Dunne Çeviri Portekizce
266 parallel translation
Dunne, Lewis, Wilkes!
Dunne, Lewis, Wilkes!
- Dunne.
- Dunne.
Perth'den F.C. Dunne, 3 yard geriden başlıyor, bizim şampiyonumuz Archy Hamilton'la aynı yerden.
F.C. Dunne de Perth, com um atraso de 3 jardas, ocupando a mesma posição, do nosso campeão, Archy Hamilton.
Frank Dunne.
Frank Dunne.
Tabiat Ana'nın başaramadığını Frank Dunne yapar.
Onde a Mãe Natureza falha, o Frank Dunne triunfa.
Dunne, ata bin.
Dunne, a cavalo.
Çabuk ol Dunne, yoksa savaş bitecek.
Despacha-te, Dunne, ou a guerra ainda acaba.
Tamam Dunne.
Já chega, Dunne.
Neden transfer istiyorsun Dunne?
Porque queres ser transferido, Dunne?
Dunne'a bu dansın sadece subaylar için olduğunu söyler misin?
Importas-te de informar o Dunne que este baile é só para oficiais?
- Dunne, Binbaşı Barton'a git.
- Apresenta-te ao major Barton.
Dunne.
Dunne.
Dunne, karargaha git, neler olduğunu öğren.
Dunne, contacta o quartel-general, averigua o que se passa.
Shane ve Dunne.
- Shane Dunn.
Burası Kaptan Dunne.
Fala o Capitão Dunne.
Şu Jimmy Dunne değil mi?
É esse Jimmy Dunne, eu vejo?
- Buradayım efendim. - Dunne?
- Presente, Sr.
Linda Powell, Steve Dunne.
Linda Powell? E o Steve Dunne.
- Steve Dunne.
- Steve Dunne...
Harry Dunne, 20 yıl önce onu terkeden adamım.
Harry, o gajo que dormiu com ela há 20 anos.
Harry Dunne'dan.
Harry.
İzin verirsen, sana Kevin Dunne'un geçmişi hakkında biraz bilgi vereyim.
Vou falar-lhe um pouco da vida do Kevin Dunne.
Talim takımı lideri : Er Kevin Tiger Dunne.
O líder da equipa é o soldado Kevin "Tiger" Dunne.
Bobby'nın köpek pisliğiyle doldurduğu torbayı Peder Dunne'ın kapısının önüne bıraktığı Cadılar Bayramı'nı hatırlıyor musunuz?
Lembram-me quando o Bobby encheu um saco com merda de cão e largou-lhe fogo à porta de casa do Padre Dunne?
Peder Dunne'ın çıkıp ona basmasını zihnimde canlandırabiliyordum.
Estou a ver o Padre Dunne a sair e a pisar toda aquela merda.
Özellikle Jo-Jo Goreki, Peter Callaghan, Craig Little ve Peggy Dunne'a.
Especialmente Jo-Jo Goreki, Peter Callaghan, Craig Little e Peggy Dunne.
Komutan Kevin Dunne S.B.
Sou do Ministério da Defesa.
Teşekkürler efendim. Komutan Kevin Dunne'la görüştük.
Ouviram o comandante Kevin Dunne.
Sen şimdi Dunne'dan mı bahsediyorsun?
Estás a falar do Dunne?
- Donanmadan Komutan Kevin Dunne?
Com a farda da Marinha? O comandante Kevin Dunne?
O değildi.
Não podia ser o Dunne.
Ben Komutan Kevin Dunne'ım!
Sou o comandante Dunne e essa mulher ameaça a nossa segurança.
Michael Dunne'a ne dersin? Süper popo!
Olha, ele tem uma bunda que não é dele.
Dominique Dune tuvalette sıramı tutuyor da.
O Dominick Dunne está a guardar-me o lugar na casa de banho.
Dunne.
- Dunne.
Ryan Dunne.
Ryan Dunne.
Gidelim, Ryan Dunne.
Vamos, Ryan Dunne.
Çok güzel, Dunne. Tamam.
Bem jogado.
Billy Brubaker, U.S.C. Tutucusu ve Ryan Dunne, Chatham'ın solak atıcısı.
O Billy Brubaker, apanhador da USC, e o Ryan Dunne, lançador esquerdino de Chatham.
Ryan Dunne!
Ryan Dunne!
Şu ana kadar ki olay Ryan Dunne.
A grande figura até agora é o Ryan Dunne.
Dunne ilk karmaşasını yaşıyor.
Dunne está em sarilhos pela primeira vez.
Ve birdenbire, Dunne kalabalıktan kurtuluyor.
E assim, o Dunne está livre de sarilhos.
Özellikle de Dunne atış yaparken.
Especialmente com o Dunne a lançar.
Biryığın gözlemci onu izlerken Dunne birdenbire dokuzuncu turda kontrolü kaybetti.
Com muitos olheiros a assistir, o Dunne de repente perdeu o controlo no nono turno.
Bu sahada büyümüş birisi olarak Dunne buradaki ilk oyununda mutlaka başarılı olmak ister ama şimdi işi oldukça zor.
Tendo crescido junto a este campo, o Dunne decerto que gostaria de ter sucesso na sua estreia aqui, mas tem uma situação difícil pela frente.
- Buradayım efendim.
- Dunne? - Presente, Sr.
- Merhabalar Bay Dunne.
- Olá, Sr. Dumb.
Dunne.
Dunne, com que então?
Doğru.
Comandante Kevin Dunne.
Onu Rabat'la gördüğünden emin misin?
O Kevin Dunne...