English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ E ] / Ekstra

Ekstra Çeviri Portekizce

2,553 parallel translation
Sadakatini takdir ediyorum ve sizi memnun etmek için ekstra çaba göstereceğimizden emin olabilirsin.
Obrigada. Aprecio a tua lealdade e podes ter a certeza, que vou fazer um esforço extra para ter a certeza que ficas feliz.
Ekstra çaba.
Esforço extra.
Lauren, o ekstra çabayı görmek istiyorum tamam mı?
Olha, Lauren, quero o meu esforço extra.
Ekstra soğanlı ve biberli. Benim!
- Cebola extra, pimentões.
Biz kesinlikle gerekir Tüm bu ile Gemide ekstra insanlar.
Não há dúvida de que nos vai fazer falta, com toda esta gente a bordo.
Godmothers'tan, ekstra baharatlılar.
Trouxe-te uma extra picante com todos.
Şimdi bugün olanlar size ekstra 10 puan verecek
Para os que só compareceram hoje, lembrem-se que valerá dez pontos extra na vossa nota final.
Şimdiyse bana ekstra cephane teklif ediyorsun.
Agora estás a dar-me munição extra.
Geçikeceğin her dakika hapiste ekstra yıl olacak, tamam mı?
Um minuto de atraso é mais um ano na cadeia, está bem?
Emily'nin resitali için ekstra peri kanatlarına ihtiyaç olur, hemen dikiverir.
Feito. Asas extra para o recital da Emily. Ela está a fazê-las.
Beynimdeki apartmana ekstra kat mı çıkıyormuş?
Está a ampliar o apartamento que tem na minha cabeça?
Bu ekstra bir hizmet.
É um bónus.
Şu an ekstra bir atın faydası olurdu.
Podia usar um cavalo extra agora mesmo.
Ücretin geri kalanını gönderiyorum. Bir miktar da ekstra...
Eu vou enviar-lhe o resto do dinheiro, com um bónus.
Madem sen ekstra diyorsun...
Um bónus é um bónus.
Yanında yatarken onu, ısırıp koparmamak, kanını kurutmamak için ekstra bir çaba harcıyorsun?
Estás a aguentar o mais que podes para não rasgar um pedaço dela, para drená-la enquanto ela está deitada na cama ao teu lado?
Kurnaz olanlarsa gömme dolapların içlerindeki ekstra çarşafların altlarına koyarlar.
E os mais discretos guardam sob o cobertor extra no armário...
Ya da ekstra tuvalet kağıdığının altına.
Ou dentro do rolo de papel higiénico extra.
- Soya peyniri yemeyi ve spor salonunda ekstra şınav çekmeyi bıraktın.
Deixou de comer tofu e de fazer flexões extras na academia.
Misafirler ekstra bekliyor.
É o Huxley. Os hóspedes esperam regalias.
Hayır, Matt'in sadece bir ekstra bileti vardı.
Não, o Matt só tinha um convite extra.
Beni tekrar eleyecekken neden ekstra işlerle uğraşsınlar ki?
Não seria trabalho extra para eles, terem de rejeitar-me de novo?
Akciğer atardamarının içine, ekstra sert bir kablo yerleştirerek bu sorunu ortadan kaldırmıştık.
Com um arame mais forte na artéria pulmonar, evitámos isso.
Ekstra sert yol gösterici tel lütfen.
- Fio-guia mais resistente.
Su ile oynamak için azıcık ekstra lazım.
É só um pouco mais caro para brincar na água.
- Ekstra yatak odası.
- Um quarto extra. Ouviste?
Ekstra çalışanları özledin mi, Bayan Patmore?
Sentirá a falta do pessoal extra, Mrs. Patmore?
Bu, ekstra iş olacak ama ödemekten mutluluk duyarım.
Será trabalho extra, mas pagar-lhe-ei.
Ekstra iş için üzgünüm.
Desculpe dar-lhe trabalho extra.
Bu doğum gününü ekstra özel yapacağız.
Faremos deste um aniversário extra especial.
İniş'e 17 dakika var. Ekstra enerjiyi çalıştır tamamlandı.
17 minutos... até que toda a transferência de energia esteja completa.
Bana çift peynirli bir fileto balık. İki büyük boy patates. Ekstra mayonezli bir hamburger.
Quero um hambúrguer de peixe com queijo, duas doses de batatas-fritas maxi, um hambúrguer com maionese extra, sem "empada".
İlk yılımdan beri her sömestr ekstra ders aldığım için sonbaharda mezun olmak için yeterli kredim olacak.
Como faço aulas extras desde o primeiro ano, tenho créditos suficientes para me formar.
boşta duran ekstra param yok.
Não tenho mais dinheiro disponível, tu sabes.
Ekstra vardiyada çalışmayı düşünmeye ne dersin?
E que tal pensarem em fazer alguns turnos extras?
Evet, aslında ekstra para işime de yarardı.
É, eu poderia usar o dinheiro também.
Ekstra üniformalı memurlar turistlerin sık dolaştığı yerlere şehrimizin gece hayatının olduğu mekânlara gönderildi.
Oficiais uniformizados e equipes anticrime estão se revezando nas áreas turísticas mais populares no Lower East Side e em outras áreas famosas pela vida noturna.
Bakın, hadi biraz ekstra kalori yakalım.
Olha, só vamos queimar algumas calorias extras.
Havalıyı, ekstra havalıya dönüştüreceksin.
Transformando a batata em puré.
Seninkini ekstra kızarmış mı yoksa klasik usul mü istersin?
Quer a sua extra crocante ou a receita original?
Gezegenin onu çekmesine izin verirse Merkür etrafında hızlanır ve ona ekstra hız kazandırır.
Isso vai lhe dar o impulso extra.
Eğer yaparsam, ekstra 250 pound alırım.
Ótimo. Se isso acontecer, irá custar mais 250 libras.
Bir adet portatif ultrason. - Ekstra biberli.
Um ecógrafo portátil, com extra pepperoni.
Ekstra mesai mi?
A trabalhar até tarde?
Evet, yani ne diyorsun ekstra yarım milyon dolar mı?
Então, o que tu dirias de meio milhão de dólares?
Ekstra acılı çizburger.
Cheeseburger duplo de chili.
Beş ekstra pasta daha istiyorlar.
Eles querem cinco bolos adicionais.
Gece ekstra güvenlik koyacaklar.
Vão colocar segurança extra à noite.
Hayır, hayır, bir kaç ekstra sorum olacak.
Não, ainda tenho algumas perguntas.
Büyük boy sosisli ekstra boy nacho ve büyük boy buzlu içecek. Bir şey ister misin?
Quero um cachorro-quente jumbo, nachos grandes e uma super raspadinha.
Ekstra noktalar.
Pontos de bónus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]