English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ C ] / Côté

Côté Çeviri Portekizce

66 parallel translation
Joseph Côté, kral adına tutuklanmış bulunmaktasın.
Joseph Oúté, em nome do mestre, estás preso.
- Joseph Côté.
- Joseph Oüté.
Adı Joseph Côté.
O nome dele é Joseph Oôté.
Joseph Côté benim.
Sou Joseph Oôté.
Peder Brind'amour vücudu Quebec'teki idam mahkûmu kaçak, muzir, ahlaksız ırz düşmanı ve azılı sarhoş Joseph Coté olarak teşhis etti.
O padre Brind'amour identificou o corpo como sendo o de Joseph Côté, o homem enforcado do Quebec. Fugitivo, fazedor de mal... violador de mulheres e bebâdo inveterado.
Sıkça ve haklı olarak el kitabında "Azure Coast" olarak bahsi geçiyor.
Muitas vezes, e com razão, mencionado nos guias como a "Côte d'Azur".
Annemle Côte d'Azur'a indiler, "başının çaresine bak" dediler.
Ele e mamãe foram para o litoral, dizendo : Resolva você mesmo! '
Sevgilisiyle Cote d'Azur'a giden kizi.
Aquela que foi com o namorado para a Côte d'Azur.
O'na Cote d'Azur'u göstermeye gelmiş.
Está a mostrar-lhe a Côte d'Azur. Ele tem uma filha?
Bu ev, birer tane Côte d'Azur'da ve İsviçre'de var.
Esta, e a da Côte d'Azur e a da Suíça.
Riviera'ya gideceğim.
Eu prefiro a Côte d'Azur.
Bu hafta Eric Clapton ile Cote Basque'da iş yemeklerine çıktım.
E esta semana eu tive um almoço de negócios com Eric Clapton na Cote Basque.
Ben Bundan, Ortalamay Bir Aydır Cote d'Azur Gibi Geziyor Olabilirm..
Daqui a um mês poderias estar a passar pela Cote d'Azur.
Cote d'Azur.
Cote d'Azur...
Evet, Shaftsbury Bulvarından, Cote d'Azur'a kadar, herkes söyleyecek :
Sim, da Shaftsbury Avenue até à Cote d'Azur, vão dizer,
- La Cote d'Azur.
- A Côte d'Azur.
Benim amacım Côtes du Rhône'un Burgundy gibi yıllandıkça güzelleşen bir şarap olduğunu kanıtlamak.
O que eu quero... é provar que o Côte du Rhône é um vinho que se conserva bem... como o Bourgogne.
Tricastin?
- É Côte du Rhône?
Côtes du Rhône'da.
Tricastin? - Côte du Rhône.
Riviera'den çıkmış gibiydi.
Tinha chegado da Côte d'Azur.
Belki de Cote Basque'e gitmelisiniz.
Se calhar, era melhor irem ao Côte Basque.
Cote D'Azur'da bilezik satan... -... bir meksikalıyla da.
Que tal um mexicano porco que vende pulseiras na rua?
Cote D'Azur'a bile gidecektik.
Planeámos ir para a Riviera Francesa.
Geçen yıldan beri tek başına bir gemide yolculuk ediyordu ve her iki kutbu, beş okyanusu, Amazon ve Nil'i görmüştü.
No último ano, tinha viajado sozinho no paquete "Côte d'Ivoire" e tinha visto ambos os pólos, 5 oceanos, o Amazonas e o Nilo.
Bakarsınız beni Florida'da görmüş olan da çıkar. Veya kim bilir, Çavuşesku döneminde gizli poliste.
E porque não nos imaginarmos na Côte D'Azur ou na "Securitate", nos tempos dos "fuzilamentos"?
- Sanırım bir Côte du Rhône.
Diria...
- Evet. - 97.
Cote du Rhone.
Yanında size bir şişe Côtes du Rhône, Condrieux tavsiye ederim.
Posso oferecer-lhes um Côte du Rhone.
İyi bir maaş alacağım ve iklimi Riviera kadar ılıman olan Karadeniz'in kıyısında bir evimiz olacak.
Terei um bom salário, uma casa relativa - mente espaçosa à beira do Mar Negro, onde o clima é tão suave como o da Cote d'Azur... Não te agradaria?
Yalnızca biraz Pinot içtim. Biraz da burgundy, ve biraz Cote de Berne.
É só um pouco de "Pinot" local, um pouco de "Burgundy", e outro vinho.
Yani bende oraya gidin ve onlara bağırın çağrısı yapıyorum... işte.
Então convoco um "ir-lá-e-berrar-lhes" "- cote".
Beden eğitimi, Vern Cote.
Educação Física, Vern Cote!
Bence Vern Cote harika bir koç. - Baba buna cevap bile veremem.
Acho Vern Cote um treinador muito bom.
Şimdi Koç Vern Cote'dan cesur ama şaşırtıcı olmayan bir hamle!
- Venha. O técnico Vern Cote faz uma substituição surpresa.
Riviera'da bir yerde, önemli mi?
- Na Côte d'Azur.
- Onun doğrusu "Pa-codge".
- Pronuncia-se "Pa-cote".
- Cote d'lvoire.
- Costa do Marfim.
Fransız Rivierasında oturanlar kendi gezi alanlarında yaşarlar,
Eu sei que aqui, na Côte d'Azur, os habitantes são muito cientes dos seus hábitos.
Hollywood. Saint Petersburg. Fransız Riviera'sı, Coney adası.
Hollywood, São Petersburgo, a Côte d'Azur, Coney Island e parece que há um hotel soberbo na Escócia chamado Balmoral.
Cannes'a gideceğim, eve altın palmiye ve Cote d'Azure güneş yanığıyla döneceğim.
Vou a Cannes e vou voltar para casa com a Palma de Ouro, e um bronzeado da Cote d'Azure.
Güneyde o kadar kaldık ve evlilik sorunlarımızla boğuştuk..
Lutei muitos anos por ficar na Cote d'Azur e resolver os nossos problemas
- Le Cote Basque'a gidiyoruz.
- Vamos ao La Cote Basque.
Beklemede kal, snake doc.
O Almirante Cote negou a extracção.
Amiral Cote çıkarmayı reddediyor.
- Por que razão?
Sonra o boktan dairede oturur, soğuk pizza ile birlikte içerken, Fransa'da yaşıyormuş gibi davranırdık.
Sentávamo-nos naquele apartamento velho, bebíamo-lo com pizza fria, e fingíamos que vivíamos na Côte D'Azur.
Cote d'Azur'a gitmek istiyoruz da. Doğru yönde miyiz?
Queremos chegar à Costa Azul, estamos na direção certa?
Cote d'Azur'a bu taraftan mı gidiliyor?
Estamos no caminho certo para Costa Azul?
Francine, bir kadeh Cote de Rhone ver.
Francine, um copo de "Cote de Rone"
Ben Joseph Coté'yim ve ısrarla hapse girmek istiyorum!
Exijo ser posto na prisão!
- Cote D'azur. Saat 7'de.
Café Cote d'Azur, 7 : 00?
Ve... Akdeniz'de doğan güneş altındaki Côte d'Azur'daki villamıza.
E... à... nossa vila em Côte d'Azur, o sol a pôr-se para lá do Mediterrâneo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]