Dönüşüm Çeviri Portekizce
970 parallel translation
Eğer dönüşüm olmadan Metaluna'nın atmosferine girersek, ezilerek ölürüz.
Se entrarmos na órbita de Metaluna sem essa conversão, seriamos esmagados até à morte.
Hemen dönüşüm tüplerine.
Agora, para os tubos convertores.
Geri dönüşüm beni farklı biri mi yapacak?
Então, a minha volta não alterou nada?
Yahudiye'ye dönüşüm çok geç olursa, hiçbir şey amacıma uymaz.
Nada servirá se chegar tarde demais à Judeia.
Belirtmek isterim ki, geriye dönüşüm her halükarda sizin gücünüzü artırmak için çalışacağım anlamına da geliyor. Bu dünyayı ilgilendiren bütün işlerde, size itaat edeceğime söz veriyorum.
Eu devo voltar e entregar-me ao seu poder... por tudo que é sagrado nesta terra... devo-lhe obediência.
Onlar mutasyon ( dönüşüm ) ürünüler.
são o produto de mutações.
- Dönüşüm için hazırlan.
- A postos para a reconversão.
Sensörler bir çeşit tam bir dönüşüm gösteriyor.
Os sensores indicam um motor de conversão.
Bir dönüşüm.
Uma mutação.
Ahlaki dönüşüm geçiren bir kültürle ilgili hiç kayıt yok.
Não há registo de uma cultura como esta baseada na inversão de morais.
Bu dönüşüm için sizi tebrik ederim.
Parabéns pelas suas transformações.
Mükemmel bir dönüşüm.
É extraordinário!
Bu türden aykırı bir dönüşüm geçirmek kötüdür.
A coitada... passou por uma conversão ao contrário... - e nunca mais foi como antes.
Dün gece Nasa'nın bir uydusu Utah çölüne düştü, Ve ordu da bir geri dönüşüm ekibi yolladı. Bütün telefonlar çalmaya başlamadan önce
A NASA tem um satélite que caiu, a noite passada, no deserto do Utah, e o Exército enviou uma equipa de resgate.
Geri dönüşüm ekibi vardığında, Uydu gitmişti. Bize göre bunu yapan Piedmont kasabasında yaşayan sivillerdi.
Quando a equipa de resgate chegou, o satélite tinha sido removido, acreditamos que por civis, para a cidade próxima de Piedmont.
Bana saf bir dönüşüm sistemi gibi gözüküyor.
Parece-me como um sistema puro de conversão.
Ve bunlar giderek daha belirgin oluyor, dönüşüm tamamlanmaya başlıyor.
A alteração está a tornar-se mais marcada e a mudança mais completa.
İmparator başkalaşım geçirdi bir dönüşüm.
O Imperador sofreu uma transformação. Uma metamorfose.
- Dönüşüm.
- O regresso...
Geri dönüşüm sistemlerimizi tıkamazsa geçeriz.
Sim, se a atmosfera não obstruir o nosso sistema de reciclagem.
Geri dönüşüm tesisleri 1 ve 2'de tıbbi acil durum.
Emergência médica. Corredores de reciclagem 1 e 2. Corredores de reciclagem 1 e 2.
Oksijen geri dönüşüm cihazımız % 5'ten daha düşük kapasitede... yaşam desteği için yetersiz.
O nosso sistema de reciclagem de oxigénio está abaixo dos 5 %. É insuficiente para manter a vida.
Dönüşüm ne kadar gecikirse... Kasım da geriye kalan insani özelliklerini o kadar çabuk yitirir.
Quanto mais tempo atrasa-se a transformação... mais facilmente Kassim perderá as qualidades humanas dele.
Dönüşüm programını ayarlayın.
Coordenar programa de conversão.
İçimde bir his, gerçekten fiziki bir şeyin meydana geldiğini... bir tür genetik dönüşüm gerçekleştiğini söylüyor.
Tenho o pressentimento de que algo fenomenológico aconteceu realmente, que houve uma espécie de transformação genética.
Bu benim eve dönüşüm.
