Demelisin Çeviri Portekizce
277 parallel translation
Jeeter, Pearl'e bir şey demelisin.
Jeeter, tens de falar com a Pearl.
Artık "hoşçakal" demelisin.
Deves dizer adeus, princesa. A nanny está à espera.
- Evet ama önce hoşçakal demelisin.
Sim, mas primeiro devem dizer-me adeus.
Şöyle demelisin :
É assim que deves dizer :
Kendine ne demelisin?
Que tens a dizer em tua defesa?
O senin tek akraban. Ona hoşçakal demelisin.
É o seu único parente e devia despedir-se dele antes de professar.
Evet demelisin.
Deve dizer sim.
- O halde, "İyi akşamlar" demelisin.
- Então, não se diz "Boa noite."
Demelisin ki :
" dos quais venhas a dizer :
Ama bunu saklamalı ve şöyle demelisin, " Çakırkeyif mi?
Mas temos de o esconder, e dizemos : " Tonta?
Tam olarak söylemek gerekirse, bana Mudd l demelisin, tüm bu gezegenin yöneticisi.
Bom, para ser totalmente exacto, deve chamar-me Mudd l, governante deste planeta soberano.
Lütfen demelisin.
Primeiro tens que pedir por favor.
Bence renkleri ne olursa olsun bütün erkekler demelisin.
Devias dizer que os homens são iguais em todo o lado, sejam de que cor forem, tal como uma bela...
Sızlamasına gerek yok demelisin.
"Não adianta nada"
Onlara "hayır" demelisin.
Dizei-lhes que não.
Bence bana baba demelisin
Acho que me deves chamar pai.
- Hayır, 14 demelisin şimdi.
- Não, agora vais para os 14.
- Edelson demelisin.
- É Edelson.
Sana da para için gelirse, sen de hayır demelisin.
Se te pedir a ti, nega.
Hep sana demez miydim ben, ara sıra şöyle demelisin... "Aman be!" Biraz şansını kullan.
Não te tenho dito... que temos de correr riscos e avançar?
Sanırım bana Karen demelisin.
Penso que me deve tratar por Karen.
Hayır demelisin.
Deves dizer que não.
"Tutuklandım?" demelisin.
Estive muitas vezes em tantas cadeias italianas.
Soubeyran servetine ne demelisin?
E o tesouro? Queres deixar morrer o tesouro dos Soubeyrans?
Çünkü bu orospu çocuğu ellerini onun üzerine koyduğu zaman kendinize, elini hepimizin üzerine koyuyor demelisin.
Porque quando aquele filho da mãe lhe põe as mãos em cima... deviam dizer a vocês próprias... que ele está a aproveitar-se completamente de vocês.
- "Kimden duydun." demelisin.
- Escute de "quem".
Oh, evet demelisin.
Oh, tens de aceitar.
Sen bana Bay Sulu Göz demelisin.
Chama-me Sr. Chorão.
Artık bana Jules Enişte demelisin çünkü Rose Teyzenle evlendim.
Agora, chamo-me Tio Jules porque sou o marido da tia Rose.
Şöyle demelisin : "Cin, hayatımı kurtarmanı istiyorum." Anladın mı?
Tens de dizer : "Génio, quero que me salves a vida." Vá lá, Aladdin.
Bir insanın, kendini daha iyi hissetmesini istiyorsan, "çok yaşa" dememelisin. "O kadar güzelsin ki" demelisin.
Se queremos fazer com que uma pessoa se sinta melhor... não devíamos dizer "santinha".
Ona demelisin, "Hergün dışardayım, para kazanıyorum." Seni dinlemeli.
Tens de dizer, "Eu trabalho todos os dias, pagam-me e trago-o para casa." Ela tem de te dar ouvidos.
Sen Bay muz gaga demelisin, şu anda hepimiz büyük bir tehlike içindeyiz.
Sr. Bico de Banana, felpudo. E neste momento corremos todos um grande perigo.
"Günahkar" demelisin gerçekten günah işlemişsin gibi.
Tens de dizer "pequei" como se tivesses pecado realmente.
Ona gidip şöyle demelisin, "Rachel, bak, ben..."
Tens de ir direito a ela e dizer-lhe : "Escuta, Rachel, acho que..."
Hayır. "Chuck kimdi?" demelisin.
Quem era o Chuck. O Chuck está morto.
- Baba, "tamam anlaşıldı" demelisin.
- Pai, tens de dizer "Terminado".
Kime benziyorlardı demelisin...
- Com quem se parecem eles?
Ona merhaba demelisin, Elaine.
E tu devias cumprimentá-lo, Elaine.
Tatili göz önüne alırsan, ona Aziz Nick demelisin.
Dada a época, devias chamar-lhe St. Nick.
Belki ona sadece iyi geceler demelisin.
Talvez lhe devas apenas dizer boa noite.
- Evet demelisin.
- Tem de dizer que sim!
"Aman imparatoriçem" demelisin.
Diga antes Minha Imperatriz!
- "Matt'le beni" demelisin.
- "Do Matt e de mim".
Garip bir şey yerken biri gelip tadını sorarsa "tavuk gibi" demelisin.
Sempre que comes alguma coisa estranha e alguém pergunta, "A que é que sabe?" é suposto dizeres "galinha".
O zaman "Acınacak haldeki hayatımı kurtardığınız için teşekkürler" demelisin.
Então, acho que é melhor dizer : "Obrigado por me salvarem a pele."
Ona "itfaiyeci" demelisin!
É suposto chamar-lhe bombeiro.
Wendy, şu kıskanma işine bir dur demelisin artık.
Wendy, precisas de acabar com essa inveja.
- "Bitirdim sizi, alçaklar!" demelisin.
- Se disseres,'Apanhei-vos, cretinos! '
- Evet demelisin. - Yaşlı bir adamım.
- Sou uma ave velha.
Buna "Roma usulü" demelisin.
É suposto você dizer : "Pongue romano".