English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ D ] / Doughnut

Doughnut Çeviri Portekizce

41 parallel translation
- İki çikolatalı dedin... - Yanlış.
Quero um doughnut com doce, não com chocolate!
"Deliği olmayan simit de ayçöreğine benzer."
"E um doughnut sem buraco é um bolo seco."
- Rick. Pekala, Rick.
Dos livros do lnspector Doughnut.
Hem de mükemmel sağlıklı bir yemek Hamburger, patates, kahve ve doughnut.
Vou arranjar-te algo saudável, com todos os grupos de alimentos : hambúrguer, batata frita, café e donuts.
Bir daha doughnut * almasına izin vermeyin.
Certifique-se de que ele não receba nenhum donuts.
İki yıl doughnut'a bakamadım. ( lokma benzeri bir tatlı )
Não consegui olhar para um donut nos dois anos que se seguiram.
Millet. Ward ve Van Zuylen, Doughnut Land'i gözleyeceksiniz.
Ward e Van Zuylen, ficam com a "Terra dos Donuts".
Doughnut yemeyi sever misin?
Gostas de ficar a olhar para ontem?
"It is their doughnut. ( Bu onların çöreği )"
As rosquinhas são "deles".
"They're the doughnut people. ( Onlar çörek insanlar )"
"Eles são os donos das rosquinhas."
Bir tane Doughnut kalmıştı.
- Só há um donut.
Bu son Doughnut'ı reaktör çekirdeğine koyup radyasyona maruz bırakıyoruz. Ve kocaman oluyor.
Pomos o último donut no núcleo do reactor nuclear, é exposto à radiação e, assim, cresce!
- Reçelli hamur?
Queres um doughnut com geleia? Sim.
Doughnut.
"Donut".
Dinle, doughnut için 63 sent ve hatırlamam için de 50 papel.
Bem, são 63 cêntimos pelo donut... e cerca de... uns 50 dólares pela memória.
- Çörek ısmarlayabilir miyim?
- Você não quer um doughnut?
- Biz onlara doughnut deriz.
Nós chamamos-lhes doughnuts.
André, şimdi istediğin kadar doughnut alabilirsin.
André, podes ter tantos quantos queiras. Mmm.
Tekerlek keklerle doughnut yemek ve demirden bir şaryo istiyorum.
Quero comer bolos redondos e doughnuts. E quero ter uma carruagem em ferro.
- Kahvesi var, ama belki bir çörek istiyordur.
- Ele já bebeu o café, mas talvez precise dum doughnut.
Bir malikânede yaşıyorsun ve bana doughnut mı ısmarlayacaksın?
- Vive em uma mansão... -... e vais comprar me um dónut?
Yüz kişilik kahve ve doughnut olsun. Özellikle şu üstünde şeker olanlardan.
Certifique-se de que há café e donuts para 100.
O koca bir sıfır.
Ele é um doughnut... um grande, gordo, zero.
Doughnut sever misin Douglas?
Douglas... você gosta dos donuts?
Hayır.Doughnut parçaları.
Não. São bolinhas dos donuts.
Hiç değilse çörek al.
Pelo menos leva um doughnut antes de saíres.
Donut bile yiyemez.
Não aguentamos um doughnut.
Evet. Sana doughnut getirdim.
Trouxe-te isto.
Doughnut dükkanından aldım.
São da casa dos "donuts".
Olay gecesi, senin işin Tatlıcı polis için gözcülük yapmak.
Na noite, o teu trabalho vai ser vigiar o Agente Doughnut.
Tatlıcı Polis.
Agente Doughnut.
Bu Tatlıcı Polis.
É o Agente Doughnut.
Doughnut?
Donut?
Doughnut'ların bir kısmını eritir ve belki bir iki insanla konuşursunuz.
Podemos queimar as calorias de alguns donuts e até talvez falar com umas pessoas.
Seni çörekle beslemeye gidebiliriz.
- Podíamos ir comer um doughnut.
evet, şu lanet Doughnut'lardan bir tane ıslak çörek, Canter'den bir tane soğanlı simit, Juice Collective'den bir meyve kasesi...
Sim, um sticky bun da loja dos donuts, uma rosca de cebola do Canter's, uma taça de fruta e um frappé marasquino.
"Voodoo Çöreği" için nasıl bir ilhamdır?
Ele é uma inspiração para a "Voodoo Doughnut"?
50'lik doughnut kutusu 5.79 dolar.
Uma caixa com 50 buracos de donuts custa 5,79 dólares.
Jelly Doughnut'a ve çocuklara favori Ray Jennings hikayemi anlatıyordum, bana daha karar vermediğimizi söylediler.
Estava mesmo a dizer ao Jelly Doughnut e ao pessoal a minha história favorita do Ray Jennings. Porque eles estão-me a dizer que ainda não decidimos.
Doughnut isteyen var mı?
Quem quer donuts?
- Doughnut Vault süper be.
Sim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]