English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ D ] / Doop

Doop Çeviri Portekizce

29 parallel translation
Daha sonra herkes boop-boop-a-doop demeye başladı
# Then everybody started in To boop-boop-a-doop
DOOP'un yeni karargahının kurdele kesimine hoşgeldiniz.
- onde a velha Nova Iorque ganha vida.
Ve şimdi kurdele kesimi için Eden 7 gezegenini bombalamadan dönen efsanevi DOOP kaptanı Zapp Brannigan.
"Só fichas." Como é que isto funciona? Eu mostro-te. É um torniquete.
- Değerli jüri üyeleri kimin DOOP karargahını havaya uçurduğu konusunda hepiniz hemfikir misiniz?
Vá, vamos ver melhor. Não se pode tocar nas antiguidades.
Zapp Brannigan, bütün rütbelerinden alındın ve DOOP'tan uzaklaştırıldın.
Qual é o teu número de série, mano robô? 3370318. Tás a gozar!
- Bir kere onları yok ettik mi bir kahraman olacağım ve DOOP yeniden beni kaptan yapacak. - Ama efendim, bu planın hiçbir anlamı yok. - Belki senin için yok, Kif.
E a décima e última finalista, Miss Lua da Terra, a Esmagadora!
- Poop-poop-pi-doop.
- Merda.
# Büyük bumundan a-zum-abum-bum düşüyor #
# E o teu grande boom cai, ba-doop-a-boom boom #
Gemilerinizden biri kara maddeye isabet etti. Doğal bir kaynak olmadığının tam farkında değillerdi. Ama aslında yüz yıllık Nibblonian dışkısı birikintisiydi.
Uma das naves da vossa DOOP encontrou matéria negra, sem perceber que não era um depósito natural, mas antes séculos de matéria fecal nibbloniana.
Maden işlerinin başını acımasız bir kadın çekiyordu.
A DOOP contratou uma empresária implacável para liderar as operações mineiras.
Doop eskiden en tutulan saç jölesiydi.
O Doop costumava ser o melhor gel que havia.
Doop'u tekrar ön plana çıkarabiliriz.
Temos de fazer com que o Doop fique "fixe" outra vez.
Şey, Doop'un zaten ön planda olduğunu söyleyerek başlayalım.
Bem, vamos partir do princípio de que o Doop já é "fixe".
George'un söylediği Doop'un hala tutulduğu ve kampanya bu gerçeği basitçe pekiştirecek.
O que o George está a querer dizer é que o Doop já é o melhor, e que a campanha vai simplesmente reforçar essa ideia.
Diğer ürünler gelip geçebilir efendim... ama Doop... Doop... Doop hep oradaydı.
Outros produtos podem ir e vir, Senhor, mas o Doop... o Doop... o Doop sempre esteve presente.
Ben gençlerin kulüplerde, çarşıda ve sokak köşelerinde Doop hakkında konuşmasını onun saçları nasıl yapıldığı gibi tuttuğundan söz etmesini istiyorum.
Quero ver os jovens nos bares, shoppings e em cada canto das ruas a falar sobre o Doop, e a dizerem como mantêm o cabelo tão bem fixo.
Biraz Doop başaracaktır bunu. "
Um pouco de Doop fará isso. "
"Doop'a dalın."
"Mergulha no Doop."
" Doopla ve hopla.
" Doop isso e caga isso.
Bol doop, bol hop. "
Grande Doop, cocô maior ainda. "
Bay Doop büyük bir iş ve Bay Doop para basma ile ilgileniyor, dünyayı kurtarmayla değil.
Doop é de uma grande importância, e o Mr. Doop está interessado em fazer dinheiro, e não em salvar o mundo.
Sen Doop ile ilgilenmiyorsun.
Estás fora do projecto Doop.
Şu iki beceriksiz Doop kampanyasını mı aldı?
Esses dois palhaços conseguiriam a campanha do Doop?
- İşte bu yüzden bir Floopy Doop ile Shmoopy Doop'u aynı partiye davet etmemelisin.
Nunca se junta um Floopy Doop a um Shmoopy Doop numa festa.
DOOP, nedir o?
Está bem, eu coopero.
Bu gece DOOP'un yeni karargahının açılışı var.
- Caramba!
DOOP karargahını havaya uçurmakla suçlanıyorsunuz.
Aqui vemos uma linha de montagem do século XX quando os carros eram construídos por robôs primitivos.
" Doop ve yap onu.
" Doop e faz isso.
"Wubby lubby doop doop!" Ufak Rick!
- Boa! - Mini Rick!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]