English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ D ] / Dalek

Dalek Çeviri Portekizce

236 parallel translation
Dalek halkının bizimle dost olmayı dilediğini söylüyor.
Diz que o povo Dalek quer tornar-se nosso amigo.
"Affedersiniz Bay Dalek, bu pelerinin üzerine gelmek ister misiniz?"
"Desculpe, Sr. Dalek, importa-se de se pôr em cima desta capa?"
- Dalek! - Evet?
- Dalek!
- Bir Dalek'miş gibi yapman için.
- Fingir que és um Dalek.
Bir Dalek'in nöbet tuttuğu büyük bir kapı var.
Há uma grande porta com um Dalek de guarda.
Master Plan'ın ikinci bölümünün bulunması harika bir şey, değil mi?
É óptimo poder encontrar o 2º episódio do "THE DALEK MASTER PLAN", não?
- Hayır Dalek, lütfen!
Não, Dalek, por favor.
- Bu Dalek!
- É um Dalek. Exterminar.
Dalek savaş taktiği tamamlanmaya yakındır.
O Estratagema dos Daleks está quase completo.
Rose Tyler'ı, Dalek donanmasının ortasından çekip çıkaracağım.
Vou resgatar a Rose Tyler do meio da frota dos Daleks.
Kokuşmuş her bir Dalek'i gökyüzünden sileceğim!
E depois, para acabar, vou acabar com todos os Daleks pestilentos!
Eğer öldüremiyorsan başka ne işe yararsın, Dalek?
Se não consegues matar, então para que serves, Dalek?
Tüm Dalek ırkı yok edildi, bir saniyede.
Toda a raça Dalek dizimada, num segundo.
Konuş benimle, Dalek!
Fala comigo, Dalek.
Gerçek canavar Dalek içinde.
O Dalek verdadeiro está dentro. - Como é?
O bir mutasyon. Dalek ırkı genetik olarak planlandı.
Os Daleks foram criados geneticamente.
Halkım ve Dalek ırkı arasındaki son savaş.
A batalha final entre o meu povo e os Daleks.
Bunun anlamı Doktor, dünyadaki tek uzaylının Dalek olmadığı.
Isso significa que o Dalek não é o único extraterrestre na Terra, Doutor.
Dalek ne demektir biliyor musun, Van Statten?
Sabes o que é um Dalek, Van Statten?
Bir Dalek dürüsttür.
Um Dalek é honesto.
Dalekler zekidir.
Um Dalek é um génio.
Dalek tüm interneti de özümsedi.
Aquele Dalek acabou de absorver toda a internet.
Dalekler içimde yaşayacak!
O Dalek continua vivo em mim.
Dalek ise benzersiz.
Aquele Dalek é único.
Kabin şurada ve Dalek de şurada.
Ali é a jaula e aquilo é o Dalek.
Hem de bir sürü. Ama sorun şu ki, onlarla aramızda Dalek var.
Muitas, mas o problema é que o Dalek está entre nós e elas.
O kadar etkileyiciysen, neden Dalek'i ikna edemiyorsun?
Se és tão impressionante, porque não tentas negociar com o Dalek?
Hepsi ölecek. Dalek dışarı çıkarsa, yaşayan her varlığı öldürecek.
Se o Dalek fugir, vai matar todas as criaturas.
Dalek'in etrafında güç alanı var.
O Dalek tem um campo de força.
Bir Dalek içgüdüsel olarak yok eder, fetheder.
O instinto dos Daleks de destruir. De conquistar! Porquê?
İyi bir Dalek'ten vazgeçmeyecektin.
Darias um bom Dalek.
- Dalek tam arkalarında.
- O Dalek está mesmo atrás deles.
Dalek'i hücresinde yok edebilirdim ama sen beni durdurdun.
Podia ter morto o Dalek na sua jaula, mas impediste-me.
Ben son Dalek'im.
Sou o último dos Daleks.
Dalek bile değilsin.
Nem isso és.
Dalekler için değil.
Não para um Dalek.
Dalek hayatta kalmış.
O Dalek sobreviveu.
Dalek'ler ve Zaman Lord'ları arasındaki savaş. Ve tehlike içindeki tüm yaratılanlarla.
A guerra entre os Daleks e os Senhores do Tempo, com toda a criação em jogo.
Dalek dünyasında, eski efsanelerinde bana ne derler biliyor musun?
Sabes como sou chamado nas lendas ancestrais dos Daleks?
Dalek ırkı, sizin cehenneminizde yok oldu.
A raça Dalek morreu no teu inferno.
Yani ölülerden bir Dalek ordusu yarattın.
Então criaste um exército de Daleks a partir da morte.
Korumaların Bastic mermili silahları var. Bir Dalek'i havaya uçurmaya yeter.
Os guardas têm armas com balas básticas, que abrem um Dalek ao meio.
Delta dalgası, önüne çıkan bütün yaşayan varlıkları öldürür. İnsan ve Dalek arasında fark gözetmeksizin.
A Onda Delta matará todas as coisas vivas no seu caminho, sem distinção entre humanos e Daleks.
Ancak yaşayan tek Dalek sensin.
Mas vós sois os únicos Daleks que existem.
İnsan gibi öl yada Dalek gibi yaşa.
Morre como um humano ou vive como um Dalek.
Güç alanını maksimuma yükselttim. Bu yüzden Dalek ateş gücü zayıf olmalı.
Tenho o campo de forças no máximo, portanto o poder de fogo deles deverá estar no mínimo.
Dalekler gibi düşünüyorsun.
- Tu pensas como um Dalek.
Ben, Dalek Sec.
Sou o Dalek Sec.
Bu hareket Dalek emirlerine ters düşüyor.
Estas acções contradizem os imperativos Dalek.
Değiliz, Dalek Thay!
- Não, Dalek Thay!
Dalek türünün geleceği için.
Pelo futuro dos Dalek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]