São as minhas boas-vindas.
Hadi. Bu benim eve dönüşüm.
Vá lá, são as minhas boas-vindas.
Sadece kendi türümüzle sevişebiliriz, yoksa dönüşüm geçiririz.
Só podemos fazer amor com os nossos, senão transformamo-nos.
Bana liderimizin, dönüşüm işleminden oldukça memnun olduğu söylenmişti.
O John disse que o líder está contente com o teu processo de conversão.
Dönüşüm işlemimin sınırlı olduğunu anlamıyor.
Ele não percebe que o meu processo de conversão ainda é limitado.
- Dönüşüm odasından kimse kurtulamaz.
- Sei que ninguém sobrevive à câmara de conversão.
- Ruhsal dönüşüm, 1. derece.
- Começa com a conversão da disposição, modo um.
Dönüşüm derecesi 3'e geç.
Passa para modo de conversão três.
Dönüşüm sürecinde serbest kalan yaşam enerjisi toplanabilir.
O processo de conversão liberta uma energia vital que pode ser recolhida.
Conley Zorin'in Doğu körfezindeki petrol dönüşüm projesini yürüten bir jeolog.
Conley é um geólogo. Dirige o projecto petrolífero de Zorin na Baía de Leste.
Dönüşüm yetenekleriniz orada... oldukça kullanışlı olmalı.
As capacidades de transformação devem chegar, é bastante prático aí.
Dönüşüm tamamlandı.
- Já não sou o Jenning. A transformação está completa.
Karmaşık... Psikolojik.... ve fizyolojik dönüşüm geçiririm.
Eu passo por uma transformação... fisiológica... e psicológica complexa.
Geri dönüşüm ve kurtarma merkezleri... bizlere geleceğin yolunu gösteriyorlar.
Centros de salvamento e reciclagem... preparam o terreno para o futuro.
Davetsiz geri dönüşüm için özür diliyorum, madame.
Tenho de desculpar-me pela volta inesperada, madame.
Wilson Uçuş Dönüşüm Sistemleri'nden Goldie Wilson 3.
Goldie Wilson III para Wilson Hover Conversion Systems.
Pekâlâ, dönüşüm bu kadar muhteşem olmadı.
Ok, o meu regresso não foi bem assim.
Ben bu dönüşüm evresine ulaşan türümün ilk örneğiyim.
Eu sou o primeiro da minha espécie a chegar até esta metamorfose.
Geri dönüşüm için.
Recicle.
Klişe kullanmadan bu meseleleri konuşmak bir hayli zor. Günahtan arınma ya da epifani gibi terimleri kullanabilirsiniz sonra onlar da sizin bir dindar, ya da bir akademisyen profesör olduğunuzu düşünürler. Ama bunlar hayatın temeli olan bu dönüşüm, bu rönesans, bu yeniden doğuş
E é muito difícil falar dessas coisas sem nos tornarmos pirosos. pensarão que somos ou um anormal religioso ou um professor académico idiota.
Her şey bir dönüşüm içinde hareket eder,... yani her yüz yılda 2 defa, okyanus bize ne kadar küçük olduğumuzu fark ettirir.
Tudo funciona em ciclos. Por isso, duas vezes cada século, o oceano deixa-nos perceber quão pequenos nós realmente somos.
"Dönüşüm" le ne kasteddiniz, Doktor?
O que é que queria dizer por "transformação", Doutor?
Zamanımızda birçok yer geri dönüşüm yapıyor, kızım.
Agora há muitos sítios que fazem reciclagem, querida.
Doğada bir geri dönüşüm süreci vardır.
Na selva nada se desperdiça. A natureza recicla tudo.
"70'li yılların başlarından bu yana başlatılan... "... en büyük kentsel dönüşüm projesinde... " "...
No maior e mais renovado projecto urbano desde os anos 70... a contrução da Torre Van der Veer, o complexo de condominio de luxo... começou neste dia.
Dönüşüm oldukça güç ve zaman isteyen bir işlemdir.
Estava a ganhar tempo, seu idiota. Lamento.