English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ D ] / Dougal

Dougal Çeviri Portekizce

165 parallel translation
Üstelik, Başkomutan Lord Dougal McAngus'un katılımı da bekleniyor hadımlar onun bilhassa en gözdesi.
E vamos receber o Lorde Dougal McAngus, comandante supremo do Rei, e eunucos são os seus preferidos.
- Dougal McAngus!
- Dougal McAngus! - Oh, mas claro!
McAngus sizi saygıyla selamlar ve savaş ganimetlerini ayaklarınıza serer.
Dougal McAngus saúda-o e deixa a seus pés os espólios da guerra.
Lordum, bugün sadık kul Dougal McAngus'tan, elime belli bazı belgeler geçti, Prens Harry'nin nesebiyle alakalı bazı mektuplar, bazı hayli olağanüstü mektuplar.
Hoje chegou-me às mãos, senhor, pela mão do vosso fiel servidor, Dougal McAngus certas cartas, bastante extraordinárias acerca da ascendência do Príncipe Henrique.
Sen de çaycı çocuk olmalısın. Hayır efendim, o cellat.
E vamos receber o Lorde Dougal McAngus, comandante supremo do Rei, e eunucos são os seus preferidos.
Kocam yarın ölecek.
- Dougal McAngus!
Ölmek zorundaysa, onu görebilir iyim?
Dougal McAngus saúda-o e deixa a seus pés os espólios da guerra.
Bence gitsen iyi olur. Lord Blackadder, hizmetkarı Baldrick'in gelip beni alacağını söylemişti. Belki de Lordum, bizi biraz daha başbaşa bırakır.
Hoje chegou-me às mãos, senhor, pela mão do vosso fiel servidor, Dougal McAngus certas cartas, bastante extraordinárias acerca da ascendência do Príncipe Henrique.
- Hayır, kuzen Gudal.
- Não, primo Dougal.
- Sorun nedir, Dugal? Sen!
- Que se passa, Dougal?
- Dugal... öldür onu!
Dougal, mata-o!
Dougal McDermott'a ne dersin? Bir iki kere oynamıştı.
Que tal Dougal McDermott?
Seni Dougal ile tanıştırmalıyım, ajanstan eski bir arkadaşım.
Preciso de te apresentar ao Doodle. Uma antigo agente amigo meu.
Bence Dougal en azından bizi karşılayacak kadar terbiyeli olmalıydı.
O velho Doodle nem teve a decência de nos visitar no hotel.
Ölme!
Dougal!
Dougal, bunun ne ya da kim olabileceğine dair fikrim yok ama eminim ki fahişe değil.
Dougal, não sei quem ela possa ser, mas aposto que não é uma prostituta.
Dougal.
Dougal.
Dougal.
Dougal. Dougal.
Dougal ve diğerleri derenin yukarısında bekliyor olacaklar.
Dougal e os outros vão estar à espera rio acima.
Dougal! Erken döndünüz, dostum.
Dougal, voltaste cedo.
Onu Murtagh buldu ve Dougal da yanımızda getirmemiz gerektiğini söyledi bu yüzden...
O Murtagh encontrou-a. O Dougal mandou-nos trazê-la, então...
- Evet. Siz kesin hatırlarsınız, Dougal.
Com o meu pai?
Çocuğu etrafta sallayıp duruyordunuz.
Sim, deves lembrar-te, Dougal. Você esteve a brincar com ele.
Evet, tabii Colum biliyor ve Dougal ama onlar anne tarafımdan dayılarım.
Sabe. Colum sabe. Dougal também.
- Dougal mı öyleyse?
Então foi o Dougal?
Yalnızca Dougal'ın gözleriyim başı değil.
Sou apenas os olhos do Dougal, não a cabeça.
Önümüzdeki birkaç gün için basit bir rutini sürdürmeye kararlıydım. Hem tamircinin gelişini beklerken zihnimi meşgul tutmak hem de Dougal'ın adamlarına bildirmeleri için en küçük fikir vermemek.
