Dexter Çeviri Portekizce
2,182 parallel translation
Dexter'ın 911 çağrısı.
A ligação que o Dexter fez para as emergências.
Rita için Dexter'dan daha fazla üzülmüştü.
Ele estava mais abalado com a Rita do que o Dexter.
Dexter'ın 911 çağrısı.
Na chamada que o Dexter fez para a polícia.
Şimdi düşünüyorum da ; bazı şeyleri Dexter'a söylememeliydim.
E estou a pensar agora, há umas coisas... que eu devia ter contado ao Dexter.
- Dexter da biliyor muydu?
- E o Dexter sabia. - Sim.
Dexter, ben Maura.
Dexter, é a Maura.
Dexter!
Dexter!
Harrison'la seni de özledik, Dexter.
Também sentimos a tua falta, Dexter, e do Harrison.
Şu an yapmamız gereken şey, Dexter...
O que precisamos de fazer agora, Dexter...
Şu an yapmamız gereken şey, Dexter Rita'nın ne şekilde hatırlanacağıyla ilgili çok önemli kararlar vermek olacak.
O que temos de fazer agora é tomar decisões muito importantes sobre como a sua esposa será lembrada.
Dexter Morgan?
Dexter Morgan?
Dexter?
Dexter?
Dexter'ın böyle görmesini istemiyorum.
Para ter a certeza que o Dexter não o veja deste jeito.
Bu kadar kan olunca genelde Dexter'ı arardık.
Isso é muito sangue, normalmente chamas o Dexter.
Güçlümüz hep Dexter olurdu.
Sempre será o Dexter.
Dexter, erken dönmüşsünüz!
Dexter, chegaste cedo!
Her neyse Dexter bu patavatsızlığımı öğrendi ve evime gelip beni yumrukladı.
De qualquer forma, Dexter descobriu isso e... veio aqui e deu-me um soco.
- Dexter...
- Dexter...
Cenaze konuşman da var, Dexter.
- E o elogio, Dexter
Ama görünüşe göre Dexter öğrenmiş.
Mas aparentemente, o Dexter descobriu isso.
Bak, Dexter'dan başkası söz konusu olsaydı en azından dedektifler gibi düşünecektik.
Veja, se fosse alguém a não ser o Dexter estariamos a pensar como detectives.
Hay sikeyim! Dexter neredesin?
Dexter, Onde estás?
Lanet olsun Dexter, yapma bunu.
Caramba, Dexter, não faças isso.
Hoşça kal, Dexter Morgan.
Adeus, Dexter Morgan.
Rita öldüğünden beri yaptığını gördüğüm ilk insanca şeydi bu, Dexter.
É o primeiro acto humano que te vi fazer desde que ela morreu, Dexter.
Dexter düğünümüzde şahitti.
O Dexter foi a testemunha da nossa cerimónia.
Anladığım kadarıyla Dexter bizim yanımızdayken Rita o sırada- -
Pelo que sei, ele estava lá connosco enquanto ela estava... a ser...
Teşekkürler Dexter.
Obrigado, Dexter.
Beklediğim kişi astronot Mike Dexter'ı...
Estou à espera do astronauta Mike Dexter.
Astronot Mike Dexter diye bir şey yokmuş.
O astronauta Mike Dexter não existe.
Dexter'ın önceki bölümlerinde...
Anteriormente em Dexter...
Dexter'la konuşmak istiyorsanız randevu alın.
Se querem falar com o Dexter, façam uma marcação.
Dexter'dan başkası söz konusu olsaydı olaya dedektif gözüyle bakacaktık en azından.
Se não fosse o Dexter, pelo menos pensaríamos como detectives.
Rita'yla yalnızca öpüştük.
O Dexter descobriu essa indiscrição e veio cá dar-me um soco. Eu e a Rita só nos beijamos.
Rita öldüğünden beri yaptığını gördüğüm ilk insanca şeydi bu, Dexter.
Essa é a primeira coisa humana que te vejo fazer desde que ela morreu, Dexter.
Ama o zamana kadar Astor benimle aynı yatakta yatman gerekecek. Dexter, sen de kanepede kalacaksın.
Mas, até lá, Astor, vais partilhar a cama comigo.
Bir şeye ihtiyacın olursa söyle yeter, Dexter. Söylerim.
- Eu peço.
Dexter Morgan sana bir kamyonet bulalım hadi.
Vamos lá arranjar-lhe uma carrinha de mudanças, Dexter Morgan.
Dexter bana her zaman çok iyi ağabeylik ettiği için iyi bir kız kardeş olmak için çok uğraşıyorum.
Estou a tentar muito ser uma boa irmã, porque foda-se, o Dexter sempre foi o melhor irmão.
Dexter üçgen krep yapıyor.
O Dexter está a fazer triângulos de panquecas.
Dexter'ın işi bu.
Isto é trabalho do Dexter.
Eve bakacağım dedim Dexter'a.
Disse ao Dexter que vinha ver esta casa.
Kızma, Dexter.
Não te zangues, Dexter.
Selam, Dexter.
Olá, Dexter.
- Hayır, o iyidir.
Dexter!
Dexter.
O que...
Dexter.
Dexter.
Dexter Morgan.
Dexter Morgan.
İzninle.
- Tudo o que precisares, Dexter, é só pedires. - Com licença.
Böyle vakalarla Dexter ilgilenirdi.
É o Dexter que normalmente fica com estes casos.
Pişt, Dexter ne zaman dönecek?
Quando é que o Dexter volta?