Defans Çeviri Portekizce
537 parallel translation
Quarterback soldan, sağdaki defans oyuncusuna pas veriyor...
O quarterback passa a bola da esquerda para o defesa da direita...
Sen Alabama'nın en iyi defans oyuncususun.
És o melhor avançado que Alabama já teve.
Defans mekanizmasını bozuyorlar. - Buradan hemen gitmeliyiz.
É o trabalho de minha vida, Doctor.
Jarrow United olgunluğa erişip Avrupai tarzda neredeyse Proustvari bir modern varoluşçu futbol sergileyerek orta saha ahlaki argümanıyla Sinyor Alberto Fanffino'nun modası geçmiş defans felsefesini çökertti.
aniquilando praticamente o argumento moral, a actualmente obsoleta filosofia defensiva catenaccio do Signor Alberto Fanffino.
Jimmy, en azından bir futbol yorumcusu dün akşam bir İngiliz futbolcusunun Akdeniz defansının kamçılarından kurtulmasına sevindi.
Jimmy, pelo menos um comentador de futebol experiente regozijou-se de ver, ontem à noite, um futebolista inglês a livrar-se dos tentáculos límpidos da defesa concentrada mediterrânica.
Demek istediğim, dün akşam İtalyan defansını çökertirken yeni bir konsept geliştirdiniz.
Parece-me que descobriu um novo conceito pelo modo como dissecou a defesa italiana ontem à noite.
Judson defans oyuncusu!
O Judson é juiz de linha!
Ben forvet değil defans oyuncusuyum.
Não sou suposto correr, sou juiz de linha.
Şu Logan, defans değil mi?
O miúdo do Logan é quarterback, não é?
Pozisyon duyarlılığı Aberdeen defansında baskı oluşmasını önledi.
O seu sentido de posicionamento evitou o aumento de pressão da duvidosa defesa do Aberdeen.
Hadi, defans yapın.
Vá lá, defesa!
Yazarlar, bankacılar, şairler..... Chicago beyzbol takımının tüm defans oyuncuları.
Escritores, banqueiros, poetas, os defesas todos do White Sox de Chicago.
Defans oyuncusunun kalın boynu gibi yoğun bir sis vardı ve ay da hiç konuşmadan olanları izliyordu.
O nevoeiro estava cerrado e a lua não dizia nada, só observava.
Hala denemek istediğim Stravinchy defansının 642 farklı uygulaması var.
Ainda gostava de testar 642 variações da defesa Stravinchy.
Sana söylüyorum.Muhteşem oyundu.İki defans koşusu.Bir üçlü.Altı RBls.İnanamıyorum.
Grande jogo. Duas voltas. Uma tripla.
Gibson, Grambling Üni'den defans oyuncusu, harika bir savunma daha sergiliyor.
E Gibson Grambling faz outro passe fantástico.
Bir futbol maçını hatırlıyorum. Şehrin en iyi defans oyuncusunun bulunduğu takıma karşı oynuyorduk.
Num jogo de futebol, os outros tinham o maior defesa da cidade.
Defans oyuncusu tost oldu!
O defesa ficou torrado!
Ayrıca defansı sağlamalı.
E providenciar defesa.
Harris'in başı biraz belada Yankees harika defans yapıyor.
Harris tem tido problemas, mas tem conseguido aguentar com a ajuda dos defensivos.
Defans nerede?
Onde está o defesa?
- En iyi defans iyi bir saldırıdır.
A melhor defesa é o ataque.
- Defans mı?
- Defesas? !
Defans?
Defesa?
Defans!
Defesa!
3'te defans.
Defesa aos 3. Defesa aos 3.
Frasier, bu Seahawks'ın defans oyuncusu T. J. Smith.
Aquele é o T.J. Smith, Frasier. É o defesa dos Seahawks.
- O oyun kurma çizgisine kadar geldi ve defansın dizilişini beğenmedi ve oyunu değiştirdi.
- Que queres dizer? - Chegou à linha de combate, não gostou da defesa e mudou de atitude.
" Defansın tam bie adım gerisinde.
Está a um passo da defesa. Ai vái ele.
- Ribaund, defans?
Vai para a TAC. - Repercussão?
Bir şey yapmalıydım. Çünkü Tampa Bay defansı üzerime doğru geliyordu!
Tenho de fazer algo porque a equipa dos Tampa Bay se dirige para mim.
Defans iv durumdan atak duruma geçe bilmemiş için bu iyi bir şans
É uma oportunidade de ouro. Temos a ocasião de atacar pela primeira vez.
Sana söylediğim şey, onun takıma giremediğiydi... Koç onu defansın önünde başlatacakmış.
O que te estava a dizer era, ele não só fez a equipa... o treinador diz que o vai colocar na defesa.
- İyisimi defans yap. Tamam.
- É melhor jogar à defesa.
Onları ağlatmak için defans yapmayı unutmayın.
Defesa. Pullman, o que é isso?
İyi defans.
Bela bola!
İyi bir kalça defansı için asla özür dilemeyin.
Nunca pedir desculpa por uma boa observação da anca.
Onları Arsenal defansı gibi oynatamadık daha, Robert.
Podes ser um defesa do Arsenal um dia, Robert.
Defans ileri.
Apenas defendam corram rápido.
Joe Montanadan sonra gordugum en iyi defans oyuncusu.
ele é o melhor defensor que eu já vi desde Joe Montana.
Red en iyi defans oyuncusunu atak icin oyuna koydu?
Red está mandando o seu melhor defensor como um corredor?
Psikolojik defans.
Defesa psicológica.
Yazın kömür çıkarmak için kürek sallarsan önümüzdeki sonbahar defans oyuncusu olabilirsin.
Passa o Verão a cavar carvão e jogarás como defesa na próxima época.
Kanada liginde, defansın ortasında oynuyor hala.
Ele ainda joga... Na liga canadiana.
Lance, Amerika'da ki en iyi defans oyuncusu.
O Lance é melhor quarterback do estado.
Yanımda Stubby "Stud-Daddy" Tanner bulunuyor, eski defans oyuncusu.
Comigo está Stubby "Stud-Daddy" Tanner, antigo defesa.
Johnny ve Robert, üçüncü çeyrekteki defans bir harikaydı.
Johnny e Robert, defesa da terceira parte, excelente esforço.
Defansın bir ucunu yükleyip, diğer kanatta teke tek mücadele etmek.
Sobrecarrega a defesa de um lado, e põe-nos um contra um do outro.
Eğer Kilmer o kadar pislik olmasaydı, oğlum bugün defans oyuncusu olurdu.
Se o Kilmer não fosse tão sacana, o meu rapaz já era quarterback.
Moxon, defans oyuncusu.
Moxon em quarterback.
Bu da benim iyi bir defans olduğumu ispatlar.
Isso prova que sei defender bem. Campeão, Sr. Slomer.