Ekselans Çeviri Portekizce
255 parallel translation
Ancak Ekselans görevinden çekilirse size borç para veririm.
Eu empresto o dinheiro, na condição de Sua Excelência abdicar.
Ah, sayın Ekselans...
Oh, Excelência...
Sayın Ekselans, sizinle daha önce tanışmadık mı?
Sua Excelência, já não nos vimos algures?
Sayın Ekselans, dünyanın gözü sizin üzerinizde.
Sua Excelência, os olhos do mundo estão postos em si.
Ekselansın arabası!
O carro de Sua Excelência!
Sayın Ekselans...
Sua Excelência...
Sayın Ekselans, ne söyleyeyim?
Oh, Excelência, não sei o que diga.
Sayın Ekselans'ın arabası!
O carro de Sua Excelência!
- Sayın Ekselans'ın arabası!
- O carro de Sua Excelência!
Çok anlayışlısınız ama Ekselans bunu reddediyor.
É muito nobre da sua parte, mas acho que ele não lhe dá ouvidos.
Sayın Ekselans Rufus T. Firefly.
Sua Excelência, Rufus T. Firefly.
Sayın Ekselans, General Cooper, Sylvania'nın birliklerinin yakında Freedonia'ya gireceklerini söylüyor. Bu savaş demektir.
Sua Excelência, o General Cooper disse que as tropas de Sylvania estão prestes a chegar a Freedonia.
- Sayın Ekselans!
- Sua Excelência!
- Ekselans, rahatsız ettiğim için bağışlayın...
- Alteza, perdoe a intromissão...
Ekselans Savaş Bakanı Herring'e hitap ediyor.
Fala agora com o marechal Herring, Ministro da Guerra.
Ekselans Yahudilere imada bulundu.
Sua Excelência fez referência aos judeus.
Ekselans merdivenlerden iniyor.
Sua Excelência vai descer as escadas.
Ekselans canınız acıdı mı?
Sua Excelência! O Sr. Magoou-se?
Ekselans çok mutlu. Tomanya'lı anne ve çocuklar kendisini kutluyorlar.
Sua Excelência vai sendo acolhida por mães e crianças da Tomânia.
Bebek dahi büyülenmiş, Ekselans'a gülümsüyor.
Até o bebé, subjugado, sorri à Sua Excelência.
Ekselans'ı istiyorsunuz.
Deseja falar com Sua Excelência?
Ekselans sizi Tomanya'ya davet etmekten mutluluk duyacak.
A Sua Excelência ficaria honrada ao convidá-lo à Tomânia.
Foto, Ekselans.
As fotos, Suas Excelências. Claro!
Ekselans, neyiniz var?
Sua Excelência, o que tem?
Ekselans, sizinle görüşebilir miyim?
Tenho uma coisa para Ihe dizer. Importa-se?
- Ekselans.
- Excelência.
Sizi temin ederim ekselans, konuyu açan ben değildim.
Posso assegurar-lhe Excelência, que não fui eu que a procurei.
- İyi geceler ekselans.
- Boa noite, Excelência.
Korkarım neden burada olduğumu anlayamamışsınız Ekselans.
Receio que não tenha percebido porque estou aqui, Excelência.
Evet, onları tam bir bozguna uğrattık ekselans.
- Bem? - Uma derrota total.
Ekselans, o kelimeyi tekrar kullanmayı gerekli bulmayacağınıza inanıyorum.
Vossa Excelência, confio que não ache necessário usar essa palavra outra vez.
Benim ruh halim de bir o kadar kötü, Ekselans.
Também estou de mau-humor, Excelência.
Ama daha öğreneceği çok şey var, Ekselans.
Mas ainda tem muito a aprender, Excelência.
Teşekkürler, Ekselans.
Obrigada, Excelência.
Ekselans, prenses her an gelebilir.
Excelência, a Princesa vai chegar a qualquer momento.
Ekselans çatışma toplantısında.
Sua Excelência está no conselho de guerra.
Ekselans, Fransızlar Moskova'dan gitmeye hazırlanıyor.
Excelência, os franceses preparam-se para deixar Moscovo.
Ekselans.
Majestade...
Ekselans, burada konuşamayız.
Veremos isso mais tarde.
Ekselans, gülümseyin.
Um sorriso, Majestade!
Eğer kanunen Ekselans'a ait dokümanları kastediyorsanız boğaz kesen devrimci hırsızlar ele geçirmesin diye transfer edildi.
Se se referir aos bens legais do governo de Sua Majestade, transferimos vários documentos fora do alcance dos revolucionários.
Ekselans'ın sürgün başbakanı olarak benim adıma kayıtlı. Tabii Ekselans onayladığı müddetçe.
Na minha qualidade de Primeiro Ministro em exílio, estão no meu nome, até que Sua Majestade decide outra coisa.
Ekselans, atom enerjisi ihtilafını açıklar mısınız?
Que tal da controversa sobre a energia atómica?
Bu saatte bankalar kapalı, Ekselans.
Os bancos estão fechados.
Bu kadar mı, Ekselans?
Posso ir embora?
Bulabildiğimiz en iyi yer, Ekselans.
Não havia outros lugares.
Ekselans, imza verir misiniz?
Pode dar-me um autógrafo?
Elbette, Majeste. Üzgünüm, Ekselans. Raporunuzu istediğim kadar iyi izleyemedim.
Desculpe-me, Excelência, não consegui seguir o seu relatório como gostaria.
Ne getirdiniz Ekselans?
Tem alguma coisa para mim Excelência?
- Evet, Ekselans.
- Sim.
Evet, elbette Ekselans.
Sim, com certeza, Excelência.