sıcak çikolata alacağım, crème brulee ve bana iki dakikanı ayırırsan bazı cevaplar istiyorum.
- Chocolate quente e leite-creme e algumas respostas, se me puderes dar dois minutos.
O parmağındaki yüzük var ya ona evlenme teklif ettiği akşam crème brûlée'sinin içine koymuştum.
Na noite em que ele a pediu em casamento, coloquei-a dentro do leite-creme para ela a encontrar.
Crème brûlée olayını duymadın mı? Kadının da ona açılacağına 50 dolara...
Aposto 50 dólares em como ela confessa que o ama.
Bir gün kusursuz bir créme brûlée yapmayı umuyorum.
Um dia, espero fazer o crème brûlée perfeito.
- Créme Brûlée
- Crème Brûlée
Zeke créme brûlée pişiriyormuş.
Ele anda a fazer crème brûlée.
Sana créme brûlée bile yaparım.
Talvez até te faça um crème brûlée.
Tatlımız birazdan gelir.
O crème brulée deve estar a chegar, a qualquer momento.
Crème brulée!
Crème brûlée!
Düğün hediyesi olarak kaynak makinası almıştım. "crème brulèe" yapmak için kullanırım sanıyordum. Burası alevler altında kalabilirdi.
Recebi um maçarico como prenda de casamento para fazer "crème brulée" e só penso que... podia, perfeitamente, incendiar este lugar.
Ben crème brûlée alayım.
Vou tomar um crème brûlée.
Tüm elimizdeki.. ... "caviar, crème fraîche".
Só tenho caviar e crème fraîche.
Onlar en iyileri. Sana ne demiştim?
São o crème de la crème, que queres que te diga...
Büyük ihtimalle bir BRULEE, ama bilemiyorum.
Provavelmente escolha um crème brûlée.
Birazcık da kremalı köpük çikolata!
E um mousse de chocolate com "crème fraîche".
İnan bana. Burası Kaymaklı Krema öyle diyorlar.
É o "crème de la crème"... literalmente.
Sana söylüyorum, o Jet sosyeteye hizmet veriyor.
Estou a dizer, ela é o creme de la crème de la crème.
Lily yapmıştı, creme brule le le le le.
A Lily fez Crème Brûlée lê lê lê.
Umarım iki kişilik kremalı tropik meyve suflesine yeriniz vardır.
Espero que tenham guardado lugar para souflé paixão de fruta com "crème anglaise" para dois.
Hala crème brûlée kadar güzelsin.
Continuas linda como um crème brûlée.
- Krem peynir.
- Crème brûlée!
İyinin de iyisi.
Crème de la crème.
Bu işin en iyisidir.
Ela é o crème de la crème.
Yo, benimki Rose gibi olamaz.
Crème de menthe?
creme brulee...
Crème brulee.