Nos próximos dias, decidi manter uma rotina simples, para manter-me distraída enquanto esperava a chegada do funileiro e para que os homens de Dougal fizessem um relato nada interessante.
Dougal size ne söyledi?
O que é que Dougal lhe disse?
- Yalnızca Dougal'ın gözleriyim başı değil.
Sou apenas os olhos do Dougal, não a cabeça.
Dougal ve kendisi de bunu asla unutmayacaklardır.
Dougal e o irmão não vão esquecer.
Colum ve Dougal'ın iyi niyetlerini kazanabilirsem belki de serbest kalıp Frank'e geri dönmek için bir yol bulmaya başlayabilirim.
Se caísse nas boas graças de Colum e Dougal, talvez conseguisse ser libertada e iniciaria o meu retorno para o Frank.
Bunu iyi bir işaret, güvenin bir işareti olarak umut ederek Dougal'la da paylaşacaklarını hissedip kendi kendime söyledim.
Tentei convencer-me de que era um bom sinal, um sinal de confiança, e esperava que Dougal sentisse o mesmo.
Dougal, Leoch'a geri çağırıldı.
Dougal foi convocado para voltar a Leoch.
- Dougal'ın daimi emri seninle kalmamız.
Bem, as ordens de Dougal são para ficar consigo.
Odaklanmam ve Dougal olayını unutmam gerekliydi.
Tinha que ficar focada e esquecer o incidente com o Dougal.
Dougal'la mutfağın oradaki koridorda karşılaştık üstüme doğru geldi ve ben de kafasına sandalye gibi bir şeyle vurdum. Baygın olduğunu düşünüyorum.
Dougal e eu estávamos no corredor perto da cozinha e... ele estava a ser ousado comigo, e acabei por lhe bater na cabeça com um banco ou qualquer coisa assim, e acho que está inconsciente.
Diğer dayısı Dougal bu noktada sizinle ayrı düşüyor.
O seu outro tio, Dougal, pode discordar de si nesse ponto, moça.
Jamie yemin ederse Dougal onun uzun süre nefes almasına izin vermez.
Se Jamie fizer o juramento, Dougal não o deixaria respirar o ar Mackenzie por muito tempo.
Toplanma bitene kadar Jamie ortaya çıkmasaydı Colum ve Dougal meseleyi uzatmayacaktı.
Se o Jamie tivesse apenas ficado escondido... até o encontro acabar, Colum e Dougal não forçariam a questão.
Dougal, kötü mü?
Dougal, é muito mau?
Dougal'ın ona verdiği şey daha iyi bir ölümdü muhtemelen... Gökyüzünün altında temiz bir şekilde ölüm. Kanı, onu öldüren canavarın kanı gibi koyu bir renk almıştı.
Uma morte melhor, talvez, era o que Dougal queria dar-lhe... morrer depressa sob o céu, o sangue a manchar as mesmas folhas tingidas com o sangue da besta que o matara.
- Dougal, dostum.
- Dougal, homem.
Artık bacağımı hissetmiyorum Dougal.
Já não sinto a minha perna, Dougal.
- Dougal, orada mısın dostum?
Dougal, estás aí, homem?
- Dougal evlenmemizi istiyor. - Biliyorum.
- Dougal quer que nós casemos.
Demek istediğim Dougal bana fazla seçenek bırakmadı ama sen...
Quero dizer, o Dougal não me deu muita escolha, mas tu...
- Tecavüzle istemediğini sanıyordum Dougal.
Eu pensava que não querias violação, Dougal. Não violação.
Colum ve Dougal... annem Aileen Mackenzie ve Colum ile Dougal'ın ablasıydı.
Colum e Dougal... a minha mãe era Aileen Mackenzie, a irmã mais velha do Colum e do Dougal.
- Neden Dougal McDermott'u ayarlamıyorsun?
- Chamem McDermott.
Sahi o nerede ki, Dougal?
Mas onde é que ele está, Dougal?
Dougal'dan çok daha genç olduğu için mi?
Se for jovem demais, então Dougal?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]