Doobie Çeviri Portekizce
47 parallel translation
- Ağırlar. Biliyor musun, Doobie Kardeşlere yolculukta eşlik etmiştim?
Eu fui assistente dos Doobie Brothers.
Olamaz! Doobie Brothers dağılmış.
Os Doobie Brothers separaram-se.
Bir, scoobie-doobie-do.
Um, scooby-dooby-do.
İki, scoobie doobie-do.
Dois, scooby dooby-do.
Üç, scoobie-doobie-do.
Três, scooby-dooby-do.
Onbir, scoobie-doobie-do.
Onze, scooby-dooby-do.
Oniki, scoobie-doobie-do.
Doze, scooby-dooby-do.
Scoobie-doobie-do demekten bıktığımı biliyorum.
Eu estou farto de dizer scooby-dooby-do.
- Doobby, daha çok var mı?
- Doobie, ainda falta muito?
Şimdi 1971 yapımı, başrolünde Troy McClure olan Goodtime Slim, Uncle Doobie, ve the Great Frisco FreakOut filmine dönüyoruz.
Voltamos agora para o filme de 1971... Slim Boa Onda, Tio Doobie e O Grande Frisco Passou-se... com Troy McClure.
Pekala Millet kim Doobie Kardeşleri seviyor?
Muito bem, minha gente, quem gosta dos Doobie Brothers?
Hatırlıyor musun sen küçük bir kızken dondurma kamyonu Doobie'ye çarpmıştı... ve biz zırıl zırıl ağlamıştık?
Lembras-te de quando eras miúda e o carro dos gelados matou o Doobie? Fartámo-nos de chorar.
Doobie öldü mü?
O Doobie morreu?
Do-Do-Doobie!
Do... Doobie.
- Doobie!
Doobie.
Bu doobie şapkası.
É uma touca.
Senin 3 yaşında olduğun zaman ki gibi, ve o zaman da yetişkin keklerini yemiştin. Doobie Kardeşler'in konseri için saklıyordum.
Tal como quando tu tinhas três, e comeste aqueles bolinhos de adultos que eu estava a guardar para o concerto dos Doobie Brothers.
Biz buna Doobie lokma deriz.
Chamamos-lhe buchas fumadas.
Bak sen, Dobie Kardeşler de buradaymış.
Ora, ora. Vejam só se não são os Doobie Brothers.
- Doobie. - Doobie?
- Um doobie,
- Doobie?
- Doobie?
Tamamen kayboldu sanki. Neden, çünkü yarı pişmişim, Doobie tüttürüyorum diye mi! Doobie Kardeşler.
Perdi-o, porque estava meio pedrado, por fumar charros.
Kardeşlerimle birlikte doobie içiyorduk.
Estive a fumar charros com os meus manos.
Doobie Kardeşlerle turnelere katılmış.
Ele costumava viajar com os Doobie Brothers.
Adamın biri Rerun'ı kullanarak izinsiz konser kaydı elde etmişti.
Como no "What's Happening!", quando o homem usou o "Rerun" para reproduzir o concerto dos Doobie Brothers!
3 yaşındayken, kazayla esrarlı keklerimizi yediğin zamanki gibi. Doobie Brothers konseri için saklıyordum.
Tal como quando tu tinhas três, e comeste aqueles bolinhos de adultos que eu estava a guardar para o concerto dos Doobie Brothers.
İsa, sanki yanına oturup, sigaranı onunla paylaşabilirsin gibiydi.
O Jesus é como... Se pudesses sentar-te e compartilhar uma "doobie" com Ele, tu sabes?
Haydi, Doobie...
Vá lá, Delia.
Ben burada yalnızca gözlemciyim, Doobie.
Sou só um observador, Dobbie.
Bana bir davada yardım ediyordu, Doobie.
Ele estava a ajudar-me num caso, Doobie. E?
Bu Tasty, bu da Doobie.
Este é o Tasty, aquele é o Doobie.
Doobie ve ben hesap istiyoruz.Sonra zaten gerekeni yaparız
Será nesse dia que eu e o Doobie bazamos deste mundo e vamos para o pipeline do céu. Obrigado.
Bana Doobie derler.
Eles chamam-me de Doobie.
Neredensin Doobie?
É de onde tu és, Doobie?
- Killer ve Doobie de vardı.
Estavam lá o Killer e o Doobie.
- Doo-bie.
Doobie!
Scooby Doobie Doo!
Scooby Dooby Doo!
David Bowie, Daniel Boone, D.B. Cooper Doobie Biraderler.
David Bowie, Daniel Boone, D.B. Cooper, - Doobie Brothers.
Doobie Brothers milyon tane parçaya ayrılacak.
Os Doobie Brothers vão ficar num milhão de pedacinhos!
Ben daha çok "Kendi gitarını kendisi çalan Bob Dylan, Doobie Brothers dinle ahbap" tarzı biriyim.
Flo-Rida. "Dude, try The Doobie Brothers," "Bob Dylan, qualquer um com um violão."
Doobie - Len ve Andy'yle Bar 323'e gidiyoruz.
Vou ao Bar 323 com o Len e o Andy.
Doobie nerede?
Onde está o Doobie?
Doobie gitti.
O Doobie foi-se embora.
Doobie Brothers bileti için arayan o Çinli adamı mı?
Foi do chinês a ligar pelos bilhetes para os Doobie Brothers?
- Doobie Do.
Marijuana-Doo.
Arkadaşların sana Doobie diye hitap ediyor.
Tu eras conhecida como a "charrada".