Dugan Çeviri Portekizce
167 parallel translation
Dugan, yine hayal kuruyorsun.
Dugan, meu rapaz, estás outra vez a sonhar.
Dugan! Ya sen?
Dugan!
Yarım saat sonra, Timothy J. Dugan diye biri Suç Komisyonuyla... gizli bir toplantı yapmış, orada da hep o konuşmuş.
Meia hora depois, um tal Timothy J. Dugan teve uma reunião secreta... com a comissão do crime e falou muito.
Dugan ne bilir ki?
Que é que ele sabe?
- Timothy J. Dugan'ın bütün eserleri.
- A obra completa de Timothy J. Dugan.
Dugan'ı susturmak için bir şey yapmak lazım. Yoksa bütün kenti ayağa kaldıracak.
Temos de fazer algo para calar o Dugan... ou ele vai provocar a maior confusão nesta cidade.
Şimdi Kayo Dugan öldü.
E agora o Kayo Dugan está morto.
Yarın her şeyi anlatacağı için... Kayo Dugan'ın başının üstünde halatları koyvermek... onu çarmıha germektir.
Deixar cair uma carga sobre o Kayo Dugan, porque ele ia contar tudo amanhã, é uma crucificação.
Şu anda burada, Dugan'ın yanında çömelmiş, hepinizle birlikte şöyle diyor :
Ele está ajoelhado aqui, ao lado do Dugan, e está a dizer com todos vocês :
Joey ve Dugan'a yaptıklarını... sizlere de yapıyorlar. Sana, sana...
O que eles fizeram ao Joey e ao Dugan, estão a fazê-lo a ti e a ti.
Kayo Dugan'dan söz ettiniz ya... hani gerçekleri bildiği halde konuşmayanlardan.
Lembra-se do que disse sobre... o Kayo Dugan e ficarmos calados quando sabemos a verdade?
Önce Joey, ardından Dugan, şimdi de Charley, sırada...
Primeiro o Joey, depois o Dugan e o Charley e a seguir...
Joey'i temizledin, Dugan'ı temizledin... kendi adamın Charley'yi bile temizledin.
Tu mataste o Joey, mataste o Dugan... e mataste o Charley, que era um dos teus.
Ahbap emekli olduğunu sanıyordum.
Dugan, pensei que te tinhas reformado.
Dugan karşılıyor.
Dugan assume o comando.
Dugan kendini gösteriyor, ikiye çıktı.
Dugan esforça-se muito, vai para a segunda.
Bundan sonraki terfilerinde artık bana güvenme, Dugan.
Não conte comigo para mais promoções.
Tamam, Dugan senin için banka soyacağım.
Assalto um banco, Dugan.
Tekrarlar mısınız, lütfen?
Aqui é o Dugan. Podes repetir?
Dugan! - Neden seni istiyorlar?
- O teu traseiro?
- Dugan, beni duyuyor musun?
- Dugan, está-me a ouvir?
Bir!
- Dugan, ouça-me!
Dugan, saçmalama, dostum! Rehineyi öldürürüm!
Não seja burro, eu mato o refém.
Şimdi, bana anlattığınız her şeyi Dedektif Dugan'a da anlatın.
Diga ao detetive Dugan, tudo o que me disse.
Dostum, peşimizde F.B.l. eyalet polisi, yol engelleri ve Dugan var.
Há o FBI, a polícia, e o Dugan atrás de nós!
Aşağı in, Dugan.
Vamos embora daqui, Dugan.
- Bay Dugan...
- Sr. Dugan...
- Bay Dugan, ben...
- Sr. Dugan, estou simplesmente...
Bay Dugan?
Sr. Dugan?
Şimdi de Şeftalilerin antrenörü, altı kez Milli Lig tam tur vuruş şampiyonu, Jimmy Dugan!
E agora, o treinador do Peaches o ex-campeão por seis vezes dos Home Runs da Liga Nacional Jimmy Dugan!
Bakalım Jimmy Dugan ona 3-0 için yeşil ışık mı yakacak yoksa tut işareti mi verecek.
Vejamos se Jimmy Dugan lhe dá luz verde com 3-0 ou se lhe dá sinal de saída.
Strateji ustası Jimmy Dugan, topu uzağa attırdı!
Jimmy Dugan, esse super-estratega, disse-lhe para bater forte!
Jimmy Dugan, kulübeden dışarı başını çıkarıyor.
Jimmy Dugan sai do banco.
Jimmy Dugan. "
Jimmy Dugan. "
Teşekkürler, Bay Dugan.
Obrigada, sr. Dugan.
Jimmy Dugan 1936'da 58 tam turluk vuruş yaptı.
Jimmy Dugan Marca 58 Home Runs em 1936
Sonra kapanışı Dugan ve Dershowitz'im etnik komedisiyle yapacağız.
Depois, encerramos com a comédia étnica de Dugan e Dershowitz.
Albay Dugan.
Coronel Dugan, senhor.
Sen de Albay Dugan için çalışan bir hıyarsın.
Tu és só outro estúpido a trabalhar para o coronel Dugan.
Albay Dugan, Julie Pierce'ı sınıfına götürdüğünü söyledi.
Coronel Dugan disse-me que levaste Julie Pierce para a sua próxima aula.
Bu her şeyi yapabiliriz demek mi Albay Dugan?
Isso significa que vale tudo, Coronel Dugan?
- Dugan'a şahinden bahsettin mi?
- Contas-te ao Dugan sobre o falcão?
Dugan girebileceğimi söyledi.
O Dugan disse que eu posso entrar.
Belki bana birkaç ders verirsin, böylece Dugan'ın adamları bana sataşınca kendimi koruyabilirim.
Bem, eu pensei que talvez você me pudesse dar umas aulas... então se os tipos do Dugan me tentassem agarrar, eu poder-me-ia defender.
Dugan müdürle konuştu.
Dugan falou com o director.
- Dugan'ın grubundan ayrıldım.
- Eu saí do grupo do Dugan.
Dugan'ın seni oraya sokacağını sanmıştım.
Pensava que Dugan poderia ajudar-te a entrar.
- Bu işleri bıraktım.
Acabou, Dugan.
Tanrı aşkına, Dugan, kimin elinde silah var?
Quem tem a arma, por amor de Deus?
- Kapa çeneni!
Dugan!
- Dugan, dinle beni!
- Tens 5 segundos.