Durma Çeviri Portekizce
6,394 parallel translation
Git, çiti geç, sonra koş. Sakın durma.
Saltas aquela cerca e corres.
Yarın çalışacaksın doktor, uyu biraz.
Trabalhe amanhã, Doutor. Durma um pouco.
Durma.
Força.
Durma.
Não parem.
PsikopatPan3000 TombulYunus - Arkamda durma, yürü!
- Não fiques atrás de mim, afasta-te!
- Hadi durma, söyle.
Vá, di-lo.
İyi uykular.
Durma bem.
İyi uyu.
Durma bem.
Pekâlâ, buyur hiç durma.
Bem, estás à vontade.
Henry, ışıklarda durma.
- Henry, passa o vermelho. - Não posso...
Burada durma, lütfen...
Aqui não, por favor, aqui não.
Ona bakıp durma, ben konuşuyorum seninle!
Olha para mim, estou a falar contigo.
Uzak durma çok.
Não desapareça.
Durma, afiyet olsun.
Continua, saboreia-os.
Durma, Braavoslu arkadaşın için saldır.
Vamos, fá-lo pelo teu amigo Braavosiano.
- Hayır, durma.
Não pares.
Bir değişiklik olursa bizi hemen arayacaklar. Sen de git biraz uyu.
Eles ligam-nos assim que tenham alguma oportunidade.Durma algumas horas.
Hiçbir şey için durma.
Não pares por nada.
Üzerinde fazla durma.
Não te entregues a ela.
Öyle durma.
Não fiques aí parado.
Durma, at hadi.
Vai, podes mandar.
Durma söyle, bebeğim
Diga-me, amor
Şunu yüzüme sallayıp durma.
Para de abanar isso à minha frente.
Yeter, ağlaşıp durma.
Pronto, bacano, para de choramingar.
Kamyoncuların durma noktasındasın.
Estás numa paragem para camionistas.
- Durma.
- Força.
Durma.
Não pares.
Durma devam et ve ara.
Vai em frente. Pica e esgravata.
Sakın durma.
Não páres.
Ve bu kadar da endişeli durma. Okulun ilk günü değil ya.
E não ponhas esse ar ralado, não é o primeiro dia de aulas.
- Bilmiyorum. Bilmiyorum deyip durma.
Pára de dizer que não sabes.
- Hadi ama oyalayıp durma, ihtiyar.
Ah, vamos lá, pare de reclamar, velho.
Durma, hadi.
Força.
Ya kıpırdayıp durma, dikkatimi dağıtıyorsun.
Acalme-se, assim não me concentro.
Öyle deyip durma.
- Pára de dizer isso.
Durma. Sor bana.
Ir em frente.
Durma, küçük sırrını sakla.
Continua. Protege o vosso segredo.
Havlayıp durma bana aptal şey!
Tu não me ladres, palhaço.
Eğer beni bu yüzden öldüreceksen hiç durma.
Se me vais matar por isso, despacha-te.
Durma hadi.
Continua.
Onu benden iyi büyütebileceğini düşünüyorsan, hiç durma buyur.
Se achas que consegues educá-la melhor do que eu, força.
Sizin bu evlilikten uzak durma olayınızı hep merak etmişimdir.
Sempre me questionei acerca dessa coisa do celibato.
Durma. Al bir ısırık.
Força, dá uma dentada.
Ve karşılığında tüm dünya senin olacak.
Não durma mais. E todo o mundo deve ser seu em troca.
- O kadar üzgün durma.
Não fique tão chocado.
Bak, eğer Mike'a bir mesaj göndermek istiyorsan durma gönder.
Olha, se quiseres mandar um recado ao Mike, força.
Bu intihar görevinde tek başına ayakta durma. Bu görevi benimle birlikte bir sebebe dönüştür.
Em vez de ficares sozinho e tornares isso numa missão suicida, junta-te a mim e transforma numa causa.
- Tabi, durma.
- Ok, a que tu quiseres.
Durma.
Vá lá.
MacKaye'in ekibinden biri olduğunu düşünüyoruz.
Bem, isso vai fazer com que durma mais descansada.
Hadi durma.
Força, verdinha.