Eddy Çeviri Portekizce
433 parallel translation
Merhaba Eddy.
Está lá, Eddie?
Hey, Eddie Bekle, kapıyı tut
Eddy, espera aí. Segura a porta.
- Hey, Eddie
Eddy.
Eddie konuşuyor.
Fala o Eddy.
Eddy Harrison'u da bekliyorum.
Tambem espero o Eddy Harrison.
Eddy'nin de dediği gibi bu şarkı, 151.
Tal como o Eddy vos disse, a cancao e para a 1 51a.
Tucker Eddy'nin siparişlerini vermeye gittim. - Yemeği pişireyim.
Estava... só entregando as compras do Tucker Eddy apenas isso.
Tucker Eddy verdiği siparişi almaya buraya geldi.
O Tucker Eddy veio buscar, as compras há uma hora atrás.
Eddy Arnold, Roy Acuff.
Eddy Arnold, Roy Acuff.
Eddy ve Gough köşesindeki eski bir evin Carlotta Valdés ile ne ilgisi var?
Que tem uma antiga casa de madeira na esquina das ruas Eddy e Gough a ver com Carlotta Valdes?
Ya da Eddy Sokağındaki ev hakkında?
Nem daquela velha casa na Rua Eddy?
Hayır, Ginger, Eddy Fallon, ve Ding Dong.
Não, com o Ginger, o Eddy Fallon e o Ding Dong.
Eddy tükürmede ve yumruk atmada iyidir.
E o Eddy tem a mania dos murros.
- Eddy?
- Eddy?
Bu bilgi ne kadar eski, Eddy?
Quantos dias tem esta informação?
Tamam Eddy, sağol.
Está bem, Eddy. Obrigado.
Yurt dışında bir hiç olursun.
Quem te viu, Eddy, e quem te vê, Edmundo Desnoes!
Sakin ol, Eddy.
Acalma-te, Eddy.
Vicki, seni Boston Polis kuvvetlerinden Teğmen Eddy Malone'la tanıştırayım.
Vicki, quero apresentar-te o tenente Eddy Malone da polícia de Boston.
Pekala, Eddy.
Está bem, Eddy!
Eddy, aradığımız adamın o olduğunu biliyorum.
Eddy, eu sei que é o nosso homem.
Eddy, seni Thomas Crown'la tanıştırayım.
Quero apresentar Thomas Crown.
Bay Crown, Teğmen Eddy Malone.
Sr Crown, o Tenente Eddy Malone.
- Eddy.
- Eddy.
"Önemli Açıklamalarla... Bilim ve Sağlık". Yazan Mary Baker Eddy. "
" A ciência e a santidade.... pelas escrituras.
" Sonsuz akıl ve onun sonsuz manifestosu içinde...
De Mary Baker Eddy. " " todo este espírito em sua infinita manifestação....
" Duane Eddy'nin bir dostuyla yemek yiyeceksiniz dostu Duane'in parçalarını ıslıkla çalmak isteyecek.
" Irá almoçar com um amigo de escola de Duane Eddy que insistirá em assobiar alguns dos grandes êxitos de Duane.
Eddy Lamar diye Avusturyalı bir oyuncu vardı. Hollywood'un kraliçesiydi. Kendi ülkesinin iklimini özlüyordu.
Conheci uma actriz austríaca, Eddy Lamar, uma das rainhas de Hollywood, que tinha tantas saudades do clima do seu Tirol natal, que tinha instalado no jardim, na sua casa na Califórnia, uma máquina de fazer chuva!
En büyük kardeşim Eddy savaşın başladığı o günlerde bize geldi ve " Benimle gelin.
Judia holandesa enviada para Auschwitz O meu irmão Eddie, o mais velho, veio a nossa casa quando a guerra começou e disse : " Venham comigo.
Gösteri dünyasının ünlü isimlerinden Eddy Christiani direniş ve düşmanla işbirliği arasındaki o ince çizgide gidip geldi.
Artistas populares como Eddi Christiani andaram na corda bamba entre a colaboração e a resistência.
- Kay Eddy.
- Kay Eddy.
İki adet, ateş et, Eddy, ateş et!
São dois, atirem!
Nelson Eddy ve sonra Legs Diamond.
O Nelson Eddy, depois o Legs Diamond.
Neşeli Eddy her zaman iyi görünür.
Como é que não lhe pareceu bem?
Mary Baker Eddy'nin kim olduğunu bilmeyen kızı mı kastediyorsun? Bu kız o mu?
Aquela que não sabia quem era a Mary Baker Eddy?
Profesör Eddy ve karısına bayılacaksın, hayatım.
Vais adorar o Professor Eddy e a mulher dele.
Profesör Eddy, Dr. Johnson'ın yanında..... ihtisas yapıyor.
Eles são muito divertidos, com objectivo no casamento deles. Ele é especialista em Dr. Johnson e ela ensina Boswell.
Eddy Richards beni mısır makinesinin arkasına çekmeye kalktı.
O Eddie Richards ia levar-me para trás da máquina das pipocas.
Ama endişelenme, Eddy.
Mas não te preocupes.
Ama buradaki herkes şahit. Bu senin kararın, Eddy.
Mas estas pessoas são testemunhas.
Bay Eddy MacDonald.
O Eddie MacDonald.
Bak sen, Eddy! Böylesine güzel bir halan olduğunu hiç söylememiştin bana!
Ena, ena, ena, Eddy, não me havíeis dito que vossa tia era tão bem-parecida.
İyi ki doğdun Eddy!
Vós estais de parabéns!
Eddy Sayolle.
Eddy Sayolle.
Eddy'nin Pizza Salonu!
A Pizzaria do Eddy!
Eddy...
Eddie... peça ao mestre de cerimónias para deixar a rede armada. Depressa!
Seni kim gördü Eddy?
, faça o favor...
- Eddy Caddesi'ndeki Downtown Bowl'a.
- Vamos ao bowling.
Hey, Eddy'yi gördün mü?
Viu o Eddy?
Eddy!
Eddy!
Hey, Eddy, orada mısın?
Eddy, está aí?