English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ D ] / Delik

Delik Çeviri Portekizce

4,506 parallel translation
Hayır, sadece bir delik, ve silahla açılmamış.
Não, só o buraco, e não é de tiro.
Kapağa delik açman gerekiyor.
És suposto de fazer furos na tampa.
Bir ses çıkarırsan bu adamın karaciğerine,... delik açarım ve yavaş ölür.
Se der um pio, farei um buraco no fígado deste homem, e ele morrerá lentamente.
- Evet, asıl ben teşekkür ederim. Topu Delik 18'e atmayı başardınız. - Ofis yarışmasını kazanmıştım.
Sim, devo-lhe agradecer por enterrar aquela bola no 18 ° buraco.
Ok deride ufacık bir delik açıyor ve balina nerdeyse hissetmiyor bile ama bilim adamları ihtiyaçları olan örneği aldılar.
O dardo meramente pica a pele e a baleia mal sente alguma coisa, mas os cientistas conseguiram a amostra que precisavam.
Bu bölgedeki bir delik, volkanın aktif olabileceğine işaret ediyor.
Uma ventilação nesta área indica que o vulcão pode ficar mais ativo.
Popomda delik var da.
Eu tenho um buraco no rabo.
Ben o yere bir delik açtım Finn ve öyle alttan bakıyorum.
Eu moro no apartamento abaixo, Finn, e fiz um buraco no teto.
Tanrım, o kutu içine bir delik aç
Senhor faça um furo na caixa
Gözlerinle binaya bir delik mi açmayı düşünüyorsun?
Você vai abrir um buraco no prédio?
Bholi'nin radarına girecek kadar yanlış şeyler yaparsanız Ruhunuz bedeninizden kaçmak için bir delik dahi bulamayacaktır!
Ser vítima de abusos de Bholi e sua alma não encontrará um buraco para escapar do corpo!
Kimse böyle aptal kızları sevmez ama bu ameliyat çok eğlenceli. Midesinde bir delik açtığı için kıza kanım kaynadı desem yeri.
Ninguém gosta de loira estúpida, mas esta operação é muito fixe, que quase te amo por teres feito um buraco no seu estômago.
Saçmayla delik deşik edilmiş gibi.
Parece que existe pólvora em redor do ferimento.
Konsentrik delik serisi.
Uma série de buracos concêntricos.
Efendim, patlamayla Kule'nin kapısının altında bir delik açmışlar.
Senhor. Eles abriram uma entrada por baixo da porta da Torre.
Kara bir delik gibi.
Como um buraco negro.
- Delik nerede bilmiyorum.
- Não sei onde é o buraco. - Deixa-me fazer. - Porra!
Elbette acımıştır. Yüzünde bir delik açmışsın.
Claro que doeu, fizeste um buraco na cara.
Bir gazeteye iki delik açıp içinden baksaydın bari amına koyayım.
Mais vale fazeres uns buracos num jornal e espreitares por eles!
- Delik deşik olursun.
- Vais ser apagado.
Eğer hoşlanmayacağım bir şey görürsem arkadaşınızın kafasında bir delik açarım.
E se vir alguma coisa que não goste, meto uma bala na cabeça da tua amiga.
Kamyonlarınız şehrimizden geçerken yollarımızda delik açıyor.
Quando os vossos camiões passam na nossa cidade, fazem buracos.
Ama delik o kadar küçükmüş ki maymun yumruk yapınca şekeri bırakmadan elini çıkartamıyormuş.
Mas o buraco é tão estreito que quando eles fecham a mão não podem tirá-la sem largar o açúcar Os caçadores aproveitam para aproximar-se.
Ancak şimdi elimizde, sadece boş bir delik var.
Mas o que temos é um buraco vazio.
Onlar bunu yaptığında bizim duvarda bir delik açmamız gerek.
Quando o fizerem, abrimos um buraco na parede e fugimos.
Delik izleri.
- Marcas de perfuração.
Aynı delik yaraları, kol ve kaval keviklerinde de var.
Há marcas similares de perfuração na tíbia e no úmero.
Dolabın arkasında bir delik var.
Há um buraco... na parede na parte de trás do guarda-roupa.
Patlayıcı kordon kullanarak bu duvarda bir delik açacağız.
Vamos fazer um buraco na parede, usando esse cordão detonante.
Tamamen delik deşik olursak bu dediğinin bir önemi kalmaz Mike.
Não significará muito se formos chumbados, Mike.
Hulk, bana bir delik aç.
Hulk, faz um buraco.
Delik!
Buraco!
Patlamamız ya merdiven boşluğuna doğru bir delik açacak ya da tavanı çökertip salonu enkaz altında bırakacak.
A nossa explosão pode passar pelas escadas... ou pode derrubar o teto e enterrar o salão.
Arkadaşım Jack'i üzerinde geldiği delik sayısı ile buradan çıkarmanın dışında başka hiçbir amacım yok.
Um terceiro membro da festa. Não tenho interesses aqui, excepto ajudar o meu amigo Jack a sair daqui da mesma maneira, que entrou.
Bunun bir konsept olmadigini kendi gözlerinizle görmeniz icin. Hastanede bir delik var ve oradan para siziyor.
Para que vejam que não é só um conceito de que há um buraco no Hospital, e está a vazar dinheiro.
Gögsünde delik var ve distal döner kemigi kirigi var gibi duruyor.
Perfuração no tórax, fractura no rádio distal.
İntijet'in gövdesinde devasa bir delik olması ve her an havanın bitebilecek olması dışında.
Excepto que o jacto tem um buraco enorme, e a qualquer segundo vais ficar sem ar.
O bir kara delik.
Isto é um buraco negro.
Bir kara delik bu.
É um buraco negro.
Şu an boyun arterinde bir delik açtığımı biliyorsun.
Eu acabei de perfurar a sua carótida.
Bu 15.ci delik ve lanet golf sahasının ortasında..
Este é o 15º buraco e não posso ter uma tenda
Tıpkı Megatron'un neden bir kara delik oluşturabilecek kadar güçlü enerji üretecek bir şey yapmak istemesi gibi.
Como, porque é que Megatron estaria interessado em alguma coisa, para gerar poder suficiente, para criar um buraco negro.
Elindeki maket bıçağı ile görüldüğü üzere, boynunda delik açmış.
Pelo que parece, ela deve ter perfurado.
Boynunda bir inçlik delik var.
Está um centímetro dentro do pescoço.
Orada bir delik açtın.
- Tu fizeste um buraco ali.
Daha yeni bankanın güvenlik sisteminde bir mil genişliğinde delik açtım, ve onun yapabildiği tek şey orospu, kaltak, orospu, kaltak. Bir içkiye ihtiyacım var.
Acabei de eliminar uma barreira no sistema do banco, e ele só sabe choramingar.
Bir dakika Neeko. Bu bir delik.
Espera, Neeko, olha isto.
- Hayır, bacağında bir delik var.
Não, ela espetou o raio de um espigão na perna.
Irene'in bacağında bir delik var ve hâlâ kalmak istiyor.
Quero dizer, a Irene têm um buraco a atravessar-lhe a perna, e ela ainda quer ficar.
Metalde açılan delik yok.
Sem metal perfurado.
- Beyinlere delik açıyordu.
- Buracos no cérebro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]