English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ E ] / Earl

Earl Çeviri Portekizce

3,606 parallel translation
Önemli olmasaydı sormazdım Earl.
Não perguntava se não fosse importante, Earl.
Uyarıların için sağ ol Earl.
Obrigada pelo aviso, Earl.
Earl Jacoby'ye çalışmamın bir kopyasını mı verdin?
Deste ao Earl Jacoby uma cópia do meu trabalho?
Yanında kalan Earl adında, 28 yaşında küçük suçlardan ve hayvanlara işkenceden sabıkalı bir oğlu var.
Tem um filho de 28 anos chamado Earl que vive com ele. Tem um registo criminal insignificante e três chamadas de atenção por crueldades com animais.
Bu Bay Earl Bulford'u beşinci aramamız.
É a quinta tentativa para alcançar o Sr. Earl Bulford.
FBI, Earl!
FBI, Earl!
Earl Campbell'a 79'daki Astrodome maçında 50 yard çizgisinde ne yaptığımızı sor.
Pergunte ao Earl Campbell, o que fizemos na linha dos 50m, No Astrodome, em 1979.
Benim adım Earl?
'My name is Earl'?
Benim adım Earl de ne demek?
- O que...? -'My name is Earl'.
Washington'da en son 1864 yılında General Jubal Earl eğlenmişti. O da Washington'a saldırırken.
A última pessoa que se divertiu em Washington foi o General Jubal Early em 1864.
Savas Gemisi Arizona'nin güvertesinde olan Deniz Onbasi Earl Nightingale manzarayi söyle tarif ediyor :...
O Cabo da Marinha, Earl Nightingale, que estava a bordo do couraçado Arizona, descreve a cena :
On'a dört, Hattie'den Earl Grey'e, duyuyor musun?
Estou, Hattie para Earl Grey, na escuta?
- Earl Grey'den Hattie'ye, sıradaki.
Earl Grey para Hattie, próximo.
- Kafa yiyen on'a dörtten Earl Grey'e, tamam.
10-4 Hattie para Earl Grey, recebido e desligo
Earl, bekle.
Earl, espere.
- Earl.
- Earl.
Sağol, Earl.
Obrigado, Earl.
Mary'nin en sevdiği çay poşeti "Earl Grey" idi.
O seu saco favorito era o Earl Grey.
"Earl Grey" demeyi seviyordu ve günün birinde "Earl Grey" adında biriyle evlenmek istiyordu.
Ela adorava dizer'Earl Grey'e gostava de um dia casar com alguém chamado Earl Grey.
Parayı İskoçya'da bir şato satın almak ve Earl Grey adında bir adamla evlenmek için biriktiriyorum.
Estou a economizar para comprar um castelo na Escócia e casar com um homem chamado Earl Grey.
Earl Jansen'i kovdum.
Despedi o Earl Jansen.
At çiftliği, çalışan güçlü eller iste. Earl Jansen'i kapı dışarı eden eller bana yeterince güçlü göründü.
Uma quinta de cavalos precisa de mãos fortes nas rédeas, mas a mão que pôs o Earl Jansen fora da porta, parece-me bastante forte.
Üzerinde Earl yazan bir Starbucks bardağı buldum.
Bom, tenho um copo do Starbucks com o nome Earl gravado.
Etrafta öylece dolanıp insanlara Earl diye birini tanıyıp tanımadıklarını mı soracağız?
O quê? Vais andar a perguntar às pessoas se conhecem alguém chamado Earl?
İçinizde Earl diye birini tanıyan var mı?
Alguém conhece um tipo chamado Earl?
Earl kim?
Quem é o Earl?
Earl ile konuşmak istiyorum.
Queria falar com o Earl, por favor.
- Earl burada mı?
O Earl está cá?
- Earl, ne oldu sana?
C'um caraças, Earl.
Ben Earl.
Fala Earl.
- Çantayı yere koy Earl.
- Pousa o saco, Earl.
- Earl Mahler.
- Earl Mahler.
Earl Mahler, narkotiğe sızmak için Walter Lilly'yi kullanıyordu.
Então Earl Mahler servia-se de Walter Lilly para aceder ao depósito da droga.
Earl hâlâ gelmedi mi?
O Earl já passou por aqui? Não.
Earl'ü gördük mü diye sordu. Kayıt ünitesinden hâlen dönmediğini söyledi. Onu görüp görmediğimizi merak etmiş.
Só queria saber se tínhamos visto o Earl, ele disse que ainda não tinha descido da unidade de registo, perguntou se tínhamos notícias dele.
Earl.
Earl. Yo.
Earl.
Earl.
Lanet olsun, Earl!
Jesus, Earl.
Earl?
Earl?
Earl?
Earl.
Earl, döndün mü?
Earl, estás aí?
Earl'ü bulmak için fırtına dinene kadar yardım alma imkânımız olmayacak.
Por isso, não vemos ter nenhuma ajuda para procurar o Earl até que a tempestade acabe.
Earl'ün eşi Jeannie ile tanıştın mı?
Tu já conheceste a mulher do Earl, Jeannie?
Earl için üzgünüm.
Tenho pena do Earl.
Sence bunun Earl'a olanlarla bir ilgisi var mı?
Achas que isto tem a ver com o Earl?
Bunun kesinlikle Earl'a olanlarla bir ilgisi var.
Eu acho que isto tem de certeza a ver com o Earl.
Canım, bana bir siyah çay getirir misin? Şekersiz, azıcık köpük olsun.
Querido, pode ir buscar-me um Earl Grey, sem açúcar, com um pingo de leite desnatado?
Pekala Earl, sen geri dön.
Certo, Earl, você volta.
Earl arıyor.
É o Earl.
Merhaba, Etta.
EM MEMÓRIA DE EARL J. LEE E Pai querido marido Olá, Etta.
Earl nerede?
Onde está o Earl?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]